Grip virüsünün , solunum yoluyla insan vücuduna girerek özellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başında salgınlar yapan bir infeksiyon hastalığıdır.
Nezleden farkı nedir?
Nezle, diğer ismiyle soğuk algınlığı, nezle virüslerinin yaptığı, sürekli burun akıntısı, hapşırma, öksürme, gözlerde, boğazda yanma hissiyle seyreden, genellikle ateşsiz bir üst solunum yolu hastalığıdır. Hastalık 3-7 günde kendiliğinden düzelmekte, genellikle hastalık ayakta geçirilmektedir.
Oysa ki grip, hastayı yatağa düşürecek şiddette şikayetlerle seyreder. Bu şikayetler, 40C ye varan yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli bel, eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı ve aşırı halsizliktir. Hastalığın bu özellikleri nedeniyle halk arasında grip, paçavra hastalığı olarak da tanımlanır.
Grip aşısı olmalı mı
Grip aşılarının gribe karşı sağladığı bağışıklık kuvvetli ve uzun süreli değildir, aşı olanların gribe yakalanmayacakları manasına gelmez.
Üstelik aşının etkili olabilmesi için aşıda bulunan virüslerle salgın yapan virüslerin aynı veya çok benzer olmaları gerekir. Buraya DİKKAT siz hangi mikroba karşı aşı yaptırıyorsunuz, İspanyol gribi, Asya gribi, Domuz gribi, Kuş gribi, İngiliz Gribi, Korona V.b siz hangi gribe karşı aşı olacaksınız. Kısaca GARANTİ YOK
Bunun dışında bir de yaş ilerledikçe ve bağışıklığı etkileyen bir hastalık olması durumunda gençlerdeki kadar antikor(Vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın çıkardığı bir madde) da oluşmaması da çok önemlidir.
Grip aşılarının her sene yeniden yapılması gerekiyor; bir yaşından itibaren aşılanmaya başlanan bir çocuk 40’ına geldiğinde 40 kere aşı olmuş oluyor. Oysa diğer aşıları bir veya iki kere yaptırıyorsunuz ve o hastalığa karşı artık uzun seneler hatta çoğu zaman ömür boyu korunuyorsunuz. Grip mikropları her yıl yeniden şekil değiştirmekte oysa siz grip aşısı olur iken geçen yılların Grip mikroplarına karşı aşı yaptırmaktasınız.
Kimler Aşı Olmalı ?
Yüzde yüz ve ömür boyu etkili bir grip aşısı ŞU AN İÇİN OLMADIĞINI KABUL EDEREK, kronik akciğer, kalp, böbrek, kanser ve diyabet hastaları ile kortizon kullananların, yani grip salgınlarında riski en yüksek olan kişilerin aşı olmaları olabilir.
Vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişiler, şeker, kalp-akciğer hastalıkları, AIDS vb. ve yaşlılarda zatürre, beyin iltihabı, kalp kası iltihabı gibi hastalıklarla muhatap olanlar ölümle sonuçlanabilecek hastalıkları olanlar Bu tür risk grubundaki kişiler “yüksek risk grubundaki kişiler” aşı yaptırabilir.
Gripten Nasıl korunmalı
Aşı olsanız da olmasanız da gripten korunmak ve zarar görmemek için yapılması gereken pek çok şey var. Sigara ve alkolün Vücud direncine olumsuz etki ettiğini artık herkes biliyor, öncelikle bunlardan uzak durmalı.
Grip salgınının iyice yaygınlaştığı dönemlerde başkalarıyla temas etmemek de en bir etkili tedbirdir. Böyle dönemlerde mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarını kullanmamalı, kapalı mekânlarda bulunmamalı veya olabildiği kadar az zaman geçirmelidirler, Çevrenizdeki öksüren, hapşıran kişilerden uzak durulmalıdır.
Salgın zamanlarında öpüşmek, tokalaşmak yerine baş hareketiyle veya gülümseyerek selamlaşmak, başkalarına ait kalem, kitap, bardak ve benzeri şeylere temas etmemek korunmak için güzel bir adımdır. Elleri ağız, burun ve gözümüze değdirmemek de çok önemlidir. Eller sık sık, bol su ve sabunla yıkanmalıdır.
Doğal Beslenin
Bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirmek için beslenme çok önemli. Kış Mevsiminin sebze, meyve ve yeşillikleri, Süt, yoğurt, yumurta, balık çok faydalıdır. Soğan ve sarımsak gribe karşı adeta bir kalkandır; küçük bir baş soğan ve bir diş sarımsağı sofranızdan eksik etmeyin. Ayrıca Kelle-Paça ve Kemik suyunu çorba olarak içmek çok fayda verecektir.
Açık havada yürü ve Bol sıvı
Büyüklerimizin üşütmelere ve gribe karşı tavsiye ettikleri havuçlu, patatesli, kerevizli, soğanlı, maydanozlu tavuk sulu( Tabi ki Fabrika tavuğu değil, serbest gezen Tavuk olmalı) çorbaların soğuk algınlığı ve grip belirtilerini gidermede çok etkili olduğu artık bilimsel olarak da kanıtlandı.
Düzenli egzersiz de bağışıklığı güçlendiren etkenlerden biri. Bunu sağlamak için de her gün en az 20-30 dakika süreyle AÇIK HAVADA tempolu bir şekilde yürümek yeterlidir. Bu efor sonrası bir miktar terlenilmesi ve solunumun da biraz hızlanmış olması gerekir ama asla nefes nefese de kalınmamalıdır.
Egzersiz sırasında vücut ısısının yükselmesi de enfeksiyonlarla savaşta çok önemlidir. Çünkü ateş, birçok bakteri ve virüsün üremelerini durduran önemli bir etkendir.
Bağışıklık sisteminde Vitaminler
Bağışıklığı kuvvetlendiren en önemli maddelerden biri de D vitaminidir. Grip salgınlarının kışın görülmesinin bir sebebi de güneş ışınlarının bu mevsimde daha az olmasıdır. Süt, peynir, yoğurt, balık, mantar başlıca D vitamini kaynaklarıdır. Fazladan C vitamini almanın ise faydası yok; sebze ve meyvelerde yeteri kadar var.
TARİHTEKİ GRİP SALGINLARI
1-İspanyol Gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın (o dönemde yaşayan nüfusunun %5’i) ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgın olmuştur.
2-Asya gribini “A “sınıfı virüsü meydana getirir. 1957 yılında Çinden başlayarak, Uzakdoğu’ya daha sonra da Avustralya, Amerika ve Avrupa’ya yayılmış olmasından ötürü bu adla anılmaktadır. Bu büyük salgında, ABD’de 40 milyon insanın Asya gribine yakalandığı ve 8000 kişinin öldüğü bilinmektedir.
3- Hong Kong Gribi: İlk kez Hong Kong’da ortaya çıkan bu grip H3N3 olarak biliniyor ve dünya çapında yaklaşık 1 milyon kişinin yaşamına mal oldu.
4-İngiliz Gribi;1989 yılında görülen bu grip hakkında fazla bir bilgi bulunmamaktadır. İngiltere’de ortaya çıkan grip 1 yılda 30 bin kişinin hayatına mal olmuştur.
5-Domuz gribi; Dünya Sağlık Örgütü (WHO), domuz gribi nedeniyle dünya genelinde 12 bin 799 kişinin öldüğünü açıkladı. Kuş gribi salgının da Tavukları İTLAF ettiler, amma Domuz gribi sırasında neden hiçbir domuza karşı işlem yapılmadı. Anadolu’da ki cins tavuk soyu tüketildi.