Rabbim Ecdadıma, Ecdadımın ceddine Rahmet eylesin; Rabbim bizleri de onların emanetine sahip çıkabilmeyi nasip etsin inşallah. Yavuz Sultan Selim, 9. Osmanlı padişahı ve 88. İslam halifesidir. Aynı zamanda ilk Türk İslâm halifesidir ve Hâdim’ül-Haremeyn’uş-Şerifeyn unvanına ve divan edebiyatındaki Selîmî mahlasa sahiptir. Yapmış olduğu Ayaklı mahlasında incelik ve akıl iç içedir.
Ey cemâl-i nûr-i çeşm-i evliyâ
Elmeded ey ma’den-i nûr-i Hudâ
Hâk-i pây-i tûtiyâ-yı asfiyâ
Elmeded ey ma’den-i nûr-i Hudâ
Kimse sensiz bulamaz Hakk’a vusûl
Feyz-i lûtfunla olur merd-i kabûl
“Rahmeten li’l-âlemîn”sin yâ Resûl
Elmeded ey ma’den-i nûr-i Hudâ
Eyledim bî-had cürüm ile cerîm
Oldum eşhâs-ı hevâ ile nedîm
Eyle isyânım şefâat yâ Kerîm
Elmeded ey ma’den-i nûr-i Hudâ
Ey kerem-kân-ı Resûl-i Kibriyâ
Kemterindir bu Selîmî pür-hatâ
Dergehinden ilticâ eyler atâ
Elmeded ey ma’den-i nûr-i Hudâ
————————————————
İzâhı
Ey evliya gözyaşı nurunun güzelliği
Medet eyle ey Hüdâ nuru kaynağı
Ayağının tozu esfiyânın gözüne sürmedir
Medet eyle ey hidayet nuru kaynağı
Kimse sensiz Hakk’ka bir yol bulamaz
Lütfunun çokluğuyla olur o yola insan kabul
Âlemlere rahmetsin ey Resul
Medet eyle ey hidayet nuru kaynağı
Eyledim hadsizce kabahat
Ehli nefsi kendime dost edindim
Şefaat et, isyanımı bağışla ey Kerîm
Medet eyle ey hidayet nuru kaynağı
Ey Resullerin en büyüğü, kerem kaynağı
Hatalarla dolu bu Selimî pek acizdir
Senin dergahın vesilesiyle vuku bulur bağışlanma
Medet eyle ey hidayet nuru kaynağı
——– ——— ———- ———————
Elmeded: İmdat, yardım
Cemâl-i nûr-i çeşm-i evliyâ: Yücelerin gözünün nurunun güzelliği
Ma’den-i nûr-i Hudâ: Hüdâ’nın nur kaynağı
Hudâ: Hidayet eden (Allah’ın isimlerinden)
Hâk-i pây-i tûtiyâ: Ayak toprağının sürmesi
Asfiyâ: Takva ve olgunluk sahibi
Vusûl: Ulaşmak, erişmek
Feyz: Artma, çoğalma
Lûtf: Lûtuf. Yumuşak, dostça davranış
Rahmeten li’l âlemîn: Âlemlere rahmet
Bî-had: Sınırsız
Cürüm ile cerîm: Kabahat ve suç
Şefâat: Araya girme, ricâcı olma. Âhirette Peygamberimizin bazı müminler için ricâcı olması
Eşhâs-i hevâ: Nefsine uyan şahıslar
Nedîm: Sohbet arkadaşı
Şefâat: Şefâat etmek, af için vesile olmak
Kerem-kân-ı: Cömertlik kaynağı
Kemter: İtibarsız, pek aşağı
Pür: Dolu
Dergeh: Meclis
İltica: Yönelmek
Atâ: Bağışlamak, vermek
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi / Genel Yayın Yönetmeni