YETENEKLERİMİZ

Zenginlik deyince hemen aklımıza yer altı ( Altın- Gümüş- Petrol vs.) değerler geliyor veya yerüstü değince de ( Doğa- Deniz- Turizm ve Fabrikalar ) geliyor. Hâlbuki tüm bunlara yön verecek ve bilirliğini ortaya çıkaracak ve verimliliğini artıracak insan ve zekâsı ne hikmetse unutulur veya ikinci plana atılır.

Hâlbuki gönül ister ki; ülkeleri kültürel ve ekonomik olarak birbirine yaklaştıracak olan gerek müzik dalında, gerek kültür ve sanat dalında, gerekse de zekâ da yetenekli insanlar bir kurum tarafından taranmalı ve özel eğitimle topluma kazandırılmalıdır. Aksi halde yetenekler değerlendiril meyince, menfi terör ve uyuşturucu baronlarının reisleri olarak topluma büyük zarar vermektedirler.

Her toplumun yaklaşık %2’si zeki ve yetenekli insanlardan oluştuğuna göre, ülkemizdeki yeteneklere baktığımız da çok gerilerde olduğu görülmektedir. Her şehirde zeki ve yetenekli insanları ortaya çıkarmak için gerekli kurumlar oluşturulmalı ve bunlar bir genel merkez de sınıflandırılarak özel bir koruma ve özel eğitimlerle ülkenin tanıtılmasında ve kalkındırılmasında görevlendirilmelidir.

Ülkemiz de bazı vakıflar Çağdaş Eğitim Vakfı gibi, Türkiye Zekâ Vakfı gibi, vakıflar hizmet verse de ancak yeterli değildir.

Unutmamak lazımdır ki; üstün yetenek ve zekâ birçok yatırımdan daha verimli, karlı ve prestijlidir.

Küresel Arena’da marka olmak istiyorsak her şehir kendi yeteneklerine sahip çıkmalıdır.

MONA LİSA

Sanat ve antika eserlerine değer biçen sanat simsarları, Plerre Blanchet Mona Lisa tablosuna 10 milyar dolar değer biçmişler ve alıcısı olduğunu da söylemişler.

10 milyar doları bir tabloya veren servet sahibi zenginler, Suriye’de ,Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Yemen’de açlıktan ölen ve eşi benzeri olmayan o kainat eseri ,dünya güzeli çocuklara acaba kaç para yardım edivermiş, acaba ne kadar vermişler ?

Vallahi hangi dinden olursan ol, bu sahip olduğun ve sana bahşedilen bu servetlerin hesabı var.

SECDE!
Namazda insanın yüzü ve elleri secdeye gider ve gittiği gibi de secdeden kalkar.

Acaba bir insan secdeden kalkamayacağını bilse secdeye gider mi?

veya kaçımız kalkamayacağımızı bildirilen secde’ye gideriz.
Yaradanın önüne koyduğumuz o başı,benlik ve kibirden azad edip bir hiç olarak yaradanın huzurunda olmanın bilinci ile başımızı secde ye koyabiliyormuyuz.

Yani kalbimiz ile secde edebiliyor muyuz.

Alnımızda secde izleri çok olabilir.

Ya kalplerimiz de Rabbimize yapılan o secdeden izler var mı?
Ben nefsime korkarak soruyorum.

Sizleri bilmem,İnşallah kalbi ile secde edenlerden sinizdir.

Ahmet AL