Ülkemizin en genç nüfus ortalamasına sahip şehrimizde, cehalet ve yoksulluk ateşini söndürecek, karanlık köşelere canlı lamba olacak, eğitime taze bir hayat verecek olan nefesi şehrine taşıyacak, Urfa’mızın irade ve vicdanı olacak genç Fidanlarına güvenerek, BİSMİLLAH demenin vakti geldi de geçiyor zannediyorum. Cehaleti yenebilmenin en bariz işareti, “Oku” kampanyasını devletimiz ve sivil toplum kuruluşları ile beraber ;Bizden iş çıkmaz diyenlere, bilginin ışığında aydınlanmış gelecek hayali kuranlara sefer görev emri almış gibi Numrudi ateş yakanlara karşı şehrine hizmeti görev kabul edip ayağa kalkmaya Urfa’lılar Urfa’ya gönül verenler olarak hep birlikte yürümeye var mıyız ?
Geçmiş tarihlerdeki güzellikleri ile Urfa’yı yad eden değerli hemşirelerimiz, eğer daha sonra ki yıllarda bu günleri de hasretle anmak istemiyorlar ise, gelecek günlerde daha da ayaklar altında kalmak istemiyorlar ise, vakit geçmeden şehrimizin ,insanımızın sorunlarını çözmek için ayağa kalkmalı ve şehirlerine, insanlarına sahip çıkmalıdırlar, gelecek günlerin çok daha güzel olacağına inanmalıdırlar.
Dikeni var diye gülden vazgeçilir mi, asıl mesele, batsa da dikenleri, kanatsa da elleri, acıtsa da yürekleri, gül yetiştirmeye devam edebilmektir. Gülü buldun mu dikenine takılma, bir gayen var ise kafanda engel oluşturma.
Elbette içimizde çift yastık sevdalıları var, elbette içimizde dişleri ile mezarlarını kazanlar var. Belki de içimiz de olumsuz tecrübeler yaşamış olanlar var, bizden bir şey olmaz diyenler var, ve/fakat her şeye rağmen geçmişimiz de insanlık tarihinin sıfır noktası olarak kabul edilen, Batının en karanlık günlerinde dahi tüm Dünya’daki bilgi birikimlerini derleyen, toplayan, ilim ve irfan sahibi kişilere sahip çıkan bir Şanlıurfa’mız var.
Kim, bizden bir şey olmaz uğursuz sözüyle, bize deli gömleği giydirmek istiyorsa bilsin ki, biz bu şehre bu zenginliğe sahip çıkamaz isek başka birileri gelip bu hizmet kervanını yürütecek ve bu şehri hak ettiği tahtına oturtacaktır. Dünya medeniyetinin yıkılmaz kalası tekrar kurulacaktır. Öyle ise gelecek günlerde ayaklar altında kalmak istemeyen asil ve asıl Şanlıurfa’lı ayağa kalksın. Kendi şehrine ve insanına güvenmeyenler de gölge etmesinler yeter.
Biz diyoruz ki gelin bu medeniyet binasın da bir tuğlanız olsun, gelin bu medeniyet şehrinin bahçesinde bir duaya vesile olacak bir hizmetiniz olsun.
Şanlıurfa’lıların , Hz.İbrahim’i Mancınıklardan ateşe atmak isteyen Nemrut’un ateşine odun taşıyan insanlara, mahlukatlara savaş ilan eder gibi,şimdi de eğitim çağında ki fidanlarımızın, kendinden irfan sahibi halkımızın, eğitim fukaralığına merhem olmak için yıllar önce yakılan ateşi söndürecek, karıncanın ağzında taşıdığı bir damla su misali bilmem kaç kere denenmiş olan kitap okuma seferberliği tekrar başlatma gayreti göstereceklerine canı gönülden inanıyorum.
Urfa’lı bu kez kararlı olmalıdır Nemrud’ilerin yaktığı fitne ve cehalet ateşini söndüreceklerdir, dinimizin, yaşadığımız bu topraklarda kök salması, İslam’ım sesini ve hükmünü bu coğrafyada ilelebet yaşanması, Muhammedi nefesin esintisini ve tüm insanlığı kucaklayacak medeniyetimizin kurulabilmesi için, Nemrud’i fikirlere inat, bu kez de eğitim seferberliği ilan edilmelidir.
Türkiye’mizin en genç nüfusuna sahip Şanlıurfa’nın eğitimli ve donanımlı gelecek nesilleri, tüm olumsuzluklar Ateşlerini söndürecek, sevgileri ve gayretleri ile yaşana bilinir hayatlar kuracaklardır.
Ne ormanları oluşturacak fidanlar, nede bizim medeniyetimizin kurucuları olacak genç nesillerimiz zahmetsiz kök salmaları beklenmemelidir. On yıllar boyunca fidanlarımıza sahip çıkmak ve uyanık olmak gerekecektir, eğitim de en az ormanlar kadar ilgi ve çaba isteyecektir.
Vatan, Millet, Bayrak sevgisi bilmeyenleri bir tarafa bırakarak diyoruz ki, bu coğrafyada yaşayan Türkmen’i, Kürdü, Arab’ı, yerlisi, yabancısı her bir canı olarak, biz havada kalan, konacak yer bulamayan kuşun dahi hakkını yaşatacak bir gelecek Dünya’dan bahsediyorsak. Biz koskoca bir medeniyetten ,Merhamet medeniyetinden bahsediyor isek kollarımızın altındaki çift yastıklardan feragat etmeyi göze almalıyız.
Öyle ise ayağa kalkmalı, umursamızlığın, yolsuzluğun, namussuzluğun, cehaletin karşısına dikilmeli, unutmamalı ki gelecek nesillerin rahat yaşaması için yaşayan nesillerin fedakarlıkları zorunludur. Bu gün üzerinde yaşadığımız topraklar, bayrak, vatan ve mukedesatlarımız bu değerler için mücadele eden serdengeçtilerin bize emanetidir. Unutulmamalıdır ki bu bölgenin kaderi bizim Mücadele azmimize ve kararlılığımıza bağlıdır.
Unutulmamalıdır ki, 11 Nisanda ecdadımızın verdiği mücadele ile Urfa’nın kurtuluşu elde edilmiş ve işgalci Emperyalist zincirden Türkiye’mizde İLK halkayı en önce Urfalı parçalayıp özgürlük meşalesini yakmıştır. Urfa’lılar Ülkemizde ki tüm şehirlerden önce, sadece kendi yerel güçlerden oluşan bir kuvvetle şehrimizi işgalcilerden kurtarmıştır. Bu
Unutulmamalıdır Ağaçlandırma kampanyası gibi eğitim ve kitap okuma seferberliği de Top yekun kalkına bilmenin, ben buradayım demenin birer halkasıdır . Buradan yola çıkılacak sanatta, ticarette, sanayide, eğitimde Peygamberler şehri ismine yakışır güzellikte başarılara imza atılacaktır, bu şehir sonradan marka olmaya çalışmasına gerek yoktur bu şehir ebetden bu yana Kadim şehir olduğunu tüm Dünya’ya tescil ettirmiştir. Unutulmamalıdır ki aydınlık günlere,aydınlık nesillere kavuşmanın yolu karanlık saatlere katlanmaktan karanlık fikirler ile mücadele ise gücünü ilimden alan bilgiden geçmektedir.
TÜRKİYE POSTASI GAZETESİ
Genel Yayın Yönetmeni
Mustafa Hakkı SEZGİN