Özellikle Şanlıurfa Tarih ve Turizm Master Planı’nın bir an önce yapılmasını da istiyorum. Yetkililerinden Master planı yapıldıktan sonra burada aynı Kapadokya gibi balonlarda uçurabiliriz insanlar yürüyüş pistlerinde yürüyebilir kamp yerleri yapılabilir bu şekilde devletin buraya el atmasını istiyorum.
Hacer Subaşı: Sayın hocam bize kendinizi anlatır mısınız?
Hüseyin Yektaş: Teşekkür ediyorum. Kendimi tanıtmak gerekirse, Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde 1951 yılında doğdum ilk ve ortaöğretimimi Siverek’te yaptıktan sonra Gaziantep erkek öğretmen Okulu’ndan mezun oldum.
10 yıl kadar sınıf öğretmenliği mi Antalya Alanya’da Şırnak’ta ve Şanlıurfa’da daha sonra Diyarbakır Eğitim Fakültesi Fransızca bölümünü bitirerek, Yozgat Çekerek ilçesi, Manisa Soma ilçesinde görev yaptım. Daha sonra Şanlıurfa’da Mehmet Güneş Anadolu Lisesi’nde öğretmenlikler yaptım ve emekliye ayrıldım. 40 yıldan beri Şanlıurfa Turizminin içerisindeyim. Urfa da yaşamaya devam ediyorum ve bu çalışmalarımı sürdürüyorum.
Hacer Subaşı: Sayın hocam şuan da çalışmalarınız ne durumda anlatır mısınız?
Hüseyin Yektaş: GÖBEKLİTEPE nin UNESCO dünya kültürel mirası listesine girmesi ile Urfa da belli bir turizm hareketliliği oldu ve daha da olacaktır. Urfa Turizmi gelebilecek turist yoğunluğunu kaldırabilecek gerekli altyapı çalışmalarını tamamlaması gerekir. GÖBEKLİTEPE bizim kucağınızda olan dünyanın en kıymetli elmasıdır. Bu elmasın kıymetini bilip bu elmasın değerlerini araştırmamız gerekiyor.
Hacer Subaşı: Sayın hocam basılmış yayınlanmış eserleriniz var mı?
Uluslararası ve ulusal bazda “Deli Fırat” diye bir romanım yayınlandı. Bu bölgede petrol ve yeraltı kaynaklarımız ile ilgili yaşanmış bir olayı anlatıyor.
İkinci bir hikaye kitabım var. Antalya Alanya’da turizmin eksilerini anlatan yaşanmış bir olayı bir aile faciasına dönüşmesini ve aile dramını anlatıyorum.
Son olarak da özellikle GÖBEKLİTEPE yi anlatan dünya çocuklarına, çocuk dili ile GÖBEKLİTEPE nin ne olduğunu bir kitapçık olarak yazdım. 16 sayfalık olup renkli ve resimli olarak Türkiye’de yayınlandı. Ayrıca Fransızca ya çeviriyorum.
İnsanlar can atıyor Urfa’ya gelmek için GÖBEKLİTEPE yi görmek için.Özellikle Fransa’da İtalya’da İspanya’da da bir slogan geliştirdim “Ölmeden Görmeniz Gereken En Önemli Yer GÖBEKLİTEPE dir” bu sloganı benimsediler. Bu insanlar bir an önce akın akın önümüzdeki günlerde GÖBEKLİTEPE yi, Urfa’yı ve GAP Bölgesi’ni, Türkiye’yi tanımaya gelecekler.
Hacer Subaşı: Sayın hocam sizin farklı bir renkli kişiliğiniz var Türkiye’yi farklı yerlerde yabancı ülkelerde ecnebi diyarlarda tanıtıyorsunuz sizi tebrik ediyoruz GÖBEKLİTEPE ye emeğiniz var sizi tebrik ediyoruz. Peki, GÖBEKLİTEPE ve sizin şahsi projeleriniz başka neler var bunu da bize anlatır mısınız?
Hüseyin Yektaş: Şimdi proje deyince tabii birçok projem var ama özellikle en çok önemsediğim projelerden birisi “Dağ Yatısı” dediğimiz bizim yatı geleneği ile ilgili. Bu olayın sahnelenip bir belgesel halinde dünyaya tanıtılması.
- proje tek tek dağları Milli Parkı’nda yürüyüş pistleri tespit etmek ve orayı turizme kazandırmak için aynı Kapadokya gibi orada balonlarında uçabileceği, at yarışlarının yapıldığı at binme alanlarının olduğu yerlerin yapılabileceği Turizmle ilgili aktivitelerin yapılabileceği bir alan haline gelmesi için onunla ilgili bir projem var bir Fransız şirket benimle ilişki kurdu bundan 10 yıl önce tek tek dağlarında Soğmatar da Şuayip şehrinde oralarda biz yürüyüş pistleri, 2 günlük 3 günlük yürüyüşler tespit ettik. oralarda konaklama yapılacak köy sofrasında yemek yenecek bu şekilde bir projemiz vardı fakat bu Suriye savaşı ile ilgili bazı aksaklıklar oldu ama uzun vadede bu tek tek dağlarında düşündüğüm projeyi gerçekleştirebiliriz.
Özellikle Şanlıurfa Tarih ve Turizm Master Planı’nın bir an önce yapılmasını da istiyorum. Yetkililerinden Master planı yapıldıktan sonra burada aynı Kapadokya gibi balonlarda uçurabiliriz insanlar yürüyüş pistlerinde yürüyebilir kamp yerleri yapılabilir bu şekilde devletin buraya el atmasını istiyorum.
Hacer Subaşı: Sayın hocam Son olarak söylemek istedikleriniz var mı?
Hüseyin Yektaş: Özellikle Uluslararası Yazarlar Sanatçılar Araştırmacı Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Aloğlu’na çok teşekkür ederim. Bende bu camianın üyesiyim ve Denetim Kurulu Başkanlığına getirildim aralarında olmaktan gurur duyuyoruz Bu derneğin kurulmasından sonra Urfa’da birçok konularda birçok problemler ile ilgili çözümler, çözüm önerileri bu dernek sayesinde çözülmeye başladı. Ve bu aydınları ve sanatçıları, yazarları bir araya toplayan Sıtkı Aloğlu’na ve yönetimine de tekrar teşekkür ediyorum.
Hacer Subaşı: Bizde size çok teşekkür ediyoruz başarılar diliyoruz
Tebrik ederiz başırıların devamını dilerim.
Rabbim Hep berber daha güzel işlerde istihdam eylesin inşallah