1900’lü yılların ilk çeyreğinde Amerikan gelenekleri kadınların sigara içmesini hoş karşılamıyordu. Kadınların özellikle umuma açık yerlerde sigara içmesi kabul görmüyordu. Örneğin New York’ta kadınların halka açık yerlerde sigara içmesi sadece ayıp değil, yasaktı da.
Kadınların sigara içmeye başlaması tütün şirketlerinin cirolarının ikiye katlanması anlamına gelecekti. Bunun farkında olan American Tobacco (meşhur markası Lucky Strike idi)konuyu masaya yatırdı. Kadınları sigaraya başlatmanın bir yolunu aradılar ve Edward Bernays’i buldular.
Sigmund freud’un yeğeni olan Edward Bernays popüler sınıfların üzerinde deney yapmayı seven bir adamdı. Bu yönüyle tanındığı için bir gün eski müşterilerinden Amerikan tütün şirketi müdürü George Hill ondan “ne yapsam şu kadınlara sigara içiremiyorum bir el at…” diyerek o dönemlerde kadınların sigara içmesinin önündeki engelleri yıkmasını istedi.
“pazarımızın yarısını kaybediyoruz,” “çünkü erkekler, kadınların toplu yerlerde sigara içmesine karşı bir tabu geliştirdiler, bunu düzeltmek için bir şeyler yapabilir misin?” diyerek Kadınlar toplu yerlerde ,sokakta sigara içmez tabusunu yıkma görevini Bernays’a verdiler.
Ondan kadınlar arasında sigara kullanımını yaygınlaştırmasını istiyorlardı, ama bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlardı, esas amaçlarını açıktan söyleyemezlerdi.
Bernays’in kadınları harekete geçirerek toplumda ve sokakta sigara içmelerini sağlamak için güçlü bir motivasyona ihtiyacı vardı ve bunu bulmak zorundaydı.
Sigarayı değil, ataerkil tabuları yakacaklardı.
Bernays konuyu düşündü, psikologlarla görüştü, incelemeler yaptı. Sonunda aradığı motivasyonu buldu,
“Özgürlük!”
Kadınlar özgür değildi, o dönemde ABD’de Seçmenlik hakları bile yoktu ayrıca tutucu gelenekler altında, tabuların ezildiklerini söylüyorlardı.
Sigara kadınların “özgürlük meşalesi” olacaktı; sigarayı değil, ataerkil tabuları yakacaklardı.
Ertesi gün manşetler hazırdı: Kadınlar tabulara karşı özgürlük meşalelerini yaktı!
Kampanya o kadar etkili oldu ki, daha o yıl kadınların sigara içme oranı %100’den daha fazla arttı. Siyaseten kadınların sigara içmesine karşı çıkabilecek Muhalefeti susturmak kolaydı.
Kadınların sigarasına karşı olmak, kadın haklarına karşı olmaktı.
Gazeteler “özgürlük meşaleleri”ni yakmış reklamlarla dolup taştı.
İlk müjdeyi Luck Strike verdi: “Kadınlar Artık Özgür, Eski Bir Tabu Yıkıldı!”
Operasyon için 1929 yılı Paskalya törenlerini seçtiler.
Bir grup kadını ve fotoğrafçıyı gösteri için kiraladılar.
Kadınlar geçit esnasında sigaralarını çıkarıp yakacaklar ve Fotoğraflarla Özgürlük mesajı verilecekti öylede oldu.
Bernays’ın yarattığı düşünce şuydu; eğer bir kadın sigara içiyorsa, bu onun daha güçlü ve bağımsız olduğunu gösteriyordu. “özgürlük meşalesi” dediği sembolik bir reklamla kendisi de bunu kanıtlamış oldu. o günden sonra, sigara içen kadınlar toplum tarafından kabul gördü. yani kurduğu tezgah amacına ulaşmıştı, böylece kadınlar bir adamın sigarayı pazarlamak için bulduğu fikrinin kurbanı oldu.
Kapitalistlerin tek inançları ve bağlı oldukları değer ! vardır o da PARA dır.
Kasalarına daha fazla para girsin diye insana baştan aşağı zararlı olan sigarayı da satarlar, İnsanların birbirilerini öldürmelerini sağlamak için silahta satarlar, çünkü esas hedef paradır.
Haberi Ekleyen;
TÜRKİYE POSTASI GAZETESİ
Genel Yayın Yönetmeni
Mustafa Hakkı SEZGİN