Vertigo Latince bir kelimedir ve “baş dönmesi” demektir. Yaygın kullanımın aksine vertigo başlı başına bir hastalık değil, bir belirti yani semptomdur. Vertigo bir hastalık değil, hastalığın nedenidir, Sanılan aksine bir hastalık değil, doğabilecek hastalığın belirtisi olabilir, bu açıdan Vertigo önem verilmesi gereken bir durumdur. Acil bir şekilde hekime başvurulması gerekir.
Bu nedenle de vertigoya neden olan şeyin mutlaka araştırılması gerekiyor. Vertigo hastanın kendi bedeninin veya çevrenin etrafında gerçekten dönmekte olduğunu zannetmesiyle gelişen bir tablodur, hasta kendini boşlukta gibi hisseder. Kısaca aşırı baş dönmesi, yerin ayağın altından kayıyor hissi, mide bulantısı çarpıntı ve terleme, bunalma bu hastalığın başlıca belirtileri arasında gelmektedir.
Her yaşta görülebilen baş dönmeleri, tansiyon sorunları ile karıştırılabilir, hatta bir felcin başlayacağı korkusuna yol açar. Zira bazı baş dönmeleri ataklar halinde ortaya çıkar ve bu kriz sırasında ortaya çıkan bulantı ve kusma durumu beyin kanaması olasılığını bile akla getirmelidir.
Vertigonun Nedenleri
Vertigo beyin kaynaklı semptom (belirti, hastanın şikayeti veya hissettiği ve bulgu)ları ve beyin dışı kaynaklı arazlara göre iki gurupta değerlendirilir.
Beyin dışı Kaynaklı Vertigo
Bu tür vertigo en çok iç kulak ve orta kulak hastalıkları nedeniyle oluşmaktadır.Üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası iç kulak tutulumu, Meniere Hastalığı, iç kulaktaki denge ile ilgili sinyalleri beyine ulaştıran sinirin iltihaplanması,Kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması, Menenjit veya diğer ateşli hastalıkların içkulağı etkilemesi, İç kulakta veya iç kulak sinirindeki hastalıklar olarak değerlendirilir.
Beyin Kaynaklı Vertigo
Doğru tanının konulup uygun vertigo tedavisinin başlanabilmesi için, hastanın şikâyetlerini hekime doğru aktarması doğru vertigo tipinin belirlenmesinde önem taşımaktadır.
Beyin kanaması, beyin enfarktüsü gibi durumlardan kaynaklanan bir vertigo söz konusu ise,acil müdahale, hatta yoğun bakım gerektirebilir.
Birden fazla “baş dönme” tipi bulunmaktadır. Çevrenin çark gibi döndüğü hastalarda aşırı derecede korku ve panik, beraberinde de bulantı kusma, terleme ve çarpıntı gibi rahatsızlıkların olduğu durumlar hekimler tarafından “gerçek baş dönmesi” olarak tanımlanmaktadır.
Düşecekmişiz gibi hissetme, yerin ayağımızın altından kayıyor gibi olması, denizin üzerindeki sandalda sallanıyormuşuz gibi hissedilmesi de baş dönmesinin belirtileri olduğu gibi, daha çok denge bozukluğu hastalığında gözlemlenen belirtilerdir. Denge bozukluğu olan hastalarda; baş dönmesinin şiddeti daha az olabilir. Hastaları genellikle çevrelerinin çark gibi dönüyor olması daha çok tedirgin etmektedir.
Bu belirti birçok defa tekrar edebilir, saniyeler içinde olup bitebileceği gibi saatlerce sürebilir. Doğru tanının konulup uygun vertigo tedavisinin başlanabilmesi için, hastanın şikâyetlerini hekime doğru aktarması doğru vertigo tipinin belirlenmesinde önem taşımaktadır.
Örneğin; 10-20 saniye süren başın sağa sola yatırılması, eğilip kalkmakla oluşan baş dönmesinde “pozisyonel vertigo” tipi düşünülebilir. Ama saatler süren baş dönmesi ve ona eşlik eden başka bulgularda olursa, o zaman “iç kulak hastalığı” ya da “beyin damarlarında meydana gelen bir tıkanıklık, daralma veya kan dolaşımında bozukluk” olduğu düşünülebilir. Bu sebeple baş dönmesinin devam süresi çok önemlidir.
Pozisyondan kaynaklanan baş dönmeleri kısa süren ancak şiddetli hissedilen bir bölümü şeklinde tanımlanabilir. Kişi, yatakta döndüğü zaman bile pozisyonel vertigo geçirebilir.
