Hamdi der ki buyurun; siz de bizim haneye,Sebep ne olursa olsun; bakmayız bahaneye
Rabbimizden gelene; hamdimiz vardır bizim, Her zaman şükrederiz; muhtaç kalsak da taneye.
Kapımızı çalsın da; ha Müslüman, ha kâfir
Bizim için fark etmez; olur bize misafir
İkram ederiz ona; evimizde ne varsa
Hanemiz taş da olsa; gönlümüz ona safir
Oturup yesin bol bol; doysun pür afiyetle
Sohbetlere dalarız; koyu bir muhabbetle
Başımıza taç eder; kıymetini biliriz
Üstüne titreriz biz; büyük ehemmiyetle
Atamız İbrahim’dir (as); peygamberler atası
Hiç görülmemiş onun, misafire hatası
Sofrası hep açık olmuş; yiyecek yoksa bile
Satmış da ikram etmiş, evden tarağı, tası
Bize de O’ndan kalmış, bu misafirperverlik
Eve yabancı gelse; dizilir havlu, terlik
Herkesi telaş alır; koşuşturmalar başlar
O gün ilan edilir; süresiz seferberlik
Yapmaya çalışırız, elimizden geleni
Gizli, saklımız olmaz; her şeyimiz aleni
Urfalılar çok sever; misafire ikramı
Merak edenler varsa; gelsin görsün şöleni
Hamdi der ki buyurun; siz de bizim haneye
Sebep ne olursa olsun; bakmayız bahaneye
Rabbimizden gelene; hamdimiz vardır bizim
Her zaman şükrederiz; muhtaç kalsak da taneye
Mustafa GÜL (Hamdi)
Şanlıurfa