1884 yılında Şanlıurfa’da dünyaya gelmiş olup, Urfamızın tanınmış Aşiretlerinden olan şeddadi aşiretindendir. Muhterem babaları şeddadi, Anneleri de Resulullah efendimizin( s.a.s) seyid Şeyhanlı Aşiretindendir.
HACI MÜSLÜM HAFIZ EFENDİ (K.S)HAYATI
1884 yılında Şanlıurfa’da dünyaya gelmiş olup, Urfamızın tanınmış Aşiretlerinden olan şeddadi aşiretindendir. Muhterem babaları şeddadi, Anneleri de Resulullah efendimizin( s.a.s) seyid Şeyhanlı Aşiretindendir
Hacı müslüm hafız efendi medrese eğitimine önce Hızanoğlu camii yanında ki Haydariye medresesinde Kürt Hacı Ali Efendinin tedrisatında başladı .Medresede yüksek başarılar elde etti.Egitimini üstün başarılar la diplomasını Miftahizade Hasan Açanal efendiden aldı.
Hasan padişah camiinde uzun süre fahri olarak vaiz verdi ve mukabeleye devam etti.Halk arasında hafız efendi( k.s) olarak nam yapmaya başladı.Hafız efendi k.s şedaddilerin çoğunluk olarak tepe mahallesinde ikamet ettikleri gibi üç odalı ,biri kendisi ve kızlarının,biri tek oğlu olan Hacı Bahattin ve bir odayıda zahire evi olarak kullanır idi. Evine Elektrik çekme tekliflerini Fanus neyimize yetmiyor derdi. Suyunu da kendi kazdığı kuyudan kullanırdı. Maşuk köyünde bir bağı vardı, geçimini onlardan elde edilen gelirle sağlayan hafız efendi (k.s) kimselere muhtaç olmadan geçinirdi.
Hacı Müslüm hafız efendi( k.s)Allah dostlarını sık sık ziyaret edermiş,Kendileri arif’i billah ve ehl’i keşf olduğu için o zatlarla görüşür ve derlermiş ki hanği mezarlığa gitsem,oradakilerin halleri gözümün önüne gelir,keşfederim.hangi veli,her hangi bir evliya ile görüşmek istesem görüşebilirim derdi.
Urfamızda meftun bulunan Bedi’üzzaman Şeyh Ahmed el hamadani,Hacı kermo mustafa türbesi içinde medfun Seyyid Hacı Ali hazretleri en çok gittiği zatlardır.
Bir gün yine ziyarette bulundugu zaman insan bu dünyaya bu zat gibi gelmeli ve gitmeli çok büyük bir zat oldugunu beyan etmiştir Şeyh Ahmet el Hamedani’yi.Hacı Müslüm hafız hz.(k.s)müritleriyle gerektiği kadar ilğilenir,sürekli olarak kendi yaşayış şekliyle gerekse anlatarak irşat etmeye çalışırdı.Onları kontrol altında tutar bir baba şefkatiyle manevi terbiyelerini hakkıyla yerine getirirdi.Herkesin anlayışına göre az ve öz konuşurdu.Müritlerine karşı son derece şefkatli ama aynı zamanda vakarlı idi.
Özelikle helal ve harama çok dikkat ederdi.Haram yiyecegin manevi ilerlemeyi durduracağını söylerlerdi.
Müridleri onu çok sevip sayarlardı,öyleki urfa ağzıyla “BABO”diye hitap ederlerdi.sıkıştıkları ve altından kalkamadıkları maddi,manevi durumlarda yardım isterler.Ve o muhterem zat anında gerek söz olarak,gerekse keşfiyle onların sorunlarını giderir,sonrada dünyevi ve leddunni ilmiyle onları bilgilendirir ve irşatlarını tamamlardı.Bir gün suriye’nin kamışlı kasabasında yaşayan Nakşibendi şeyh’i Ahmet el-Haznevi hz. yanına giden bir şahsa şeyh Müslüm hafız efendiyi tanırmısınız diye sorduğunda,O asrın sultanıdır demiştir.Asrın sultanı kelimesi o dönemin “GAVS” ı olduğu da anlaşılır. Buna “Sultan’ı Evliya”da diyebiliriz.
1950 yıllarında Urfada bulunan Seyyid Abdulhakim hüseyni(k.s.) Akşam namazından sonra cami yönünden değil de haşimiye yönünden geldiğini gören müritleri nerden geldiklerini içlerinden geçirirken, Şeyh hazretleri onlara kardeşimi ziyaretten geliyorum demişler, müritleri acaba Abdulhakim efendinin kardeşi kim ola diye düşünürken.O büyük zat Kardeşim Şeyh Müslüm hafızdır, ve mürşid’i Kümmelindir der. Sizde o zatı muhteremi ziyaret ediniz diye müritlerine emir vermişlerdir.
