Birçok kişinin parasını değerlendirmek üzere edinmeyi planladığı bitcoin/ Ethereum için, kripto olan/olacak tüm paraların helal/caiz olup olmadığı ile ilgili sorulan sorular ve şüphelere cevap niteliğin de Diyanet kurumu yetkililerinden cevap geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na bu kripto paranın dinen caiz olup olmadığıyla ilgili sorular yöneltmeye başladılar. “Bitcoin ve Ethereum gibi sanal paraları yatırım amaçlı almak caiz midir?” şeklinde bir soru yöneltilen Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, soruyu şu şekilde cevaplıyor: “Kripto paralar merkezi bir otoriteye sahip değiller, bu sebeple devlet teminatı olmaması, değer kazanıp kaybetme konusunda spekülasyonlara açık olması ve kara para aklamak için kullanıldığı sebebiyle şu aşamada dinen uygun değildir ”demiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Bitcoin’e dair yapılan açıklama şöyle: “Para, devletçe bastırılan ve ülke içinde mübadele aracı olarak kullanılan, üzerinde rakamsal değeri yazılı, kağıt ya da metal nesnedir. Sanal para ise; arkasında herhangi merkezi finansal kurum bulunmaksızın kullanıcılar arasında doğrudan ticari alışverişe imkan tanıyan her kullanıcı için özel kriptolanmış/şifrelenmiş para birimidir. Bir para biriminin para hükmünde olabilmesi için ya değerini devlet otoritesinden almalı ya da altın gibi zati bir değere sahip olmalıdır.
Değer kazanıp kaybetme hususunda spekülasyona açık olmaları daha çok kara para aklama amacı gibi meşru olmayan iş ve işlemlerde kolaylıkla kullanılabilmesi ve devletin denetim ve gözetiminden uzak olması gibi sebeplerle sanal paraların alım satımını yapmak şu aşamada dinen uygun değildir.”
Dünya piyasaların da, Bitcoin teknolojileri kullanılarak tanımlanmış binlerce altcoin vardır. Kripto-para marketinin toplam kapitalizasyonu 14 milyar doların üzerindedir.
İSMAİLAĞA FIKIH KURULU YORUMU
Üretilişi, var edilişi sanal olan böyle bir mübadele aracının, çıkışı itibarıyla gerçek bir değere dayalı olmaması, tüm bu kuşkuları gündeme taşımaktadır. İslam’ın, mübadele aracı olarak esas tuttuğu madeni altın ve gümüş (dinar-dirhem) olan paralardaki en önemli özellik, bizatihi kendilerinin kıymet olmasıdır. Daha sonra banknot dediğimiz kâğıt paralar ise, başlangıçta gerçek değerleri olan altın veya gümüş karşılığı olarak üretilmiş ve gerekçe olarak da insanların altın ve gümüşü taşımaları, havale etmeleri zor olduğu gösterilmiştir. Bu sebeple merkez bankaları bu altınları alıp karşılığında devlet otoritesiyle temsili değer olarak kâğıt parayı üretmişlerdir.
Şu an itibarıyla bu tür bir paranın yaygınlaşmasının yapabileceği tahrifatın boyutları henüz hesap edilememektedir. Şu anda tek cazibesi; hızla yaygınlık kazanacağının ümit edilmesi ve balon olarak değerinin her geçen gün artması sonucunda eninde sonunda tüm dünya tarafından kabul edilecek olmasının beklentisidir.
İlk gerçekleşen arz 3 Ocak 2009 tarihinde yapılan 50 bitcoindir. Satoshi Nakamoto’nun cüzdanında herhangi bir şeyin bedeli olmaksızın sıfırdan oluşmuştur. 2009 yılından bu yana arz edilmiş bitcoinler ise dijital cüzdanlardan başka dijital cüzdanlara yapılan aktarımların diğer bir deyişle harcamaların dünya çapında yaygın büyük bir hesap defterine kaydedilerek gerçekleşmesiyle üretilmektedir.
