İngiliz The Guardian gazetesinde ki başyazıda aynen şu yazıldı:
“Tam olarak Batının emrine girmekte direnen (Batılılaşamamış) , yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez.”işte esas mesele bu ne taksimdeki ağaç ne MİT Tır’ları ne de cumhurbaşkanlığı sarayı halen anlayamamış batı hayranı celladına aşık tüm Müslümanlara duyurulur.
O yüzden insanlık bizi bekliyor. O yüzden bu yaşadıklarımızı, doğum sancıları olarak görmeli; emperyalistlerin Müslüman toplumları, mezhepleri, etnisiteleri birbirine düşürme oyunlarını püskürtebilmeliyiz.
Cumhuriyet kurulduğundan bu yana Kemalizm’in kurucusu ve banisi CHP tarafından sistemli bir şekilde Kürtlere baskı, zülüm, asimilasyon ve Kürt ırkının inkarı Politikaları uygulanmıştır. Buna rağmen yıl 2015 HDP celladına aşık bir psikoloji ile ulusalcı zihniyetin partisi CHP ile işbirliği yapıp Kürt açılımını yapan eğitimi ve dilini serbest eden, Dersim katliamından ve yapılan ihmallerden dolayı devlet adına özür dileyen muhafazakar bir partiye karşı celladı ile işbirliği yapıyor.
Türkiye partisi olma iddiasını öne süren HDP’ liler, DHKP-C’ lilerle birlik olup gay ve lezbiyenler eşliğinde, ellerine yüz binlerce Müslüman Kürt’ün kanı bulaşan Ermenilere destek mitingi düzenleyebiliyor. Kızılay Meydanı’nda “Ermeni soykırımı tanınsın” pankartları taşınarak Ermeni Diasporası’nın amacına hizmet edebiliyor.
HDP neden İsrail Teröründen bir kelime bile bahsetmeyip, yüz yıl evvel olduğu iddia edilen Ermeni soykırımının yasallaşmasını savunup Ermeni Soykırımı avukatlığına üstlenmektedir. Doğuya yapılan devasa yatırımları ve okulları niçin yıkıp yakmakta, işadamlarını ve öğretmenleri acımasızca niçin katletmektedir?
Çünkü; Kürtçü olduğunu söyleyen HDP ve PKK Kürt kardeşlerimizin” asıl düşmanıdır.
CHP nasıl ki ulusalcı ve Türk kimliğini öne çıkaran laik bir devlet ideolojisine sahip bir parti ise HDP’ de Kürt kimliğini esas alıp ulusalcı dinsiz diyanetsiz bir devlet sistemi kurmak istemektedir. PKK nasıl Marksist bir örgüt ise HDP de onun Türkiye siyasetindeki uzantısıdır. Elbette Müslüman Kürt halkının temsilcisi olamaz.
Müslüman oylara talip olmak için muhafazakar adaylar vitrine koyar ve dini söylemleri meydanlarda dile getirir hiç şüphesiz ana hedefleri dini yaşantıdan uzak ulusalcı batının korumasında ve onların çıkarlarına hizmet eden bir idare şeklidir.
HDP, CHP zorunlu din dersine kaldırılması için ayrı ayrı teklif verdiler. CHP yıllarca Türkçe ezan zulmü yaptı HDP ise Güneydoğuda Kürtçe ezanı okutmaya çalıştı. HDP seçim bildirisinde Diyaneti kaldıracağını vaad etti. HDP-CHP aynı ideolojik aşiretin üyesidirler. Her ikisi de aynı ideolojik genlere sahiptirler. Her ikisi de dinle ve dindarlarla sorunludurlar. HDP, Kürtleri CHP’lileştirme projesidir.
Bir zamanlar Avrupa kentlerinde “Türk Irkçılığı”nı Osmanlı’nın başına belâ edenler, şimdi de “Kürt ırkçılığını” örgütleyerek Türkiye’yi perişan etmenin plânlarını uygulamaktadırlar. Jön Türkler nasıl “Müslüman Türk Halkını” temsil etmiyorsa, Jön Kürtler de“Müslüman Kürt Halkını” temsil etmiyor!..
1991 seçimlerinde Kürt siyasileri meclise kendi partilerinden aday yaparak meclise SHP yani CHP taşımıştır. O dönemlerde düşman ANAP ve ÖZAL şimdi ise AK Parti ve ERDOĞAN, esas gaye ise eski gücüne kavuşmasını engellemek istedikleri ÜMMET bütünlüğüne ve ideolojisine sahip olan Osmanlı ruhudur. 1984 yılından bu yana silahlı olarak batıya hizmetkarlık ve maşalık yapan PKK /PYD dedikleri kandan ve ölümden beslenen örgütlerle Türkiye’nin bölgedeki ve dünyadaki yükselişini durdurmaya çalışıyorlar.
İngiliz The Guardian gazetesinde ki başyazıda aynen şu yazıldı:
“Tam Batının emrine girmekte direnen , yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilemez.”işte esas mesele bu ne taksimdeki ağaç ne MİT Tır’ları ne de cumhurbaşkanlığı sarayı halen anlayamamış batı hayranı celladına aşık tüm Müslümanlara duyurulur.
O yüzden insanlık bizi bekliyor. O yüzden bu yaşadıklarımızı, doğum sancıları olarak görmeli; emperyalistlerin Müslüman toplumları, mezhepleri, etnisiteleri birbirine düşürme oyunlarını püskürtebilmeliyiz.
Öyle ise Tüm dünyaya yeni bir nizam ve intizam için öncelikle Müslümanların ümmet kubbesi altında İslam ahlakını hayatının her karesinde yaşayan kadın erkek ve genç imanlı, Kur’ an’lı nesillere ihtiyacı var. Kur’ an-ı Kerim; zalimlerin, hainlerin, Kâfirlerin ve Münafıkların oyunlarını bozan, planlarını dağıtan, tuzaklarını yıkan, kuyu kazanları kazdığı kuyuya düşürten ve aramızdaki ihtilafları rahmete dönüştüren İlahi Planlarla dolu bir Ana Hayat Yasamız, Müminlere Şifa ve Rahmet, Zalimlere zahmet ve hüsran sunan tek İlahi Anayasamızdır. Çünkü Kur’ an-ı bir hayat yaşayanlar ALLAH’ ın yardımını ve gücünü yanı başlarında bulacaklardır inşaALLAH.
MUSTAFA HAKKI SEZGİN