Ayrıca Şeyh Muhhamed el-Harrani hz.urfada bulunduğu bir sırada bazı hoca,şeyh,alimler hakkında sualler sorarlar,O büyük zat bir müddet cevap vermez,bilahare bu saydıgınız zatlar Müslüm hafız efendiye (k.s) ancak mürit olurlar.Bu anda gökkubenin altında onun derecesinde kimse yoktur dedi ve sustu.
Hacı müslüm hafız k.s. Nakşibendi tarikatı dışında dört tarikattan da icazetliydi.Bunlar Kadir’i,Çeşti,Küprevi ve sühreverdi tarikatlarıdır.
Evladı Resul olan şeyh Beliğ’in torunu Şeyh Abdulkadir fidanoglu şöyle anlatıyor,Ben ve Dedem Şeyh Beliğ ile dolaşırken,Hacı Müslüm Hafız (k.s).ile yolda karşılaştık büyük bir saygıyla dedeme, buyur efendim der ona yol verdi, dedem de buna mahçup olarak,Esteğfurullah hafız efendi siz buyrun diyerek tevazu gösterirdi,hayır efendim siz ocaksınız (Yani seyyid ailesisiniz) siz buyrun dedi,Hacı müslüm hafız geçtikten sonra oğlum bu zat dört tarikattan icazetlidir dedi.
Yüce Mevlam sevdiği kullarına çeşitli sıkıntılar nedeniyle imtihan eder. Hazreti Eyyüp (a.s)menkıbesini hepimiz biliyoruz Hacı müslüm hafız (k.s.)1957 yılında prostat kanserine yakalanmıştı. kalbine düşünceler gelir, kendi kendine acaba ne kabahat yaptım ki bu hastalık verildi. Biraz sonra Şah-ı Nakşibend hız.içeri girer yanında iki kişi vardır,birine seslenir aç dizini göster diye adam dizini açar kan ve irin akmaktadır,Hafız bak böyleleride var der.Böyle çekmek benim için iyimidir der,Şah’ı Nahşıbend hz evet böyle çekmen senin için daha iyidir derler. Hafız böyle parmağımızı dokundursak biiznillah taala hemen iyileşirsin ben de dedimki hangisi benim icin daha iyi,onlarda senin için çekmek daha iyi manevi rütbe alırsın dediler.
Hatta bir gün kendi odasında iken, Annemiz Rahime hanım onun hizmetini görmek için odasına yaklaştığında içeriden ses duyar odaya girmez bilahare tekrar geldiğinde seslenerek izin ister Müslüm hafız (k.s).izin verir içeri girdiğinde biraz önce ses vardı, müritlerinmi vardı,yok der muhiplerin geldi o zaman hayır der.Peki hoca kim vardıki diye sual eder, Babo bir miktar susar Şah’ı Nakşibend, İmam’ı Rabbani ve Mevlana Halid teşrif ettiler dedi.
28.6.1958de kurban Bayramının birinci günü Rahmeti Rahman’a kavuşur. Vefat ettiği zaman yanında bulunanlardan Ahmet atlı,sekerat anını şöyle anlattı;
Şeyhimiz son anlarını yaşıyordu Ruhu boğazına gelmiş ama sakin bir durumdaydı.Oğlu Hacı Bahattin pamukla ağzını ıslatıyordu,Hiç beklenmedik bir anda çok yüksek bir sesle ALLAH c.c diye bir seyha atarak,vücudu yerden kesilerek tekrar yatağa düştü.ve Mevlasına kavuştu.Devrin Alimlerinden Kurra Muhammed hafız,Hacı rafi Görgün hafız ve yakınlarından oluşan bir grup,Mübarek bedenini yıkayıp,Hasan padişah camisinde namazı kılınıp,sağlığında tesbit ederek eliyle kaldırdığı mezara defnediliyor.
Mezara önce postu seriliyor ve bedeni postun üzerine birakılıyor. Cenabı Allah (c.c.)Cenneteki makamı yüce olsun, Bizlerede şefaatını nasip eylesin inşAllah ,ruhları için el Fatiha’i tam’a selavat.
Not:Selahattin Eyyubi Güler beyefendi ve Müslüm Hafız efendi k.s. Ve oğlu Hacı Bahattin Efendi ‘ye gönülden bağlı Hacı bıçği beyefendiye gönülden teşekkür ederiz.