Berat Kandilimiz Mübarek Olsun
Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat gecesi denmiştir. Berat Kandili, İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gecesi Berat gecesidir.
Yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler, yıl sonunda o program esaslarına göre kontrol ve teftiş edilir, kâr zarar hesapları yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da gelecek yılın programı hazırlanarak son şeklini alır. Her yıl tekrar edilen bu kontrol ve tespit işlemleri sayesinde, ekonomik hayatta istikrarlı ve sağlam bir ilerlemenin temini mümkün olur.
Bu misalin ışığında manevi hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım. Dünya, âhiret hayatının kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri olduğuna göre, o ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebesinin yapılması gayet tabiidir. İşte bu muhasebenin vakti üç ayların içindedir. Berat Kandili ile başlayıp Kadir Gecesi’yle biten devreye rastlar.
– Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.
BERAT DUASI
Şa’ban-ı şerîfin on beşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üç kere Yasin suresi ve her birinin sonunda aşağıdaki Berât duâsı okunacaktır. Birinci Yâsin-i Şerif’ten sonra bu duâ okunurken Allah’ın saîd kullarından olmak niyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belâlardan emîn olup hayırlı rızık için okunacaktır.
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Allah’ım, ey ihsan ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celal ve İkram Sahibi, ey lütfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başka ilah yok, sen kendisine iltica edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara emân veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zat’sın.
Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da şakî/kötü veya mahrûm veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah’ım fazl u ihsânınla kötülüğümü, mahrumiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitab’da said/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasul’ünün lisânı üzere indirilen Kitab’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır:
«Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. Ümmü’l-Kitâb (Ana Kitâb) O’nun yanındadır.»(er-Ra’d, 39)
İlahî! En büyük tecellin ile «Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen»(ed-Duhân, 4) ve kesin karar verilen mübarek Şa’bân’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in bildiğin bütün belâları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!” (Bkz. Ali el-Müttakî, no: 5090)
BERAT GECESİ NAMAZI
Berât gecesinde yatsıdan sonra iki rekatta bir olmak üzere selâm vermek üzere yüz rekât namaz kılınması manevi kazanç yönünden tavsiye edilmektedir. . Her rekâtta Fâtiha’dan sonra on kere İhlâs-ı şerîf okunur. On defa İhlâs-ı şerîf okumaya kudreti olmayan beş veya üç kere okur. Bu namaz tamam olduktan sonra okuyabildiği kadar salavât-ı şerîfe ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip Allah Teâlâ Hazretleri’nden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini taleb ve niyaz edecektir.
Hasan-ı Basri Rahmetullahı Aleyh’den gelen rivayete göre:
“Otuz sahabeden dinledim, bu namaz için şöyle dediler: “Her kim bu namazı, berat gecesi kılar ise. Allah-u Teâla’nın yetmiş rahmet nazarı ona ulaşır. Her nazarda, kendisinin yetmiş ihtiyacı yerine gelir. Bunların en küçüğü, Allah-u Teâla’nın mağfiretidir.”
BERAT KANDİLİ’NDE NASIL İBADET EDİLİR?
Kur’an-ı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, uygun mekanlarda Kur’an ziyafetleri verilmeli, Kur’an’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
Hz. Muhammed (s.a.v)’e salat ve selamlar getirilmeli, kendisinin şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. Tefekkürde bulunulmalı, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayati meseleleri tekrar tekrar düşünülmeli.
Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli, manevi iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı.Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı, gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmeli.
Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli, idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedametini-Pişmanlığını kalben yaşamalı dil ile zikretmeli. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı, vefa ve kadirşinaslık ahlakı yerine getirilmeli.
Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli, iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli. Hayattaki manevi büyüklerimizin, hocalarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon edilerek duaları istenmeli.
Başta bütün insanlık olmak üzere kendimize ve sevdiklerimize mümkün mertebe ismen dualar etmeli.
Mustafa Hakki Sezgin