Ülkemizde bir çocuğun eğitim serüveni sınavlar ve tercihler üzerine kurulu olduğu için öğrencilerin temel problemi kararsızlık oluyor. Kararsızlığı tetikleyen iki etken var: çok alternatif veya alternatifsizlik.
Öğrenci bazen alternatiflerinin arasında rastgele tercih yapıyor, bazen de bir çıkış yolu olmasına rağmen kendisini alternatifsiz zannediyor. Neticede bu iki yolun da sonunun çıkmaz sokak olduğunu geç fark eden öğrenci, kararlarının pişmanlığını bir ömür yüreğinde taşıyor.
Pişman olunacak kararlar almadan önce yapılması gereken en önemli şey sistemli ve mantıklı bir yol haritası çizmek olmalı. Birazdan bu yol haritasını birlikte oluşturacağız inşallah fakat öncesinde tercihlerden daha önemli olan bir konuyu açıklığa kavuşturmamız gerekiyor.
Öncelikle en önemli şey sonuca rıza gösteren bir tavır sahibi olmak. Müslüman bir genç olarak isyan etmeden olanda hayır vardır şiarını düstur edinerek hareket eden kişi, hem hakka rıza göstermiş hem de sükunet içerisinde bir tercih dönemi geçirmiş olacaktır. Bu duruma kısaca Tevekkülcülük diyebiliriz. Yani kadere rıza göstermek ve kişiyi sonsuz dünya heveslerinden uzaklaştırmak.
Durumu bu olgunlukla karşılayan öğrenci için artık geriye kalan tek şey süreci programlı bir şekilde yönetmek olacaktır.
Hadi Başlayalım!
Adım 1: Mizaç Analizi ve Meslek Seçimi
Yunus Emre’nin dediği gibi “İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendini bilmezsin,
Ya nice okumaktır
Mizacını keşfedememiş kişiler ezberlenmiş düşünceler ile hareket edip kendisi ile bağdaşmayan kararlar almak durumunda kalabiliyorlar. Bu duruma iki örnek verelim:
İnsanlarla iletişim kurmayı sevmeyen, onların dertlerine tahammül edemeyen birinin ailesi istediği için psikoloji okumak istemesi veya aksine insanlarla sürekli konuşan, medeni cesareti yüksek, sosyal bir gencin; iletişimden tamamen soyutlanmış, tüm mesaisini bilgisayar başında harcayan bir yazılım mühendisi olmak istemesi gibi.
Özetle öğrenci tam olarak ne yapmak istediğine doğru karar vermeli takriben 40 sene aynı işi yapmaktan sıkılmayacak şekilde bir meslek seçimi yapıp bu doğrultuda 2. adıma geçmelidir.
Adım 2: Mevcut Durumu İyi Analiz Etmek
Öğrenci, alternatif meslek gruplarını belirledikten sonra başarı sıralaması ile hedeflediği bölümler arasında karşılaştırmalar yapmalı ve yerleşme ihtimali bulunan üniversiteleri not etmelidir. Bazen öğrenci kendisinin mizacına uygun olduğunu düşündüğü bölümün sıralamasına ulaşamaz ve kendisini yine çıkmaz sokakta bulur. Bu durumda karar verilmesi gereken şey sınava yeniden hazırlanabilecek motivasyona sahip olup olmadığını analiz etmek olacaktır. Bir daha hazırlanmayı göze alamayan genç bu noktada kendisine sıralaması nispetinde bölümler belirlemeli ve 3. adıma geçmelidir.
Adım 3: Bir Bilene Danışmak
Yavaş yavaş son aşamalara yaklaşan öğrencinin kesinlikle ihmal etmemesi gereken şey istişaredir. Keza bir Müslümanın karar alma aşamasında yapması gereken iki husus vardır: İstişare ve istihare.
Öğrenci okumak istediği bölümü kararlaştırdıysa bunun doğru bir karar olup olmadığını teyit etmesi için hem o bölümü okuyan hem de meslek hayatında tecrübe kazanmış kişilerle istişare yapmalı ve hedefini sağlama almalıdır. Eğer istişareler olumlu gider de öğrenci kararını sağlama almış olursa 4. adıma geçilmelidir.
Adım 4: Tercih Listesini Doldurmak
Öğrenci bir önceki yerleştirme sonuçlarına ilişkin YÖK ATLAS verilerini incelemeden önce hangi şehirde okumak istediğine karar vermiş olmalıdır. Zira okuduğu şehirin atmosferi ve yaşam standartları insanın hoşuna gitmezse bu üniversite hayatı boyunca hem eğitimini hem de psikolojisini olumsuz yönde etkileyecektir. Öğrenci yine istişareler ışığında birkaç şehir belirlemeli ve kendi sıralamasının birkaç bin kişi üstünde olan okullardan yazmaya başlayarak tercih listesini doldurmalıdır. Bu aşamayı nihayete erdiren öğrencinin son görevi ise bu sürecin en önemli adımıdır.
Adım 5: Sabır ve Dua İle Tercih Sonuçlarını Beklemek
Unutulmamalıdır ki bir üniversiteye yerleşmek insanın hayatındaki en kıymetli hadise değildir. Zira bu dünya hayatı fânidir. Üç günlük dünyada beş günlük hesaplar yapan insanların dünyayı bu kadar önemsemesi bir süre sonra gaflet ve dalalet içerisinde bir ömrü heba etmesi ile neticelenmektedir. Bilakis insanın daha ulvî gayeler ile yaşayıp dünyasını da ahiretini de rahatlatmak adına gayretler sarf etmesi gerekmektedir.
Sevgili genç kardeşim, tüm bu adımları sükunet içerisinde uygulamayı başardıysan eğer yapman gereken tek şey çokça dua etmek. Haktan hayırlısını sana kolay olacak şekilde istemelisin zira bazen hakkımızda hayırlı olan bizlere çok zor gelebilir. Tüm süreç nihayete erdiğinde sonuçtan memnunsan şükretmeli, memnun değilsen bolca sabretmelisin.
Unutma lütfen:
“(Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi! (Ankebût/64)
Rabbim dünyamızı da ahiretimizi de hayırlı eylesin inşallah.
BEYRUHA EĞİTİM, KÜLTÜR, SAĞLIK VE İNSANI YARDIM DERNEĞİ
Başkan yardımcısı ve Eğitim koordinatörü
Hüseyin SARRAÇ
https://instagram.com/beyruhagenc?igshid=MzRlODBiNWFlZA==