Peki biz mağdur olduk, diyelim.! Bunun çözümü bir derece elimizde hakkımızı helal eder. Helal ettiğimizden dolayı sevaba da girebiliriz. Ya biz mağdur etmişsek, Kul’un hakkını çiğnemiş, hatta basite almış isek ne olacak halimiz
KUL HAKKI
Kul hakkı ayetini zannederim, bilmeyenimiz yoktur; ama bildiğimiz kadarıyla acaba kul hakkına rivayet ediyor muyuz.
Çok küçüktüm, ilkokul dönemlerimdi, Şanlıurfa’da küçük bir fıstık bahçemiz vardı; bizim bahçemizin hemen bitişiğinde sınır komşumuzun güzel bir incir ağacı vardı; bir, iki dalı bizim sınırımıza girmişti, ve incirler olunca birkaç tanesi bizim bahçeye düşer, bende halk diliyle göz hakkı deyip alır yerdim. Babam rahmetli bunu görünce yememi yasakladı ve haram olduğunu söyledi, bahçe sahibini de çağırdı; ondan helallik aldı; ve bahçemize giren dalı kesmesini istedi. Komşumuz helal demesine rağmen ben her zaman helallik dileyemem çocuklar az yiyor çok yiyor dedi.
Fakat babam yatalak olup, bahçeye gelemediği ve ölünceye kadarda oğlum adamın bize geçen incir dalı büyümüştür, siz yine de düşenleri toplayın, komşuya iade edin; bir incirde kul hakkını düşünen babam, acaba “İşte sırtım hakkı olan vursun” diyen peygamberden mi haberdardı; yoksa şahsi işlerini yaparken kamu malı olan mumu söndüren Hazreti Ömer’imi ölçü alıyordu; yoksa hizmetçisinin getirdiği bir bardak sütü kaynağı belli olmadığı için içtikten, sonra istifra eden Hz. Ebubekir’den mi haberdardı; acaba diyorum bizde haberdar mıyız, yoksa farkında olmadan her gün gerek ihlal ettiğimiz trafikte yersiz sollamalar, kırmızı ışıkta geçmeler, emniyet şeridini meşgul etmeler veya tüccar dostumuzun, sahibinden izin almadan haksız kazanç olan herhangi bir ürünün telif hakkını kullanmak, veya bir malı fahiş fiyattan satmak, veya kahvehanesinde çayını yudumlarken, Yunus’un ifadesi ile “Ele geleni yersin, dile geleni dersin. Böyle dervişlik olmaz.” derken dilimize ne gelirse söylüyem, gıybet yaparken kul hakkına girmiyor muyuz.
Bugün bu makaleyi yazarken emin olun ki, hepimiz KUL HAKKINI şöyle sakin kafayla fazla değil 10 dakika yorumlasak, göreceyiz ki, birçok hastalıklarımızın (gerek sosyal, gerek psikolojik, gerek sinirsel, gerek ruhsal ) altında kul hakkı ihlali yatmaktadır; hangimiz sokağa tüküren insana sinirlenmeyiz, hangimiz sıramızı ihlal eden insana yutkunmayız; hangimiz torpilli bir vatandaşın bizi erteleyerek işini yapmasından ve bizi mağdur etmesinden üzülmeyiz. Bu örnekleri hepimiz bulunduğumuz konum itibariyle mutlaka bir kul hakkı ihlali yapmışız ve mağdur olmuşuzdur; veya karşı tarafı mağdur etmişizdir.
Peki biz mağdur olduk, diyelim.! Bunun çözümü bir derece elimizde hakkımızı helal eder. Helal ettiğimizden dolayı sevaba dagirebiliriz. Ya biz mağdur etmişsek, Kul’un hakkını çiğnemiş, hatta basite almış isek ne olacak halimiz .işte yandı keten helvası aman canım sende adama bağırdım veya sigaramıda içmeyeyim mi, metrobüste keyfime göre konuşmayayım mı.. ?
Arkadaşımla, arkadaşımızı biraz çekiştirdik ne var bunda veya can benim değil mi , içki de alırım, uyuşturucuda değerli dostlar her şey yapabiliriz, ama farkında olmadan ölçüsünü kaçırdığımız ve İslam’ın hudutlarını çizdiği ölçüden çıktığımızda hatta ve hatta birçok menfi davranışlarımız kul hakkına girer sakın ha kul hakkı deyip geçmeyelim; Allah bazı haklarını kendi af edebilir; ama lakin kul hakkını kula ödemek lazımdır. Çünkü kulun hakkını ancak kul öder; bu hak eğer maddi ise birebir ödemek gerekir; veya gönül rızası ile helalleşmek gerekir. Eğer manevi (Suizan, dedikodu,hakaret, küfür vs.) bir kul hakkı ise, haksızlığa uğrayan kişiden birebir görüşüp özür dilemek, hatta af dilemek gerekir. Başka çaremiz yok, aksi takdirde ahirette ödemek gerekir. Aslında buda yetmez birde samimi bir tövbe, yaratana sığınıp af dilemek gerekir, bunu göre bazen tanımadığımız, bazen ulaşamayacağımız, hatta ulaşsak ta zamanımızın yetmeyeceği kul hakları vardır, öyle kul hakkını ihlal etmemeliyiz, bununda yolu İmamı Gazalinin dediği gibi “Her Müslüman kendi için ne diliyorsa, bütün Müminler içinde aynı şeyi istemesi, kendi hoşlanmadığı şeyleri yapmaktan uzak durması imandandır. ”Peygamber ifadesiyle ise
“DİN KARDEŞİNE RAHATSIZ EDİCİ NAZARLA BAKMAK , MÜSLÜMANA HELAL DEĞİLDİR.”
AHMET AL