Kıyamet Alemetleri her dinde, hatta bir çok batıl dinde ve felsefede bile mevcuttur ,
Kıyamet Alameti olarak büyük bir savaşdan, Armageddon Savaşın´dan bahsedildiğini görürüz. Bir tarife göre Kelime olarak Armageddon büyük Kıyamet savaşının adıdır . Kuranda, Armageddon diye bir şey geçmemektedir. Bu son savaşın Hıristiyanlık ve Yahudilikteki ismi Armageddondur, Muhammed’i tarif ile Melheme-i Kübra olarak isimlendirilir.
Savaşın gerçekleşeceğine inanılan bölge, Mezopotamya Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Amik ovasına, Şam’a ve Kudüs’e dikkat çekilip bu üç merkezin odak olacağı anlatır. Bu bölge tarih boyunca insanlık tarihini değiştiren büyük savaşlara sahne olmuştur.
Kıyamet alametlerine inanan kıyamet tarikatları sayısal olarak az, fakat lobileri sayesinde dış politikaları etkileyebilecek güçteler. Özellikle ABD`de bulunan evanjelistler tüm güçleriyle bu kehanetlerin oluşmasına yardımcı olmaktadırlar. Evanjelistlere “Siyonist Hristiyanlar” da dersek YANLIŞ OLMAYACAKTIR. Evet, Evanjelistlere direnen iki ülke var şu anda, Türkiye ve Rusya. Evanjelistler İslam dünyasının liderinin Türkiye olduğunu bilirler. Evanjelistlerin inançları ve insanlığı ifsad ederek ahlaksızlığı arttırarak, zulmü arttırarak ve İnsanlığı Felakete Sürükleyerek tanrıyı kıyamete zorlama anlayışının da olduğunu söylemeye gerek yok.
Zira tüm Dünya’da yaygınlaştırılan LGBT’liler , Ailesiz toplum projeleri, İstanbul sözleşmesi, Cinsiyet eşitliği, Pedofil, Ensest ilişkilerin meşru hale getirilmeye çalışılması, Porno Videolarının parmak ucu uzaklığına kadar getirilmesi, Müzikteki şeytanın kölelerinin Showları, haksızlığın, yoksulluğun ve hayasızlığın tavan yapması, toplu katliam ve bireysel cinayetlerin çoğalması, Tanrı’yı kıyamete zorlamak” safsatasına hizmet etmek içindir.
İncil´e göre insanlık tarihinin son savaşı olan Armageddon Savaşı gerçekleşecek ve bundan sonra yeryüzünde bir daha savaş olmayacak. Bu savaş da iyiler ve kötüler son defa karşı karşıya gelecekler ve kötülük sonsuza kadar bitecek. İnançlarına göre tanrı, yani Hz. İsa, bizzat bu savaş da yer alacak.
Hristiyanlara göre İsa’nın ikinci gelişi, Yahudilere göre birinci gelişi. Çünkü, Museviler İsa’yı Atanmış Kral (Mesih) olarak kabul etmezler,Mesih’in Davud’un soyundan geleceğine inanırlar. Yahudiler dünyayı yönetecek olan seçilmiş millet olduklarına inanmaktadırlar ve Bu inanca göre Mesih yeryüzüne geldiğinde diğer millet ve dinlerin Yahudilere boyun eğecektir. Bu egemenliği kabul etmek istemeyenler ise cezalandırılacaktır.
Evenjelistler yani Amerikan Protestanlığı bu rolü onlardan alındığına inanarak, ‘Artık o dönemler bitti, siz tanrının vaadlerini de değerlendiremediniz, seçilmiş millet artık biziz, dünyayı biz yöneteceğiz’ diyorlar. Avanjelist’lerin ve Siyonist’lerin ortak amaçları olan Dünya’ya tek başlarına hükmetmek ve seçilmişlerden olmak için beraberce çalışmalarının temel sebebi budur.
