Camiler, İslam şehirlerinin atan kalbi ve İslam mimarisinin en önemli yapılarındandır, bu nedenle İslam sanatını teşvik etmede mimarinin ve özellikle cami mimarisinin rolünün hakkını teslim etmek gerekir. İslam sanatı zaman ve mekânın ötesindedir ve amaç ve çaba maddeden sıyrılıp manaya dönüşmek ve kayıtlardan kurtulup sınırsızlığa ulaşmaktır. Dünyanın bazı camilerinde kullanılan sanat bu kutsal mekanların cazibesinin iç ve dış unsurlarının uyumuna ve güzelliğine bağlı olduğunu göstermektedir. İslami camiler görsel güzelliğin bir tezahürü olduğu kadar, sembolik formların derin inançla birleşimi ve bağlantısının birlikte sergilenmesidir.
İşte mana mimari ve olarak Mekke, Mescid-i Haram / Medine, Mescid-i Nebevi/ Kudüs, Al-Aksa Camii biz Müslümanlar için kutsal anlam taşımakta apayrı ve daha özel bir yere konulmaktadır.
Biz tüm cami ve mescitlerini gösterişine yapısına bakmadan ibadet manasında “Allah için ibadete mahsus olan tüm camiler ve mescitler için de “Allah’ın evi” tanımından ve “Yeryüzünde Allah’ın evleri; mescitlerdir. Oraya gelene Allah Teâlâ ikramda bulunur.”Hadisi Şerifinden dolayı aynı ruh hali ve saygı üzere hareket ederiz. Bu itibarla “Allah’ın evi” tabirinden Allah için ibadet edilen yer anlaşılmalı, asla Allah’a isnat edilen bir mekân anlaşılmamalıdır. Çünkü Allah (c.c.) zaman ve mekândan münezzehtir. Yani zaman ve mekânla ilişkilendirilemez. O, bir mekânda olan değil, bütün mekânları kuşatmış olandır. Zaman ve mekân mahlûk/yaratılmıştır. Allah ise yaratıcıdır. Dolayısıyla O, yaratılmışlara has özelliklerden münezzehtir, yani uzaktır.
NOT: Fıkıh kitaplarında camileri süslemenin caiz olmadığına dair genel ve sınırları kesin olmayan bir anlatım vardır. Fakihlerimizin hareket noktaları şunlardır:
Kur’an-ı Kerim “Camileri ancak Allah’a ve ahiret gününe inanlar mamur ederler.” (Tevbe, 9/18) der. Mamur etme hem imar ve inşayı, hem de şenlendirip doldurmayı, fonksiyonel kılmayı anlatır. Ayrıca camilerin süslenmesi, güzel kılınması ifadesi de mamur etme ifadesinden anlaşılabilir.
Makul bir gerekçe olmadıkça camileri süslemenin gereksiz ve biraz da hoş olmayan bir iş olduğu oysa, günümüzde olduğu gibi camilerin bir kimlik göstergesi olduğu zamanlarda son derecede estetik olmaları adeta bir gereklilik halini almıştır.
Cami yapımı için alınan paraların süslenmesi için kullanılması da mekruh görülmüştür. Süslemeleri kişiler ancak kendi malından yaptırırlar ya da parayı verene süslemede kullanılacağı söylenerek alınır. Süsleme, öğünmek ve gösteriş için yapılıyor ise, bu da mekruhtur. Bırakın süslemeyi bu maksatla cami inşa etmek bile mekruhtur. Yine de Doğrusunu Allah(c.c) Bilir.
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi / Genel Yayın Yönetmeni