Ben bir antisemitik değil antisiyonistim. Bu yüzden beni faşist diye yargılayamazsınız. Ama Batı’nın ve Batıcıların hayran olduğu Shakespeare hem bir antisemitik hem bir ırkçı! Hem de en koyusundan. Shakespeare’in ırkçı ve antisemitik olması beni rahatsız ediyordu ancak Gazze katliamından sonra antisemitik olması artık beni ilgilendirmiyor. Irkçı olması ise herkes gibi beni derinden rahatsız ediyor. Çünkü Shakespeare’in ırkçılığı Hitler faşizmine destek olmuştur. Üstat ” Yanlışlıklar Komedyası”ında mutfaktaki hizmetçiyi kahramanın ayağındaki siyah kunduraya benzeterek zenci olduğunu ima ettikten sonra üzerindeki yağlı elbiseleriyle iyi yanacağını ve ışığıyla adını unuttuğum bir ülkeyi aydınlatacağını belirtir. İlginç olan bu düşüncesini de ironi olarak dile getirir. Kim bilir oyun sergilenirken seyirciler gülmekten kırılmıştır. Gazze’yi de bombalarla yakıp yıkan Siyonist İsrail’e Amerika ve İngiltere’nin silah yardımı yapması herhalde Ortadoğu’yu aydınlatmak(!)için olmalı!
Böylesine ırkçı ve faşist bir yazarı ingilizler dünyanın en büyüğü yazarı diye herkese kabul ettirmişler. Dünya da bunu yutmuş! İlginç olan onun oyunlarını Afrika’nın en ücra köşelerinde dahi oynatıyorlar. Örneğin 2014 yılı Shakespeare’in ölümünün 450. yılıydı bütün dünyada “Shakespeare Yaşıyor” sloganıyla kutlamalar yapıldı. Birçok ülkede oyunları sahnelendi. Tabi en başta Afrika ülkelerinde… İsrail’de Shakespeare’in oyunları oynanıyor mu çok merak ediyorum. Ancak Gazze’de Shakespeare ırkçılığı ve Siyonist Natenyahu’nun soykırımı hızla devam ediyor. Yalnışlıklar Komedyası’ndaki hizmetçi kadın yerine kadın çoluk çocuk 40.250 bin insan bombalarla yakılıyor. Gazze bombalarla aydınlatıyor. Siyonist İsrail hala kana doymuyor.
Shakespeare’in hakkında yazılanlara bakılırsa ırkçılığı ve antisemitik düşünceleri görmezden geliniyor. En hümanist yazar, en büyük sanatçı(!) diye kutsanıyor.
Gerçekte Ortaçağ Avrupası’nda yaşayıp da Yahudi karşıtı, ırkçı ve kralcı olmayan tek bir Hıristiyan gösteremezsiniz. O tarihlerde Yahudilerin Londra’da yaşamasına izin dahi verilmemiştir. Ayrıca İngiliz krallığının ajan yazarı Marlow, Shakespeare’in “Venedik Taciri”nden önce “Maltalı Yahudi” oyununu yazmış ve sahnelemiştir. Shakespeare kendinden daha şöhretli olan Marlow’dan ilhamla “Venedik Taciri”ni yazmış. Büyük yazar, sözcük büyücüsü Shakespeare’in kiliseyi eleştiren tek bir cümlesi yoktur ama Yahudiler, zenciler, Araplar,Türkler, kadınlar hakkında sayısız eleştirileri vardır. Shakespeare yalnızca ırkçı değil aynı zamanda her Hıristiyan gibi iyi bir antisemitiktir. Yaşadığı dönemde Londra’da tek bir Yahudi olmamasına rağmen tiyatro tarihinin en güzel antisemitik/Yahudi düşmanı oyunu Venedik Taciri’ni yazmıştır. Şahsen Shakespeare’i ırkçılığından dolayı kınıyorum ama antisemitik düşünceleri beni artık hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Çünkü inandığı kitaptan ilhamla onları karikatürize etmiş, vakayı ortaya koymuştur. Ayrıca kutsalın üstüne söz söylenemez! Zira Shakespeare de kutsalının gereğini yapmış.
Bundan beş yüz yıl önce Yahudi karakterini Kitab-ı Mukaddes’e dayarak nemenem bir şey olduğunu en güzel şekilde Venedik Taciri oyununda yarattığı Shylock karakteriyle ortaya koymuştur. Faizciliği, tefeciliği, acımasızlığıyla tasvir etmiş olduğu Shylock’u, borç verdiği Antonio’nun bedeninden bir kilo et kesmek için can atan, kan içici bir karakter olarak tasvir etmiştir. Tıpkı bugün Gazze’de kan içen siyonistler gibi. Shylock aşağılık bir tefeci Yahudidir. Shakespeare o dönemde Hıristiyanların Yahudilere nasıl davrandığını kahramanlar üzerinden anlatırken Hıristiyanların, Yahudilerin üstlerine işediklerini, domuzdan daha aşağı mahluk olduklarını söylüyor. Ayrıca bir Yahudi’nin asla Hıristiyan olmaması gerektiğini belirtiyor. Çünkü bir Yahudi Hıristiyan olduğunda domuz eti tüketeceğinden dolayı et fiyatlarının yükseleceğini ve bu yüzden kendilerinin aç kalacağını ima ediyor. Anladığınız gibi dinlerine bile kabul etmiyorlar Yahudileri. Ve onlara köpek gibi davranıyorlar.
