Üsküdar sahilini süsleyen tarihi Kuşkonmaz Camii, hikayesiyle de dikkat çekmeye devam etmektedir.
Öyle bir camii düşünün ki inşasında temelinde Kâbe-i şerif toprağı var.
Öyle bir cami düşününki Kâbe ye ilk adım.
Öyle bir cami düşününki ölçüleri Kâbe ile eş değer.
Öyle bir cami düşününki (Amud-u nurani) yani
Kabe’nin alta ve üste uzanan nurani sütunu, merkeziyeti.
Kuşkonmamasının sebebi Fiziki boyutta rüzgarların kesişmesi, camiyi vuran dalgaların çıkardığı sesler olsa da mânâ aleminde Metafizik boyutta amudu nurani sırrıdır.
Amud-u nûrâni;
Kâbe- i muazzama, üste ve alta doğru uzanan nurani bir sütun ve direk gibidir. Üste doğru uzanıp Arş’a kadar giden bir nurani sütun olmasından, arşta ve sema alemlerine de kıble oluyor. Orada melekler, o nurani sütun etrafında tavaf yapıp ibadet ediyorlar.
ÜSKÜDAR KUŞKONMAZ CAMİİ
Hüseyin BOR-Binali MURTAZAOĞLU/ Camimizin Din görevlisi hocalarımız.
Binali MURTAZAOĞLU-Vaiz Halil KONAKCI-Hüseyin BOR
Yukarıda paylaşılan sırrın sebeplerinin dışında Mimar Sinan’ın şaheseri cami, kuzey ve güneyden gelen rüzgarların kesiştiği bir noktada olduğu için kuşlar camiye yaklaşmıyor. Üsküdar sahilini süsleyen tarihi Kuşkonmaz Camii, bu yönü ile de dikkat çekiyor. Gerçek ismi Şemsi Paşa olan camiyi, diğer camilerden farklı kılan özeliklerinin yanın da ” 1500’lü yıllarda yaşamış olan Şemsi Paşa’nın Mimar Sinan’a yaptırdığı camiye kuşların konamıyor oluşudur. Her ne kadar Kabe ile bağlantılarından kaynaklanan ve Amud-u nûrâni bilgileri çok az kişi tarafından biliniyor olsa da .
Şemsi Paşa’nın Camiyi yaptırmaya karar verdiğin de Mimar Sinan’a “Üzerinde kuşların uçmayacağı/konamayacağı bir yer var mıdır?” sorusu üzerine, ilmi ve mimari dehasını kullanan Mimar Sinan, Üsküdar’a kuşların konamadığı bir yer olan bu noktada ki cami’yi inşa etmiştir.
Caminin yapımından önce bir araştırma yapan Mimar Sinan, Üsküdar’da kuzeyden ve güneyden gelen rüzgarların kesiştiği bir nokta bulunca caminin yapılacağı yer de ortaya çıkmış. Kuzey ve güneyden gelen rüzgarların kesiştiği, dalgaların kıyıyı dövdüğü bir noktada çıkan titreşim seslerinden kuşların rahatsız olacağını düşünen Mimar Sinan, sahilin kıyısındaki yeri tespit etmiş ve böylelikle caminin yapımına başlanmıştır.
1580 yılında ibadete açılan bu cami zaman içinde halk arasında “Kuşkonmaz Camii” olarak anılmaya başlamış. Üsküdar’ın simgelerinden biri olan cami günümüzde “kuş konmayan cami” olarak da anılmaya devam etmektedir. Kabe ile bağlantılarına Amud-u nûrâni özeliğini de hiç şüphesiz ekleye biliriz; Çünkü her ne kadar tartışılmaya devam etse de, Kabe binası üzerine de kuş uçmadığı/konmadığı inancı da devam etmektedir.
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi /Genel Yayın Yönetmeni