Sünnet-i müekkedler Hz. Peygamber (s.a.s)’in terk etmeksizin yaptığı amellerdir , Sünnet-i müekkedeleri yerine getirme dini hayatı kemale erdirmeyi ifade eder. Zamanın bir parçasını şahsî istek ve arzularından sıyrılıp sadece Allah rızasını kazanma düşüncesi ve insanlardan uzakta Allah’a yakın olmak gayesiyle Cuma namazı kılınan bir Cami/Mescid içinde, zikir, fikir, şükür ve dua ile geçirmek, insanın dünyevi bağlardan sıyrılarak manen olgunlaşması adına en önemli vesilelerden biridir.
MÜEKKED SÜNNET
İşte İTİKAF’a girmek de böyle bir sünnet-i müekkeddir, İtikaf, bir yerde bekleme, durma ve kendini orada inzivaya çekmek anlamına gelir. Dini bir terim olarak, akıllı, ergenlik çağına gelmiş bir Müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet/Allah’a yakınlık elde etme niyetiyle bir süre durması demektir.
Ayşe vâlidemizin belirttiğine göre Resûl-i Ekrem Ramazan’ın son on gününe girildiğinde bütün geceyi ihya eder; ailesini uyandırır ve kadınlardan ayrı kalırdı. Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın son on gününde olduğu ağırlık kazanınca, Allah Resûlü de itikâflarını bu günlerde yapmaya başladı. (Buhârî, İtikâf, 1)
Manevî olarak normal bir insan ömrüne denk olan bin aydan daha hayırlı olduğu beyan edilen Kadir Gecesi’nin, Ramazan ayının son on gün içinde saklı olduğu pek çok hadiste ifade edilmiştir. Ramazan’da itikâf yapan kimseler, aynı zamanda Kadir Gecesi’ni bulup ihyâ etmiş olacaklardır.
Hz. Peygamber’in bu tatbikatından hareketle âlimler, oruçlunun özellikle Ramazan’ın son on gününde itikâfa girmesini müstehap kabul etmişlerdir. Hatta Hanefîler, Hz. Peygamber’in bunu devamlı yapmış olmasından hareketle itikâfı müekked sünnet saymışlardır.
İTİKAFA NEREDE/NASIL GİRİLİR
İtikâf yapmak isteyen kişi, itikâf niyetiyle mescit veya mescit hükmündeki bir yerde kalmaya başlayarak itikâfa girmiş olur. Vaktini namaz, Kur’ân tilâveti, dua, zikir ve tefekkür gibi ibadet ve taatlerle veya dinî bilgi ve kültürünü artıracak okumalarla değerlendirir. Doğal ihtiyaçlarını gidermek için mescidi meşgul etmeyecek ve kirletmeyecek şeyleri mescide getirebilir. Mescitte yer, içer ve orada istirahat eder. Mescidin içinde giderilmesi mümkün olmayan zarurî ve doğal ihtiyaçları için dışarı çıkabilir.
Ancak ihtiyacını giderdikten sonra hemen itikâf mahalline geri döner. Nafile itikâflar dışarıya çıkmakla bozulmaz. Ancak vacip itikâflar, zorunlu ihtiyaçlar dışında itikâf mahallinin terk edilmesiyle bozulur. Tercih edilen görüşe göre, itikâfın asgarî süresi için bir sınır konmamıştır. Bu bakımdan bir mescidi ziyaret eden kişi, bu ziyaret süresinde bile itikâfa niyet edebilir.
Fıkhi bir terim olarak bir mescid de, ibadet niyetiyle, belirli kurallara uyarak inzivaya çekilmek olarak tabir edilen ve Peygamberimiz’in Ramazan’ın son on gününde daha fazla ibadet etmek amacıyla gerçekleştirdiği itikaf sünnetini , İstanbul’da yaşayan Müslümanlar, bu ibadeti, İstanbul’da ki 247 camide itikâfa girilerek gerçekleştirebileceklerdir.
KADINLAR İTİKAFA NEREDE GİREBİLİR
Peygamber Efendimiz’in hanımları kendi hücrelerinde (odalarında) îtikâfa çekilmişlerdir. Zîrâ Efendimiz, hanımları için mescidde kurulmuş îtikâf çadırlarını söktürmüştür. Bu sebeple de Müslüman kadınların mescidlerde değil, evlerinde mescid olarak kullandıkları husûsî köşelerinde îtikâfa çekilmeleri uygun bulunmuştur.
İtikafta geçirilecek süre ve İtikâfın Şartları
İtikafa girilmesi ile ilgili süre, iki namaz arası olabileceği gibi daha da kısa olabilir fakat camide geçirilecek zaman süresinde melayani işler ile meşgul olmamak gerekmektedir. İtikafın süresi bir saatte olabilir, bir günde olabilir. Ramazan ayında sözü edilen itikâf, son on gün içinde bir iftar vaktinden diğer iftar vaktine kadar mescitte beklemek gereklidir. Veya Sünneti şerif üzere son 10 gün içinden gücü yettiği kadar olur. i’tikâf ramazanda ve ramazan dışında olabileceği gibi belirli bir süreye de tâbi değildir. İ’tikâf niyetiyle camide birkaç saat veya birkaç gün kalmak yeterli olacaktır.
Ebu Hanife ve İmam Mâlik’e göre itikâfın nâfile olarak en azı bir gündür. Ebû Yusuf en az süreyi, bir günün yarıdan çoğu olarak belirlerken İmam Muhammed itikâf için bir saati de yeterli bulur. (sorularla islamiyet)
1-Niyet; Niyetsiz itikâf olmaz. Nezredilen itikâfda niyetin ayrıca dil ile ifade edilmesi gerekir.
2- Mescid: Erkeğin, itikafı cemaatle beş vakit namaz kılman mescidde olmalıdır. İtikâfın en faziletlisi Mescid-i Haram’da, sonra Mescid-i Nebevî’de ve sonra da Mescid-i Aksa’da olandır. Diğer mescidlerdeki fazilet cemaatin çokluğuna göre değişir.
3- Oruç: Daha önce de belirttiğimiz gibi vacip olan itikâf için oruç şarttır. Sünnet itikâf Ramazan ayında olduğu için zaten oruçlu bulunma şart vardır.
4- Temizlik: Kadınların hayız ve nifastan temiz olmaları gerekir. Cünüplük oruca mani olmadığı gibi, itikafı da bozmaz, itikafta iken ihtilâm olursa, dışarı çıkarak gusül abdesti alır ve yeniden itikâfa devam eder.
5-Kadının itikâfa girebilmesi için kocasının iznini alması şarttır.Kadınlar itikaf süresince ev işlerinden uzak,Rablerinin rızasını kazanmak ve hayat muhasebesi yapmak gayesi ile ibadet ile meşgul olmalıdırlar.
6-İtikâf sırasında kötü ve çirkin söz söylememek, Ramazanın son on gününü ve cemaati kalabalık olan mescidi tercih etmek, itikâf günlerinde Kur’an, hadis, Allah’ı zikir ve ibadetle meşgul olmak ve temiz elbise giyip güzel kokular sürünmek itikâfın adabındandır.
NOT: İstanbul’da tüm Türkiye’de itikaf ibadetinin yapılabileceği camiler görmek için, Diyanet işleri başkanlığı cami bilgileri ve itikafa izin verilen camiler seçip ilinizi ve ilçenizin itikaf yapılan camilerini öğrene bilirsiniz.
Mustafa Hakkı Sezgin