Şanlıurfa tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmasında dolayı bir çok kültürü, geleneği bağrında bulunduruyor.
ŞİĞ MAĞSUT (ŞEYH MESUT)
Şanlıurfa tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmasında dolayı bir çok kültürü, geleneği bağrında bulunduruyor. Aynı zamanda birçok peygamberin tevhid mücadelesine ev sahipliği yaptığı için bir çok Peygamber, Sahabe ve devrinin alim ve mutasavıfları gibi önemli şahsiyetlerde ev sahipliği yapmıştır. Bu önemli şahsiyetlerden biride Şeyh Mesud’dur.
Şanlıurfa da yaşamış mübarek zatlardan Şanlıurfa halkı tarafından Şeyh Mağsut olarak bilinen Şeyh Mes’ut Hazretlerinin türbesi Eyyubiye ilçesine bağlı ve İsmini Türbeden aldığı Şeyh Mağsut Mahallesinde yer alıyor. Türbe Şanlıurfa’da bulunan en eski türbelerdendir.
Türbe Urfa Kalesinin de güney tarafına düşen tepenin üzerindedir. Türbenin çevresinde eskinden yerleşim yeri olduğu biline mağaralar ve küçük odacıklar yer alıyor. Türbenin kuzey doğusunda da mezarlıklar bulunuyor.
Özelikle bazı günlerde türbe ziyaretçi akınına uğruyor. Urfa halkının en çok ziyaret ettiği tekkelerden biridir. Özellikle kadınlar, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri tekkenin çevresini gün boyu ziyaret amaçlı olarak mesire yeri olarak da kullanırlar.
Şeyh Mesud kimdir?
Şeyh Mesud devrinin âlim ve mutasavvıflarındandır. Halk arasında ‘Şeyh Mağsut’ diye bilinmektedir. Asıl adı ise Şeyh Mesud’dur. Şeyh Mesud Şanlıurfa’ya ne zaman geldiği bilinmemektedir.
Nişabur’dan Urfa’ya geldiği biliniyor. Hoca Ahmet Yesevi’nin halifelerinden biri olduğu ve Seyyid Ahmed Rufâî hazretlerinin torunu olduğu bilinmektedir.
Şeyh Mesud Nişabur’dan Nişabur’dan Abadolu’ya gelerek halka İslamiyeti öğretmekle görevlendirildi. Uzun yıllar Urfa’da islam Dinine hizmet eden evliyalardandır.
Türbenin girişinde kayanın üzerinde yontulmuş olarak Arapça yazılan kitabeye göre Hoca Ahmet Yesevi’nin öğrencilerinden olduğu belirtilen Şeyh Mesud’un, Anadolu’nun Türk ve İslam’ı seçmesinde görev alan bir Alp Eren olduğuna inanılıyor.
Türk Devletleri’nden Zengiler’in 1144-1182 ve Eyyubilerin 1182-1193 yıllarında Urfa’ya hakim oldukları dönemde Batı Türkistan yakınlarındaki Nişabur şehrinden öğrencileri ile kente gelen Şeyh Mesud’un bugün ziyaretçi akınına uğrayan türbeyi kurduğu belirtiliyor.
Şeyh Mesud Türbesi
Türbe Selçuk Mimari tarzında yapılmış olup, kubbesi yarı açık bırakılmıştır. Şeyh Mesud’udun mezarı türbenin doğu tarafında bulunan eyvanın bodrumundadır. Normal olarak eyvanın içinde tahtadan bir sanduka vardır. Ve üzeri yeşil bir kumaşla örtülüdür. Bu sandukanın içi boş olup eyvanın altındaki bodrumda mezar bulunuyor. Burada beş mezar bulunmakta olup bunlardan biri Şeyh Mesud’un, biri kız kardeşinin, diğer üç mezarda müritlerinin mezarlarıdır. Şeyh Mesud’un tekkesinin içinde mescit, çilehaneler ve misafirler için ayrılan odalar bulunuyor.