MAYIS/ 2017
Mevsimlik tarım işçilerinin kendi yaşadıkları şehirlerinde yüksek orandaki işsizlikle başlayan serüvenlerini sorunlarının çözülmesi umudu ile siz okuyucularımız için araştırdık ve yazdık…
Tarım sektöründe çalıştırılmak üzere Mevsimlik işçi adı ile iş verilen ve emekleri ile beraber hayatları da kiralanan işçilerdir bunlar. Genelde sendikasız, günü birlik ve temel “sosyal haklar” dan dahi mahrum bir durumda çalışırlar.Yaşadıkları yerlerde iş bulamadığından, uzak illerde iş bulurlar. Kamyonların kasalarına doldurulup, istif şeklinde taşınırlar ve çadırlarda kalırlar.Gittikleri yerlerde köylüler ve yöre sakinleri tarafından genellikle kendi yaşadıkları ortamların içine de kabul edilmezler.
Söke’ye pamuğa, Ordu’ya fındığa giderken diye başlayan haberler de,sayıları duyup geçeriz.Mevsimlik tarım işçilerini taşıyan araçta bilmem kaç kişi hayatını kaybettiğini diye duyarız Hem de isimlerini kah okur kah okumazlar.Onlar Toprağın ve hasadın isimsiz kahramanı işçileridirler.
İşgücü göçünün birinci biçimini “mevsimlik tarım işçiliği” oluşturmaktadır. Urfa ve Adana’da pamuk; Akdeniz’de ve Ege’de yaş sebze, meyve, üzüm, zeytin ve tütün; Marmara’da sebze, meyve ve fındık; Karadeniz’de fındık, çay ve tütün; İç Anadolu’da sebze toplayıcılığında ihtiyaç duyulan ucuz tarımsal emek içerisinde Mevsimlik tarım işçilerinin emeğinin payı çok büyüktür.Her iki mevsimlik işçiden biri doğduğu andan itibaren mevsimlik tarım işi için seyahat ediyorken, Türkiye’de 48 farklı ilde mevsimlik tarım işgücü çalıştırılıyor.Bunlardan On kişiden biri nüfusa kayıtlı değil, Kız çocuklarının dörtte biri okulla bile tanışmıyor. Yaşam ve doğumlar sağlıksız şartlarda olduğundan Anne ölümü riski on; bebek ölüm riski beş kat fazladır.
Biz bu ülkenin sorunlarına bigâne kalmayacağız ve üzerimize düşen gazetecilik görevini yapmaya çalışacağız. Çünkü sorunlar can yakıcı olarak devam ediyor.
Çünkü hala kamyon kasalarında işçi taşınmaya ve hayatlarını kaybetmeye devam ediyor.Çünkü hala işçiler barınmak için bulundukları yerlerde gayri insani ve gayri nizami yaşam şartlarında yaşamaya devam ediyorlar.Çünkü hala ulaşım, barınma, eğitim, sağlık, güvenlik, çalışma ve sosyal güvenlik bakımından mevcut sorunlar devam etmektedir.Çünkü Şanlıurfa’da, yaklaşık 20 bin çocuk, her yıl eğitim döneminin önemli bir kısmını tarlada geçiriyor ve eğitimsiz bırakılan çocukların da telafisi zor sonuçları olduğunu biliyoruz.
Öyle ise TÜRKİYE POSTASI GAZETESİ olarak tekrar diyoruz ki…
Mevsimlik tarım işçilerimizin sorunları öğrencilerin, esnafın veya toplumun tüm kesimlerinin sorunları kadar önemli ve ivedidir. Devletimiz ve Hükümetimiz önemli iyileştirilmeler yapmışlardır.2017 yılına ait mevsimlik tarım işçilerini ilgilendirilen genelgeyi yayınlamışlardır. Bunun için bu konuda ki hassasiyetlerini esirgemeyen tüm yöneticilerimize isimsiz kahramanlarımız adına teşekkür ediyoruz.Mademki…İşçilerin ve işveren yöre halklarının birbirinin emek ve işine duydukları ihtiyaç devam ediyor.
ÖYLE İSE…
Kardeşlik ve dayanışma bilincini güçlendirmeye yönelik olarak, bu faaliyetlerin ilgili tüm kurum ve kuruluşlar, meslek teşekkülleri ve sivil toplum örgütleri her kurum ve birey üstüne düşeni yapmalıdır. Türkiye’mize ve medeniyetimize yakışmayan eksikler HIZLA GİDERİLMELİDİR. Bu görev sadece devletten beklenmemeli işverenler ve yöre insanları da bu kardeşlerimize insani duygularla kardeşlik şuuru ile yaklaşmalıdırlar.
Selam ve Sevgilerimle
MUSTAFA HAKKI SEZGİN