Her kim 1000 yıllık Türk ve Müslüman yurdu Anadolu’nun Haçlı zihniyetli Batıl imanlılara peşkeş çekilmesin de pay sahibi olup bu iğrenç tuzağa hizmet etmek istemiyor ise; Düne kadar Pornoma dokunma, Hayat benin-beden benim-karar benim diyenler ile tüm soysuzlukların sergilendiği kutsal günlerimize hakaretler edildiği “Onur yürüyüş”lerini düzenleyenler ile LGBT’lilere oy kaygısı ve şirin görünmek adına aynı kulvarda olmaya can atanlara ve de iktidara gelince Selahattin Demirtaş-Osman Kavala-Fetö ve benzerlerinin serbest bırakacağız , hatta iktidara gelişimizin ilk 24 sat içinde İstanbul sözleşmesini tekrar geri getireceğiz diyenlere; Akdeniz’de-Libya’da- Suriye’de-Afrika’da-Myanmar’da-Mısır’da-Kıbrıs’ta- ne işimiz var diyenlere velhasıl, vatanına milletine Bayrağına bağımsızlığına kast edilmesine hizmeti gaye edinen veya payanda olan partilere/lider görünümlü hizmetkarlara oy vermeyecektir, onlarla beraber yürümeyecektir. Merhum Cemil Meriç’in dediği gibi “hastalandığında efendilerinin ilaçlarını aşırıp içen uşak” ruh ve mantığı ile hareket eden Parti ve kuruluşlara bir de bunu deneyeyim diyerek fırsat vermeyecektir. Madem ki bizlerde Bayrak-vatan-İman kutsal ve namus hükmündedir, bu gibi değerleri bir defa diyerek deneme acziyetine düşmeyecektir diye düşünmekteyiz.
Biz bize bırakılan bu şehitlerin emanetinin muhafazası amacıyla; Birliği ve Beraberliği tesisi amacıyla, mazluma ümit zalime korku, dünyaya nizam getirmek amacıyla; ABD’nin mayın eşeği PKK-PYD ’ye ve onlara gönül bağı olanlar ile hayat gayemiz olan imani-ahlaki-Milli-manevi değerlerimize karşı açıktan mücadele edenleri hayatımızdan-kuruluşlarımızdan izole edeceğiz, ayrı devlet-ayrı bayrak fikrini savunan, teröristlere özgürlük savaşçıları-peşmerge diyen her kim ve kuruluş olursa olsun, aramızdaki Milli manevi değerlerimizden oluşan tekliflerle kriterlerimizden oluşan mesafeleri açıkça beyan edeceğiz. Biz kendini bu topraklara, bu ümmete ve bayrağımıza ait hisseden ve yaşayışına-sözlerine bunu yansıtanları, hangi memlekete ve ırka sahip olursa olsun bizim için Türk tebasından olarak kabul etmekteyiz. Nüfus kayıtların da Türk yazsa da bu memlekete ve değerlerine karşı savaşanlar ise bizim için mücadele edilmesi gereken düşman statüsünde kabul ettik edeceğiz.
Her kim veya parti bizim Doğu Akdeniz’de işgalci olduğumuzu düşünüyor, Karabağ zaferinden rahatsız oluyor ise; Terörle mücadelede kullanılan SİHA’ların başarılarını katliam-yargısız infaz yapıyorsunuz diyor ise S-400’lere ne ihtiyacımız var Ak kuyu termik santrali İktidarın nükleer tutkusu diyebiliyor ise, ABD ve AB ülkeleri ile uyumlu olalım onların onaylamadığı projelerden vazgeçelim ve hatta biz iktidara gelir isek o projeleri İPTAL edeceğiz o şirketler hakkında işlem yapacağız diyor ise onlar bizden değildir biz de onlardan değiliz, böyle bilinsin isteriz.
Bizim Töremiz Zilleti Kabul Etmemiştir ve Etmeyecektir.
Biz yıllardan bu yana küresel sisteme karşı, adları bizdenmiş gibi görünen vesayetin “tasmalı çekirgeleri”ne karşı mücadele verenleri ve verilen mücadeleleri de görev addedip kendini ortaya koyanları da HAK’ka ve Halka hizmette birer şanlı/ şanslı neferler olarak kabul etmekteyiz. Ecdadım bizim davamız kuru bir cihangirlik davası değildir diyerek ölçüyü ortaya koymuştur, bu Millet kendine-dinine hizmet edeni asla unutmaz-unutmadı-unutmayacaktır ve dileriz ki Rabbimizde onlara kendi katından manevi ikramların da unutmayacaktır.Biz şu anda ki iktidarda oturan AK Parti’nin içinde milletine ve davasına adanmış olarak hizmet edenleri bir tarafta tutarak, her bir yöneticisine tekrardan sesleniyoruz; içinizdeki doymak bilmeyen dadanmışları uzaklaştırın bu Millet çaresiz değildir; Mefkurelerinin peşinden kıyamda durur gibi davasına sahip çıkan-çıkacak alan nice yiğitlerimiz yalın kılıç göreve hazır olduğunu bilmekte ve görmekteyiz. Yeni kurulan-geçmişte kurulmuş olan Milli ve Manevi değerlerimizi düşüncelerinin esası olarak alan partilerimiz/partililerimiz görev beklemektedir. Mefkurelerimize bağlı nesiller Yunus Emre’ler Mevlana’lar yetiştirmemiz gerektiğini bilerek yollardayız, insanlığı öldürmek yerine diriltmeyi hedefleyen nesillerimiz görev anı geldiğinde görev yerlerinde olacaklardır.
İkinci bir 90 yılın başlamasını istiyorsanız Tapınak şövalyelerinin izinde ki bu zihniyetin temsilcilerine OY verin veya destekleyin,yok eğer ben Milli ve Manevi değerlerine bağlı bir gençliğin ülkenin geleceğine sahip olmasını istiyorum diyorsanız; Bu ülkenin ve gelecekte kurulması kesin olan yeni dünya düzeninin mimarları olarak fikri manada kendi değerlerimizin rehberliğinde mücadele edecek inançlı ve donanımlı kadrolarımız Köhnemiş dünyanın siyasi arenasında bozkırlarında koşmaya hazır küheylanlar gibi hazır durmaktadırlar. Bu Milletin 5000 yıllık tarihinde nice destanlar yazdıklarını bizden çok daha fazla olarak düşmanlarımız bilmektedir. Hz. İbrahim’in ateşine su taşıyan karıncalar misali safların orta yere konması mecburiyetimiz vardır. Mefkürelerimize hizmet adına en güzel şekilde yol gösterici ufuk açıcı-birleştirici çalışmalar ile bayrak misali safların önünde yürüyecek kadrolara ihtiyaç vardır.
Ülkemizi ve tüm dünya halklarını gelecekteki yüz yıllarını etkileyecek zorlu bir dönem beklemektedir; 2036-2045 tarihlerine kadar şeytanın hizmetkarları yeni küresel sistem tek dünya devletine geçiş yapmak istemektedirler. Biz karşımızdakinin gücünün büyüklüğüne göre değil HAK davasının yanında olduğumuzdan dolayı iyiliğin ve iyilerin kazanacağına inanmaktayız.
Mustafa Hakkı SEZGİN