Bu hesap defteri bir kimsenin, kurumun, firmanın veya devletin kontrolünde, gözetiminde ve garantisinde değildir. Hesap defterini tutan kontrolcüler birbirlerini tanıyan veya tanımayan, uzak-yakın, dünyanın herhangi bir yerinde bulunan, nitelikli ya da sıradan Bitcoin sahiplerinin ta kendileridir.
Konu uzmanlarının bize aktardıklarına göre Bitcoinin temel kurallarından bir tanesi de piyasadaki toplam Bitcoin adedi 21 milyona ulaştığında arzın bitecek olmasıdır. Yani onaylamalar karşılığında Miner’lara Bitcoin verilmesi artık sona erecektir. Bu tarihten itibaren de piyasada sadece bu 21 milyon Bitcoin dönecektir. Şunu da belirtelim; Nasıl ki Türk lirası 200 TL’den 5 TL’ye kadar kâğıt olarak, 1 TL’den 5 kuruşa kadar da madenî olarak bölünmüş ise 1 Bitcoin de 100 milyon parçaya bölünebilir. 100 milyonda 1 olan en küçük coinin ismi 1 satoshi’dir.
Arzın bitiminden sonra bitcoinin tedavülünü sağlayan bu onaylama işini yapmakta Minerlar için teşvik edici gelir kaynağı artık sadece alış-veriş başına alacakları komisyonlar olacaktır.
Nitekim bitcoinin yazılımsal kurallarına göre bitcoin arz edilme miktarı düzenli olarak giderek azaltılıyor. Miner’lar arz edilen bitcoinlere sahip oldukları gibi bir de onayladıkları alış-verişlerin sahiplerinden de komisyon almaktadırlar. Komisyonun asgari limiti belli olsa da ne kadar olacağı yeri geldiğinde karşılıklı anlaşmaya bağlı olarak değişebileceği ifade edilmektedir. Yani alt seviyesi belli olsa da üst seviyesi için bir sınırlama yoktur.
EZCÜMLE
Teknolojik imkanların işleri son derece hızlandırdığı ve kolaylaştırdığı herkesin malumudur. Günümüzde ekonominin ve ticaretin damarlarında tıpkı kan gibi dolaşan paranın da bu imkanlardan istifade etmesi sonucunda insanların bu tür bir parayı kullanmaya yöneleceği çoğu kimse tarafından kaçınılmaz gözükmektedir. Binaen aleyh ülke otoritelerinin murakabesinde insanların dijital cihazları aracılığıyla alış-verişlerinde kullanabilecekleri kripto-grafik olarak güvenliği sağlanmış yeni para türünün kullanıma sunulup ve buna bağlı olarak “halkın geneli tarafından” piyasalarda para olarak benimsenmesi de sağlandığı takdirde devletlerin çıkardıklarını yeni bir örfî para kabul etmek insanlar için bir mecburiyet olabilir. Fakat bu tür paranın açacağı felaketlerin boyutu ne olacak şimdiden kestirmek güçtür. En azından bunu kabul etmek, var olan mevcut durumu sonu henüz belli olmayan meçhule sürüklemek olur. Bu yüzden mümkün olduğu kadar bu tür paralardan uzak durmak, bir Müslümanın duruşu olsa gerektir.
Şu an itibarıyla bu tür bir parayı kullanmanın gayrimeşru olan bir şeyin tedavül kazanmasına yardımcı olacağı kanaatindeyiz. Bu yüzden herkes bu konuda kalbine danışmalı ve zararın boyutlarını sorgulamalıdır. Faydası zararını örtecek kadar fazla ve aşikâr olmadıkça kullanmamalıdır. Sonuç olarak şu an itibarıyla bu tür bir parayı kullanmak caiz değildir.
Derleyen: Mustafa Hakki Sezgin