Trajik olan Hıristiyanlar bugün Yahudilerle silah arkadaşlığı yapıp müslümanları öldürüyorlar. Hıristiyan dünyasının antisemitik bir bilinçaltı her zaman olmuştur. Olmaması da mümkün değil. Çünkü İsa’yı Yahudiler öldürmüşlerdir. Shakespeare göre Yahudiler aşağılık, gülünç, aptal ve rezildir.
Gazze katliamının yapıldığı bu günlerde okunacak en güzel kitaplardan biri bence Venedik Taciri’dir. Shakespeare’in bu oyunu Hitler Almanya’sında en çok sergilenen oyunmuş. Hitler’in Yahudi soykırımına dolaylı veya doğrudan -ne derseniz deyin- Shakespeare destek vermiştir. Bugün de Müslüman sokırımına destek veriyor. Öteki olarak gösterdiği Arap/zenci Othello ile siyahi hizmetçiyi temsilen Gazze’de Filistinliler yakılıyor… İlginç olarak soykırımı içselleştirmiş olan Yahudiler ve Hıristiyanlar bugün ortaklaşa Gazze’de bu duygularını tatmin ediyorlar. Çünkü Batı kan içici bir medeniyettir. Kurt adam, Drakula, Vampir, Cadı Batı medeniyetinin edebiyata armağanı kahramanlardır. Batı dışında hiç bir uygarlık böyle kahramanlar yaratmamıştır.
İlginç olan II. Dünya Savaşı sırasında Avrupa’da birçok kez sergilenen Venedik Taciri savaş sonrasında ise ya yönetmen müdahalesiyle Yahudileri aşağılayan ifadeleri değiştirilerek sergilenmiş ya da uzun süre oyun unutulmaya terk edilmiştir. Bence Shakespeare’in yarattığı Shylock’u anlatan Venedik Taciri eseri, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bütün okullarda tavsiye kitap olarak okutulmalıdır. Böylece Shakespeare’in şahsında İngilizlerin ne denli faşist olduklarını ve Shylock’u şahsında ise Yahudilerin ne denli tefeci acımasız ve aşağılık bir mahluk olduklarını öğrenilir. Siz bugün Hıristiyan dünyasının Yahudileri gerçek anlamda dost edindiklerini sanmayın, onların bugün Siyonist İsrail’in yanında devlet olarak yer almaları geçmişte Yahudilere karşı işlemiş oldukları insanlık suçuna karşılık günah çıkarmaktan başka bir şey değildir. Yahudileri destekleyerek kefaret ödediklerini sanıyorlar.
Avrupa devletleri de halkları da soykırıma uğramış Yahudilerin nasıl bir soykırımcı olduklarını bizden çok iyi biliyorlar. Yalnızca Avrupa insanı vicdana geldiği için devletlerinin resmi görüşüne rağmen Gazze için sokağa dökülüp tepkilerini ortaya koymaktadır. Avrupa devletlerinin, özellikle de Almanya’nın Siyonist İsrail’in soykırımcı tutumuna desteğinin nedeni II. Dünya Savaşı’nda işledikleri insanlık suçunu örtmek içindir. Bugün dahi Almanya Avrupa’nın en ırkçı devletidir. Her an bir Hitler çıkarmaya müsaittir.
Venedik Taciri’nde Shylock, oyunun sonunda rezil bir şekilde mal varlığını kaybeder ve canını Hıristiyanların elinden zor kurtarır. Ahmak, aptal ve rezil bir duruma düşer. Aynı şekilde Natenyahu da Gazze katliamından sonra ahmak, aptal ve rezil bir duruma düşecektir. Eğer medeni dünyada insanlık onuru varsa o mutlaka yargılanacaktır! Gazze katliamını Amerika, İngiltere ve Almanya’nın desteğiyle yapan Natenyahu, tıpkı Shylock gibi zamanı geldiğinde canını ve malını zor kurtaracaktır. O zaman Natenyahu gibi kan içicilerin pervasızlıklarının hesabı görülecektir. Bugün olmazsa yarın olacaktır. Bu anlatımlarımdan sonra Gazze katliamını yapan Siyonist Yahudileri, onlara asker ve silah desteği veren Amerika, İngiltere ve Almanya’yı la’netlediğim için beni suçlamayın! Zira ben antisemitik değilim. Benden önce Shakespeare’i suçlayın. Çünkü dünyanın en büyük(!) oyun yazarı, Batı Kanonu’nun peygamberi, antisemitik ve faşist Shakespeare’dir. O ve onun şahsında İngiltere/Amerika’yı, ayrıca ondan ilham alan Hitler’i ve Almanya’yı artık lanetler misiniz yoksa kutsar mısınız bilemem! Ancak bu anlatılar ışığında modern ve medeni Avrupa ve Amerika nasıl ki soykırımcı katil Natenyahu’ya saygı duyuyorsa aynı şekilde biz de Nietzsche ve Shakespeare’den ilham alarak Yahudi soykırımı yapan Hitler’e saygı mı duymalıyız? Yoksa bize yutturulan bunca şeye rağmen insani ve İslami duyarlılığımızı korumalıyız? Sonuç olarak medeni(!) Avrupa’nın ve Siyonist İsrail’in unuttuğu insanlığı onlara hatırlatmalıyız. Dünyayı yakmaya ant içmiş Yahudi Hıristiyan ittifakına fırsat vermemeliyiz.
Mehmet KURTOĞLU/ 22 AĞUSTOS 2024