Dünya geçmişi ile incelendiğin de, toplumsal ve bireysel sorulara cevap vermek için hukuk zeminin de çözüm bulmaya çalışılmış. Bu arayışda iki ana akım şeklinde hayat bulmuş. Birincisi Anglo-Sakson dediğimiz Amerika’da uygulanan hukuk sistemi,ikincisi ise Emir ve kanunlardan beslenen Kıta Avrupası uygulamaları ile olmuştur. Bizde ise Osmanlı dönemin de hukuk işleyişi Anglo- Sakson’ların uygulamalarına benzer gelenek ve geçmiş tecrübelere dayalı yollardan olmuştur.
Bizim gibi tarihsel geçmişleri Kente değil de kırsal ve göçer topluluklara dayanan bir yapımız olduğundan, biz genelde kentli yaşama muhalif karakterler sergilemekteyiz. Geleneklerin hukuk tarafından kapsanmadığı durumlarda ise toplumsal yaşamımız da sıkıntılar orta yere çıkmaktadır.
Yazılı olan veya olmayan hukuk kavramları, norm standartları olan geleneklerinde desteklediği yöntemlerdir. Siyaset ile hukukun ilişkisinin sağlıklı işleyişinin normu, hukukun siyasetin gölgesin de kalmaması adına, hukukun üstünlüğünde siyasetin hukuka tabi olması en doğrusudur. Hukuk siyasetin elinden kurtarılmalıdır, hukukun sağlıklı beslenmesi ise; Siyasetçilerin hukuk normlarını samimi biçimde tartışır iken STK’lar ile sağlıklı ilişkiler kurmalıdırlar.
İSLAMİLİK ENDEKSİ
İslam’ilik endeksi, devletin ve toplumun İslam kurallarına, insani ve Humaniter bakış açıların da ne ölçüde uyduğu şeklinde anlaşıla bilinir. Böylesine bir değerlendirme de 44. Sıraya kadar hiçbir İslam ülkesi yok ve Türkiye’miz ise 95. Sırada. Yani ülkemiz de olmak üzere adı İslam veya halkı Müslüman olan ülkelerde, İslamilik hukuk politiğinde, İslamilik norm ve standartların da Müslümanlar sınıfta kalmış durumdadır. İslam ülkesi olmayıp da İslamilik endekste başarılı olan ülkeler, Halkının yaşantısında İslamın emrettiği bir çok hayat Normlarını ve hukuk standartlarını uygulamaktadırlar bu anlamda 1. Sırada ise Yeni Zelanda gelmektedir.
DARBELER TOPLUMU TEPEDEN DEĞİŞTİRMEYİ HEDEFLER
Darbeler toplumun hukuk sistemini, ticaretini, siyasetini ve psikolojisini toptan çökerten, ülkenin bozulan şartlarını düzelmek bahanesi ile toplumu tepeden değiştirmeyi hedefleyen ve her darbede ülkenin ve insanlarının yıllarca kazanılmış haklarında eden, toplumsal bir felakettir.
Geçmiş yıllarda her on yılda ülkeyi on yıllarca geriye götüren darbelerin bundan sonra da yapıla bilmesi şartları ve tehlikesi henüz ortadan kalkmış değildir. Bu şartların en can alıcısı ise, halen Türkiye’mizin 5000(Beş Bin) subay ve askeri NATO’nun merkezine tabii ve onlara ait durumda iseler; Şu demek ki, tabi ve ait oldukları NATO kurumundan ve siyasetinde etkilenme ve tesirleri altında kalmalarını da hesaba katmak gerekmektedir.
HUKUKTA MODERN VE DEVRİMCİ ÇÖZÜM
Biz USPUM olarak gelenekten geçmiş tecrübelerden beslenen, evrensel hukuk ilkelerinin hayat bulacağı, hukuk çalışmalarını yapmaktayız ve bu çalışmalarımızı kendi sitemiz de yayınlayacağız.
Hukukta modern devrimci bir yaklaşımla yenilenmek zorundayız, şu anda Ülkemiz de hukuk adalet çok sıkıntılı bir dönem yaşamaktadır ve insanlar maddi imkanlarını seferber ederek hukuku yönlendirme bilmektedirler.
USPUM Başkanı/ Muhammed Taha GERGERLİOĞLU/ www.uspum.org.tr