Vertigo Tedavisi
Vertigo’nun tedavisi, sebebine yönelik yapılıyor ve hastanın tedaviye vereceği cevaba göre değişiyor. Fakat son yıllarda ilaç, diyet, egzersiz, cerrahi ve yeni geliştirilen tedavi modelleri ile hastaların iyileşip, normal yaşantısına dönmesi sağlanıyor.
Vertigonun nedenine göre tedavi yöntemleri farklılık gösterir. Bunlar; basit baş hareketler olabildiği gibi ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale de olabilir.
Örneğin denge kanallarıyla ilgili bir vertigo ise ya da halk dilinde kristal kayması veya çıkması olarak tabir edilen bir hastalığı söz konusuysa başımızı öne doğru eğdiğimizde, yattığımız veya kalktığımızda çok şiddetli baş dönmeleri olur. Bu tip vertigonun tedavisi yatırıp, döndürerek yapılmaktadır.
Bu hastalara doğru vertigo tanısını koyduktan sonra, hastaya yapılacak doğru manevralarla baş dönmesi tedavi edilebilir.
Eğer baş dönmesi bir damar tıkanıklığına ya da kan dolaşımına bağlı olarak ortaya çıkmışsa, bu tip baş dönmesi tedavisinde ilaçlar ile tedavi yöntemi uygulanabilir.
Eğer iç kulakla ilgili bir rahatsızlığa bağlı olarak vertigo ortaya çıkmışsa; bu sefer hastanın hem yaşam tarzını düzenlemesi gerekebileceği gibi, baş dönmesini baskılayıcı, dolaşımı arttırıcı ve denge sinirlerinin hassasiyetini azaltıcı ilaçlar ile vertigo tedavi edilebilir.
Bir daha tekrar edelim, Tedavide en önemli şey doğru teşhis, vertigonun tipinin belirlenmesinde ki en önemli unsur ise Doğru tanının konulup vertigo tedavisinin başlanılması. Bunun için ise , hastanın baş dönmesinin süresi ve şikâyetlerini hekime doğru aktarması doğru vertigo tipinin belirlenmesinde önem taşımaktadır.
Nelere Dikkat Etmeli?
Baş dönmesi olan hastalar öncelikle yaşam tarzlarına dikkat etmelidir. Bunlar arasında beslenme alışkanlıkları, ani ve hızlı oturup kalkmamaya dikkat etmeleri, oturdukları yerin aydınlanması gibi önemli unsurlar bulunmaktadır.
Örneğin uyku düzeni bazı baş dönmesiyle ilgili hastalıklarda (iç kulak hastalıklarında) çok önemlidir. Baş dönmesi uykusuzlukla artar. Uyku düzeninde bir takım bozukluklar olursa, vertigoyu tetikleyici faktörler gündeme gelir ve baş dönmesi daha sık nöbetler şeklinde olabilir.
Kahve, çay, sigara gibi bir takım yiyecekler ve içecekler de, baş dönmesini arttırıcı etkiler gösterebilir. Özellikle “Meniere”(1) teşhisi konmuş hastaların bu ve benzeri yiyecek, içeceklerin tüketimine çok dikkat etmeleri gerekmektedir.
Özellikle yaşlı grupta yer alan hastalar gece uyandıklarında baş dönmesi ve denge bozukluğu rahatsızlıkları sebebiyle, dengelerini yitirip düşebilirler. Bu vertigo hastalarının geceleri uyanıp yataktan kalkma ihtimallerini göz önünde bulundurmaları, gece lambası veya odalarının hafif loş bir ışıkta olması yararlı olabilir. Ayrıca evin içerisindeki kaygan zeminlere, halı veya kilimlerin altına kaymasını engelleyici materyaller konarak sabitlenmesi, yünlü ve kaygan halıların kullanılmaması, daha sert zeminlerde yürümeye dikkat edilmesi ve terliklerin altının kaygan olmaması gibi basit tedbirler alınabilir.
Çay, kahve, sigara gibi bir takım içeceklerin azaltılmasıyla beraber, tuz tüketimine de dikkat edilmesi vertigo için çok önemlidir. Tuz özellikle “Meniere Hastalığının” da tetikleyicilerinden biri olabilir. Dolayısıyla aşırı tuz tüketiminden kaçınmak, bol sulu ve sebze ağırlıklı beslenmeye çalışmak baş dönmelerini önleyici, veya en azından baş dönmesinin tekrarını azaltıcı etki yapabilmektedir.
KAYNAK: www.medient.com.tr
1-Meniere, iç kulakta aşırı basınç nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır. … Meniere hastalığında görülen belirtiler; Tekrarlayan öksürük, beklenmedik ani vertigo atakları, kulak çınlaması ve işitmede azalmadır. Meniere hastalığı tam olarak tedavi edilemez, fakat atakların şiddeti ve sıklığı ilaçlarla azaltılabilir.