İncil´e göre dünyadaki tüm Kötü krallar bu bölgede askerleriyle beraber toplanacaklar ve atının üzerinde olan Hz. İsa´ya karşı savaşacaklar. Başlarında Anti-Christ (Deccal) olacaktır ve eski Babil´in ruhunu temsil edecek. Hz. İsa dünyayı karıştıran tüm zalimleri yok edecek ve dünyaya gerçek adaleti getirecektir.
Ulus devletler kalmayacak
Ardından yeni dünya düzeni (NWO) kurulacak, dünya krallığı oluşacak ve yeni çağ başlayacak. Bu küresel hakimiyetin merkezi ise Kudüs olacak. Eski Roma İmparatorluğu şeklinde yönetilecek, ulus devletler kalmayacak ve uluslararası askeri güç oluşturulacak.
Bu nedenle bazı Hristiyan kıyamet “tarikatları“ Hz. İsa gelsin diye savaşın hemen gerçekleşmesini arzularlar ve bu yönde ciddi propagandalar ve eylemler yaparlar.
Evanjelist literatürde buna “Tanrı´yı kıyamete zorlamak“ denir.
Evanjelistler kendilerinin Tanrı´ya bu konuda yardımcı olduklarını düşünürler. Kutsal kitaplarında geçen kıyamet alametlerini gerçekleştirmek için çaba sarf ederler ve sırf bu nedenle – kendilerini sevmemelerine rağmen – Yahudilere destek olurlar, Zira Evanjeliklerin en büyük ORTAK hedefleri ise Ortadoğu’da Büyük İsrail’in kurulması ve İsa-Mesih’in buraya inmesi, Evanjelik-Siyonist projenin de en önemli hedef ülkesi ise Türkiye.
Peki Savaş Hangi Bölgede olacak ?
Savaşın gerçekleşeceğine inanılan bölge, Mezopotamya Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Mezopotamya kelime anlamıyla “iki ırmak arasındaki bölge“ manasına gelir ve bu bölge Dicle ve Fırat nehirleri arasındadır. Gerçekleşeceğine inandıkları büyük savaş Dicle ve Fırat nehirleri arasında olacak.
Aynı şekilde Tevrat’da vaat edilmiş topraklar (Arz-ı-Mev’du) olarak görülen bölge Nil ile Fırat nehirleri arasındadır. Avenjelistler ve Yahudiler u bölgede yani Türkiye toprakları üzerinde yeni dünya düzeni (NWO) , dünya krallığı kurulacağına inanırlar. Yeni Dünya Düzeni fikri yaklaşık olarak 50 küsür yıldır savunulan, ortaya atılan ve gerçekleşmesi için halen faaliyet gösterilen bir fikirdir.
Melheme-i Kübra “Büyük kapışma”
İslami kaynaklarda “Armegeddon”
Melheme-i Kübra, kıyametten önce Ortadoğu’da gerçekleşecek, bütün dünyayı sarmalayacak Yahudi ve diğer unsurlarla olacak son büyük savaş anlamında kullanılmıştır.
Bu savaş, Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarında ‘Armagedon’ ismiyle anılmıştır. Hristiyan’lara göre Armageddon, Hz. İsa ve karşıtları arasında olacak büyük savaşın adıdır. Biz Müslümanlara göre ise Allah’ın İlahi nizamı olan İSLAM ve karşıtları arasın da olacak.
Bazı hadislerin beyanına göre dünyanın sonu gelmeden önce Ortadoğu’da büyük bir kapışma, yani savaş olacaktır. Bu savaşın içinde bütün din mensupları olacaktır. Bu savaşta beklenen davetçi olan Hz. Mehdi İSLAM’ı temsilen yer alacak, bu savaşta İslam’a karşı olanlar büyük bozgun yaşayacak.
Hz. Peygamber (s.a.v.) dünyanın son savaşı olan Melheme-i Kübra “Büyük kapışma“yı anlatırken “Batı tarafından gelen bir fitne, doğu tarafından gelen bir fitne ile karşılaşınca” sözüyle yine odak noktasının Ortadoğu olacağını belirtir ve ‘Şam’a dikkat çeker. “Şam’a bakın” buyurur. Büyük kapışma da Amik ovasına, Şam’a ve Kudüs’e dikkat çekilip bu üç merkezin odak olacağı anlatır.
