Kötüyü ödüllendirmek yerine ( boy boy Gazetelerde ve televizyonlarda ballandırarak anlatma gibi ) iyilik ve güzellikleri başta aile yapımızda ve basınımızda ödüllendirerek öne çıkarmak..
ŞİDDET
Son günlerde toplumda şiddet her ne kadar ayrıştırıcı özelliği ile KADINA ŞİDDET olarak gündeme çıkıyorsa da aslında şiddet sadece kadının hayatında bir sorun değil. Şiddet toplumun tüm katmanlarında var. Kadının, kadına şiddeti veya erkeğin kadına şiddeti de var. Yani şiddet her yerde var. Ailede, okulda, hastanede, askeriyede, mahallede, şirkette, partide velhasıl her yerde öyleyse şiddet nedir ve niçin vardır.
Şiddeti fiziksel, sözel, psikolojik ve duygusal bir ifade biçimidir. Bu iletişimin diğerlerinden kötü yani; sağlıksız, ilkel kaba ve üzücü sonuçlar içermesidir. Bu kadar kötü sonuçlar oluşturmasına rağmen neden ülkemiz de çok kullanılmaktadır. Çünkü toplumdaki sağlıklı iletişim kanalları tıkanık, insanımız genelde sağlıklı değildir.
Şiddeti azaltmak için iletişim kanallarımızı tıkayan ekonomik, kültürel, psikolojik, duygusal ve sosyal değerlerimizi mutlaka geliştirerek yani hayatımız da düşman doğurtmaktan çok iyilik ve güzellikler oluşturmak, vicdan, merhamet ve adaleti hayatımızın merkezine koymak ve uygulamak, neye değer verdiğimizin farkında olmak zira neye değer verirsek orda olacağımızı unutmamak; kötüyü ödüllendirmek yerine ( boy boy Gazetelerde ve televizyonlarda ballandırarak anlatma gibi ) iyilik ve güzellikleri başta aile yapımızda ve basınımızda ödüllendirerek öne çıkarmak, hayatımıza sevinci koymak ve sevinçlerimize gülmek, zira son zamanlarda dikkat edilirse hayatımızdan gülmeyi ve gülmeyi oluşturan mizahı kaldırdık. Sevinçlerimizi övgü yapacağımıza, hangi adama veya hangi maçta,hangi toplumda nasıl şiddet oluşturduğumuzu anlatmaya başladık.
Bir kızımızın düğün arabasından çıkıp havaya ateş etmesine, bir kadının lüks cipiyle bir halk otobüsü bayan şoförünü darp etmesini, düğünlerde silah sıkmalarını ve bunun gibi binlercesini alkışladığımız sürece şiddeti durduramayız. Unutmamak lazımdır ki; hepimiz şiddetin bir parçasıyız ve şiddetin içindeyiz. Şiddet uygulanan, şiddet uygular prensibini unutmadan, şiddete hayır ve sevgiye ve sevilmeye EVET diyebilmeliyiz.
Ahmet AL