Yüzyıllardır dünyanın düz mü, yoksa yuvarlak mı olduğuna dair tartışma sürüp gitmektedir. Bunun yanı sıra bizleri şaşırtan diğer bazı iddialar ise; insanoğlunun hiçbir zaman uzaya gitmediği, Ay’a ayak dahi basılmadığının konuşulduğuna ve yazıldığına bazen sizler de mutlaka şahit olmuşsunuzdur.
İçinde bulunduğumuz Covid-19 pandemi döneminde ise aşı olmalı mı? yoksa olmamalı mıyız? tartışmasının aynı şekilde sürüp gittiğini görmekteyiz…
Peki bazı insanlar neden pozitif bilimle bu kadar ters düşebiliyor? Buna insan davranış psikolojisinde “Denializm” adı veriliyor yani kişinin bir gerçeği veya doğruyu ret, inkar etmesi olarak adlandırılıyor. Bilimi veya gerçeği reddeden bu kişilere de “Denialist” adı verilmekte. Aslında bu, bazı insanların geçmişten gelen ve genlerinde bulunan değişime, farklı düşünceye, yeniliğe şüphe duyması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan birtakım korkularından kaynaklı olduğu ifade edilebilir. Aynı şekilde sosyal bir canlı olan insanın sürü psikoloji ile hareket etmesi, özellikle genç nüfusun kendisine rol model olarak gördüğü önemli ve ünlü kişilerin olumsuz denialist söylem ve açıklamalarını taklit etmesi de bu çıkmazı daha da sorunlu hale getirebiliyor.
Aslında pozitif bilime karşı duruş ilk değil ve son da olmayacak gibi görünüyor, günümüzde çok ciddi bir şekilde Dünya’nın şeklinin düz olduğunu kanıtlamaya çalışan Flat Earth Society (bkz. tfes.org), Türkçesi Düz Dünya Topluluğu olarak adlandırılan bir grup bulunmakta ve faaliyetlerine hala aktif bir şekilde devam etmektedir.
Yine yakın tarihe baktığımız zaman, orta çağ dünyasındaki güç sahibi otoritelerin kendilerine ait fikir ve düşüncelerine ters düşen insanlarını o dönem en ağır işkence ve ölümler ile cezalandırdığını biliyoruz.
Örneğin, 1600’lü yıllarda İtalyan bilim insanı Galileo, Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü söylediğinde adeta yer yerinden oynadı, çünkü bu yaklaşık 200 yıllık Batlamyus düşüncesine ters bir söylemdi. O güne kadar, her şeyi üstün varlık kibri ile ben merkezli düşünen insanoğlu Dünya’nın merkezde olduğunu ve Güneş dahil herşeyin Dünya etrafında döndüğüne inanmak istiyordu. Bu ters düşüncesinden dolayı Galileo yakılarak öldürme cezasına çarptırıldı ve sonunda 1642 yılında ev hapsinde öldü.
Aynı şekilde felsefenin kurucusu Sokrates, yetiştirdiği öğrencilerine sorgulamayı ve cevapları aramayı kendi döneminde tavsiye ve teşvik etti. Bu davranış ve tutumlarından dolayı baldıran otu içirilerek idam edildi.
Asıl konumuz Aşıya dönecek olursak, aşağıda Dünya Sağlık Örgütü tarafından herkese açık bir şekilde yayımlanmış BioNTech mRNA aşısına ait kodlar görülmektedir (bkz. https://berthub.eu/articles/11889.doc) ayrıca kodlarında hemen yanında bir adet DNA yazıcısını ile de aşı kodlarının uygun laboratuvar ortamında gerçek DNA moleküllerine dönüştürebildiğini söyleyebiliriz. (Çok daha ayrıntılı bilgi için lütfen okuyalım: https://berthub.eu/articles/posts/biontech-pfizer-mrna-a%C5%9F%C4%B1lar%C4%B1n%C4%B1n-kaynak-kodu/
Peki aslında aşı karşıtlarına birçoğumuzun ortak olarak anlatmak istediği şeyler nelerdir? Bilgiye erişmenin bu denli kolay olduğu bir çağda bile bazı insanların tam olarak okumadığı, araştırmadığı, kulaktan dolma bilgiler ile aslında bir takım denialist denilen bağnaz, güç odaklarına hizmet ettiklerinin farkında bile olmadıklarını söylemek istiyoruz. Maalesef günümüzde Covid-19 aşısını yaptırma oranları için şimdilik bu durum söz konusu… bence, bilgi çağında artık buna bir dur demeliyiz ve aşıların yapılmasını toplumca sağlamalıyız. Sağlık, mutluluk ve esenlikler dilerim.
Biyografi
Doç. Dr. İbrahim Berkan AYDİLEK, 1981 yılında Şanlıurfa’da doğdu. İlkokulu Cengiz Topel okulunda, İngilizce hazırlık sınıfını, ortaokul ve lise öğrenimi ise Şanlıurfa Anadolu Lisesi’nde 1999 yılında tamamladı. Selçuk Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora diploma dereceleri aldı ve aynı zamanda 2004 yılında Selçuk Üniversitesi Rektörlük Bilgisayar Okutmanı ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı Yazılım Geliştirme Uzmanı olarak hem akademik hem de idari görevlerine başladı.
2014 yılında Harran Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümüne Yrd. Doç. Dr. olarak atandı ve 2019 yılında ise Bilgisayar Bilimlerinden Doçent unvanını aldı. Kariyeri boyunca çok sayıda çeşitli başarılı TÜBİTAK ve diğer projelerde, idari ve akademik görevlerde yer aldı. Bunların içinde; Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı, Bölüm Başkan Yardımcısı, Anabilim Dalı Başkanı, Bilgi Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Yardımcısı, Proje Destek Ofisi Koordinatörü, Mühendislik Fakültesinde Kurul Başkanlığı ve Üyeliği, Bilgi Sistemi Otomasyon Sorumlusu gibi başlıca görevleri ve çok sayıda danışmanlık, hakemlik ve bilimsel kuruluşlara üyelikleri bulunmaktadır.
Temel uzmanlık alanları olan, Bilgisayar Bilimleri, Yazılım, Yapay Zeka, Veri Madenciliği, Makine Öğrenmesi gibi güncel konularda çok sayıda Ulusal ve Uluslararası akademik çalışmaları mevcuttur. İyi derece İngilizce bilmekte olup, evli ve 3 çocuk babasıdır.
Kişisel web sayfası: / http://berkanaydilek.com
Sosyal medya hesapları:
https://twitter.com/berkan_aydilek
https://www.linkedin.com/in/berkanaydilek/