Türkiye’de yaşayan ve aynı yasalara tabii olan vatandaşlar arasında sınıf renk bölge ve inançsal üstünlükleri,birbirine ve devlete karşı yoktur.
KİMSE BEN DAHA BEYAZIM DEMESİN…
Milliyetçiliği kavmiyetçilik yapıp ben senden üstünüm deyip başkasını horlamak, toplumda ve sosyal hayatta büyük zararlar doğurur.
Kimse kimsenin sömürgesi değildir.
Herkesin kendi kültürel anânesini yaşama hakkı vardır.
Herkesin dini inancı, düşüncesi, günlük hayatta uyguladığı mezhepsel farklılıkları, herkesin hakkıdır.
Türkiye’de yaşayan ve aynı yasalara tabii olan vatandaşlar arasında sınıf renk bölge ve inançsal üstünlükleri,birbirine ve devlete karşı yoktur.
Bu memlekette isteyen herkes, kimseye zarar vermemek kaydıyla şartlar örtüşüyorsa istediği ile evlilik de yapabilir, ticarette yapabilir.
Her vatandaş TC yasaları önünde eşittir.
Kültürel farklılıklar bir zenginliktir.
Dil bir milletin birlik özüdür.
Bölgesel yerel dilleri baskı unsuru yapmamak kaydı ile her yerde serbestçe konuşulma hakkı vardır.
Kimse ben daha beyazım veya o benden kara demesin.
İstanbul Türkçesi bu ülkede resmi dil kabul edilmişse, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemdeki yöneticilerin baskın anlayışından kaynaklanmıştır.
Anadolu Türkçesi ve Anadolu halkının dili daha yaygın kullanılmasına rağmen maalesef ötelenmiştir.
Vatandaşın toplumsal yaşam ve sosyal hayattaki hakları devlet tarafından güvence altına alınmıştır.
Kafa ölçüsü gibi anlayışımıza girmiş hurafeler büyük bir ayrımcılık şeklidir.
Hiç bir inanç, insanlar arasında fizyolojik ayrımcılık yapmaz.
Bizi biz yapan değerler hepimizin doğru kullandığı değerlerdir.
Muhafazakarlık her milletin önemsediği bir yaşam tarzıdır, fen bilimleri, muhafaza ederek yaşamak isteyen insanlara baskın tarz olarak ta dayatılamaz.
Ülke yükselmek ve ileri gitmek istiyorsa birliği sağlayarak ancak bunu başarabilir.
Bu düşüncelerim ve ifadelerim benim şahsi düşüncemdir, isteyen beğenir isteyen ret eder, o da kişinin kendi tasarrufudur.
Saygılarımla.
M Sıtkı Aloğlu