Lokman suresi 6.ve 7. Ayet Okunuş ve Meal
(6)Vemine-nnâsi men yeşterî lehve-lhadîśi liyudille ‘an sebîli(A)llâhi biġayri ‘ilmin veyetteḣiżehâ huzuvâ(en)(c) ulâ-ike lehum ‘ażâbun muhîn(un)
﴾6﴿İnsanlar arasında öyleleri vardır ki bilgisizlik yüzünden başkalarını Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlence vesilesi kılmak için eğlendirici sözleri alıp kullanırlar; işte bunları alçaltıcı bir azap bekliyor.
(7) Ve-iżâ tutlâ ‘aleyhi âyâtunâ vellâ mustekbiran keen lem yesma’hâ keenne fî użuneyhi vakrâ(an)(s) febeşşirhu bi’ażâbin elîm(in)
﴾7﴿Böyle birine âyetlerimiz okunduğunda sanki kulaklarında ağırlık varmış da onu işitemiyormuş gibi büyüklük taslayarak sırt çevirir. Ona acıklı bir azabı müjdele!
LOKMAN SÜRESİ 6.VE 7. AYET TEFSİR
Dünyada maddî haz ve mutluluktan başka gayeleri olmayan insanlar, başkalarını da bilgisizce Allah’ın yolundan saptırmak, alıkoymak, boş şeylerle uğraşmak maksadıyla akıl ve bilgi temeline dayanmayan anlamsız, içi boş sözlere (veya bir yoruma göre) çalgılı eğlencelere kendilerini kaptırır, hayatın gayesini bunlardan ibaret görür, bunlara para harcar; bunları konuşup bunları dinlerler; Allah’ın hikmetli, anlam yüklü ve dolayısıyla kurtarıcı âyetleri kendilerine okunduğunda ise büyüklenerek bunlara kulak tıkayıp sırt çevirirler. Böylece inançlı ve inkârcı kesimler arasındaki temel bir mantık ve zihniyet farkı ortaya konmaktadır.
“Eğlendirici söz” diye çevirdiğimiz 6. âyetteki lehve’l-hadîs deyimi klasik tefsirlerin çoğunda mûsiki olarak açıklanmış ve bazı tefsirlerde bu âyete dayanılarak şarkı söylemenin, çalgı çalmanın, dinlemenin, bu işin ticaretini yapmanın haram olduğu ileri sürülmüştür.
Ancak bu deyimin şirk inancı içeren sözler veya daha genel olarak insanlar için herhangi bir fayda getirmeyen boş ve lüzumsuz konuşmalar olduğu yolunda görüşler de zikredilmektedir (bu görüşler için bk. Taberî, XXI, 60-63).
İmam Mâlik bir soru üzerine âyetteki “Allah yolundan saptırmak için” ifadesine dayanarak, “Eğer (müzik) insanı Allah’a karşı görevlerinden alıkoyuyorsa haramdır” demiştir (Kurtubî, XIV, 54).
Kurtubî mûsikinin haram olduğu yolunda aktarılan bazı rivayetleri sıraladıktan sonra ünlü fıkıh bilgini Ebû Bekir İbnü’l-Arabî’ye (bk. Ahkâmü’l-Kur’ân, III, 1494) dayanarak kendi görüşünü özetle şöyle belirtir: İnsanların kötü duygularını tahrik eden, haramları öven şarkıların haram olduğu açıktır; ancak bu tür sakıncalar taşımayan mûsiki bayram, düğün gibi sevinçli ve mutlu zamanlarda veya dinlenmeye ve rahatlamaya ihtiyaç duyulduğu durumlarda câizdir (XIV, 55-56).
Bize göre –Taberî’nin de belirttiği gibi (XXI, 63)– lehve’l-hadîs deyiminin özel olarak şarkı ve mûsiki anlamına geldiğine dair âyette herhangi bir işaret bulunmadığına göre bu deyimin anlamını mûsiki olarak sınırlamak doğru değildir.
Bu iki âyette özetlenen inkârcı psikoloji ve tavır dikkate alındığında bunun, genel olarak müşriklerin, ilâhî mesajın insanlar üzerindeki etkisini kırmak veya onları alay ve eğlence konusu yapmak için ileri sürdükleri içi boş iddialar, laf cambazlıkları şeklinde yorumlanması gerekmektedir.