Büyük savaşta Şam civarından (o günkü Şam’ın sınırı isim itibariyle elbette daha yaygındır) gelen ve Arap olmayan süvarilerden bahsedilir. Bunlar Türkler olarak anlaşıla bilir, Allah’u alem.
Bu hususta kısa bilgi verdikten sonra şu hadise yer verelim; “Melahim (şiddetli ve kanlı savaşlar) meydana geldiği zaman Allah mevaliden (Arap olmayan Müslümanlardan) öyle bir ordu gönderecek ki, atların cinsi yönünden Arapların en kıymetlisi ve silah yönünden onların en iyisi olup, Allah İslam dinini onlarla güçlendirecektir.” Bu son ordunun içinde, Türklerin önemli bir yer tutacağı zannedilmektedir.
Armeğedon- Büyük kapışma ne zaman
Kâhin olmaya gerek yok. 21.yy’ın en büyük savaşı Ortadoğu’da, hemen yanı başımızda olacak. Ve bu büyük savaş çok yakın bir zamanda gerçekleşeceğine deliller mevcuttur.
Irak düştü, Mısır düştü, Libya düştü, Tunus düştü; İran diz çöktü, başta kukla Suud’lar olmak üzere Katar hariç tüm Körfez ülkelerini ABD-İsrail yönetiyor. Ve hepsine büyük savaştaki rollerine uygun hazırlık yaptırıyorlar, görünen köy kılavuz ister mi.
Bu kurulması düşünülen sisteme karşı durabilen bölgede sadece bir tek Türkiye kaldı. Ve tüm güçleri ile Türkiye’yi bu denklemin dışına atmak için Hem ekonomik hem askeri oyun üstüne oyunlar yapıyorlar. Akdeniz ağzına kadar savaş gemisi, silah, bomba, cephane doldu. Büyük savaş (Armageddon) öncesi bu yığınak daha da artacak. Ve düğmeye basılması için beklenecek.
ABD, AB ülkelerinin ve NATO birliklerinin desteklediği İsrail ile Türkiye arasında tarihi bir hesaplaşma kaçınılmazdır, İslam’ı ılımlaştırmak, Müslümanı protestanlaştırmak, böylece halkımızı Haçlı-Siyonist emperyalizmiyle uyumlu hale sokmak üzere sahneye konan “Dinlerarası Diyalog” tertibi ile işbirlikçilerin de Batıl tarafında yer aldığı / alacağı ve Batılıların Armageddon , İslam kaynaklarının Malheme-i Kübra dediği savaş oldukça yakındır.
Her ne kadar şer ittifak güçlü görünse de biz Müslümanlar İslam’ın galip geleceğine inancımız tamdır. Çünkü La Galip illallah, Çünkü Allah’ın dinine karşı verilecek savaş, Allah’a açılmış savaştır, oda ne kadar güçlü görünse de yenilip yıkılmaya, yok olmaya mahkumdur.
Biz tüm hesaplara karşı Kur’an’ı Kerimden bize kadar gelen Allah’ın ayetleri ile cevap verelim. “Onlar sadece, kendilerinden önce gelip geçenlerin başlarına gelen (azap dolu) günlerin benzerini mi bekliyorlar? De ki: “Bekleyin bakalım, ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim.” Yunus Suresi 102. Ayet
Hani kafirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke’den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır. Enfal suresi 30. Ayet
Deki Ey zalimler ve işbirlikçi hainler Siz tedirginlikle gözleyip bekleyin Çünkü Biz de kesinlikle acı ve alçaltıcı akıbetinizi bekleyip gözetlemekteyiz Enam 157.
Selam, Sevgi ve Muhabbetle
TÜRKİYE POSTASI GAZETESİ
Genel Yayın Yönetmeni
Mustafa Hakkı SEZGİN