Nitekim 6. “âyetteki “bi-gayri ilm” (bilgisiz olarak) tabiri de bunu desteklemektedir.
Eğer mûsiki, şiir vb. etkinlikler böyle bir kötü amaca alet ediliyorsa bunu yapanlar da âyetteki eleştiri kapsamına girer.
Ayrıca burada, sadece o dönemdeki inkârcıların söz konusu tutumları değil, hangi dönemde olursa olsun “Allah’ın yolu”nu tıkama amacına yönelik zihniyet ile bunun ürünü olan tavır, tenkit ve faaliyetler de eleştirilmektedir.
Lokmân Suresi – 6-7 . Ayet Tefsiri
Kaynak : Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 333-334 / www.diyanet.gov.tr
SÖZÜN BİTTİĞİ YER, LOKMAN 6. Ve 7.AYETE TEFSİR İLE BİR BAŞKA BAKIŞ
İnsanı faydalı işler yapmaktan oyalayan, hayırlı amellerden alıkoyan, dinleyeni veya okuyanı cezbedip tamamıyla kendi atmosferine çeken her türlü faydasız sözleri, asılsız hikâyeleri, masalları, romanları, tarihî efsâneleri, güldürücü lakırdıları, eğlendirici gevezelikleri, şarkıları ve nağmeleri ifade eder.
Cenâb-ı Hak gerçek mü’minlerin bu tür boş şeylerden uzak durmalarını isteyerek şöyle buyurur:
Rivayete göre, Kur’an’ın mesajının yayılmasına mani olmaya çalışan ve buna bir türlü muvaffak olamayan Mekke müşriklerinden Nadir b. Hâris, Rûm ve Acem masalları ihtiva eden kitaplar satın alıp getirir ve Mekkelilere şöyle derdi: “Muhammed size Âd ve Semûd kavimlerinin masallarını anlatıyor. Ben de size Rüstem, İsfendiyâr ve Kayserlerin masallarını anlatacağım.” Böyle yapmakla müşrikleri eğlendirir ve insanları Kur’an dinlemekten alıkoymaya çalışırdı. (Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 356)
Yine o mel‘ûn, bu maksatla şarkıcı kızlar getirirdi. Bir kimsenin Resûlullah (s.a.s.)’in tesiri altına girdiğini işittiğinde, derhal şarkıcı bir kızı ona musallat eder ve: “Onu yedir, içir, söyleyeceğin şarkılarla onu öyle meftûn et ki diğer taraftan kopup seninle hemhal olsun” tâlimatını verirdi. Böylece eğlendirdiği kimseye: “Gördün ya bu, Muhammed’in çağırdığından, namazdan, oruçtan, onun önünde çarpışıp ölmekten daha iyi değil mi?” derdi. (Kurtubî, el-Câmi‘, XIV, 52)
Nitekim bu yol, şer odaklarının her devirde insanları hak yoldan saptırmak için başvurdukları bir yoldur. Kötülüğün elebaşları diye vasıflandırabileceğimiz bu kimseler, sıradan insanları kültür adı altında eğlence, spor ve müzik programlarıyla öylesine oyalamaktadırlar ki, hayatın ciddî problemlerine eğilmek için onların ne zamanları ne de istekleri kalmaktadır.
Bu boş vermişlik ve nemelâzımcılık duyguları içinde sürüklenmekte oldukları büyük felâketi hissedemez duruma gelmektedirler.
Din düşmanları, Allah’ın dinini alçaltmak, Kur’ân-ı Kerîm’in tesirini kırmak ve hak sözün yücelmesini engellemek için bu tür faaliyetlerde bulundukları için, âhirette de onlara, yaptıklarına uygun bir ceza olarak, alçaltıcı bir azap verilecektir. Kendilerini gerçeği kabule çağıran ilâhî âyetler karşısında sanki hiç duymamış gibi, sanki iki kulakları da sağırmış gibi vurdumduymaz tavırları sebebiyle de onlar can yakıcı bir azaba uğrayacaklardır.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
“Kurtuluşa erecek o mü’minler her türlü boş söz ve faydasız işlerden yüz çevirirler.” (Mü’minûn 23/3)
“Mü’minler, boş ve çirkin bir söz duydukları zaman ondan yüz çevirirler…” (Kasas 28/55)
Mustafa Hakkı SEZGİN/ Türkiye Postası Gazetesi /Genel Yayın Yönetmeni