Sizin satır arasın da söylediğiniz gibi kalite ve hizmet standartlarını yükseltecek her projede yanınız da, ihmal ve suiistimallerde ise bir vatandaş ve hemşeri olarak gerek biz ve gerek ise Şanlıurfa basını da sizin peşinizde olacaktır.
31/08/2018 tarihinde İstanbul’daki bir otelde, Şanlıurfa Turizmi Geliştirme Şirketi Şanlıurfa’nın tarihi üç katlı Barutçu hanın tanıtımı ile ilgili ve Şanlıurfa’da tarih yeniden canlanıyor sloganı ile bir toplantı yaptı.
Bize göre bu tanıtımı yapan ŞTGŞ ’nin barutu Islak çıktı, bu projeden olsa olsa Gümrük han’ın benzeri hilkat garibesi bir turistik tesis işletmesi çıkar. Otelde temsilci sıfatı ile toplantıyı yapan kişi, etkisiz ve yetkili bir arkadaş ve diğer görevliler ile beraber oraya davet edilen seçkin kişilere vasat bir oyunculukla kötü bir gösteri yaptılar.
Neden böyle bir itham ile başlıyoruz derseniz buyurun söyleyelim…
Öncelikle toplantıda hiçbir yabancı yatırımcı veya katılımcı almamasına rağmen, 30 dakika bir görevli İngilizce sunum yaptı ve bu slayt gösterileri eşliğinde anlatılanları Dünya güzeli bir kardeşim ile beraber Türkçeye çevirerek sahnede rollerini yaptılar. ŞTGŞ’nin etkisiz yetkilisi de kendisini ve kurumunu bağlayıcı olmayan genel bilgiler ile katılımcıların vaktini harcadı ve o beyefendi de öylece rolünü oynadı.
Barutçu han ile ilgili fiyat vermeye, teklif almaya, anlaşma yapmaya dair hiçbir yetkisi yok. Lakin ,han’a seçilerek alınacak söylendiği esnaf ve işletmecilere üstün standartlar getireceklerini, buradan yola çıkarak tüm Şanlıurfa’daki esnafın da bu güzel standardı yüksek ürün ve hizmet kalitesinden etkilenerek bir vakit mi desem üç vakit mi desem yani geniş bir zamanda diğer işletmeler ve standart tanımayan bazı Urfa esnafı da bundan etkilenerek, ürünlerine ve hizmetlerine kabul edilebilinir güzellikler getireceklerini bir güzel anlattı.
Ha birde daha ileri tarihlerde ŞTGŞ ‘ye devredilecek DİGER tarihi yerleri yine bunlar AB fonları ile İSLAH edecek, restore edecek sonra buraları kiralara verecekler, sonra buralardan elde edecekleri gelirler ile de Şanlıurfa’daki WC veya diğer daha elzem olan iyileştirme çalışmalarına kaynak olarak aktaracaklar. Sayın ŞTGŞ yetkilileri benim de bu güzel ülkemin ve de Şanlıurfa’mın daha fazla Nasrattin hoca fıkrası dinlemeye zamanı yok, Lütfen …
43 bağımsız bölüm bulunan Barutçu han’ın 30 bölümünü kamulaştırmışsın, elindeki birimleri pazarlama ve tanıtım için, şehir şehir dolaşıyorsun hem de yetkisiz bir eleman, hem de projenin bitimine üç ay kala . AB fonları ile yapılan bu projenin başlangıç tarihi, Kasım 2016 -bitiş Kasım 2018 bütçesi ise 2.360.500 EURO .
Güzel kardeşlerim bu girişimcilik ve bu organizasyondan birileri kalkınacak ise biz tekrar edelim, dileriz bu tür destek projelerinden kalkınan ve faydalanan Urfa’lı yatımcılar,sanatkarlar ve işin ehli ulusal profesyonel sermayenin temsilcileri olur.
Tanıtım için hazırlanan baskılı tanıtım öğelerin de burnunun ucu ile konan resimler, tanıtımlar var. Şanlıurfa’yı tanıtma amacı ile yazılan metin başın da “Medeniyetler Beşiği” unvanı Bahşedilen diye bir cümle ile başlamış. Emeğe saygılıyız Lakin, bu yazıyı ve broşürleri hazırlayan kişi mi bu unvanı bağışlamış ta bahşedilen diye vurgulamış. Bahsettiğiniz şehir Şanlıurfa’dır, şehrimiz Kraliçe güzelliğin de bir şehirdir, kendi güzelliğinin yanın da üzerinde elmas değerinde yüzlerce, tarihi eser taşıyan ve halkının cömertlik, mertlik, sanat, Asalet nitelikleri ile benzersiz bir kraliçe güzelliğin deki şehirdir. Şanlıurfa’yı ALLAH peygamberleri ve tarihi özellikleri ile ayrıcalıklı yaratmıştır, hiçbir kulun ona unvan “bahşetmesine” ihtiyacı yoktur.
Şanlıurfa’mız da Ülkemiz gibi sahipsiz değildir, devrimiz oyalama, vakit öldürme devri değildir, bu proje eli bal tutan birilerini değil Şanlıurfa’yı ,esnafını ,sanatkarını ve gerçek üreticileri kalkındırmalıdır. Bu Millet çok konuşup hiçbir şey söylemeyen ,vaad edip vaadlerini gerçekleştirmeyen nice siyasetçileri tarihe gömdü.
Biz sizden turizmin ve esnafların beklentileri karşılamayan projeler istemiyoruz. Eğer bu memlekete gerçekten hizmet etmek için yola çıktıysanız ki, biz size inanmak ve size güvenmek istiyoruz. Daha anlaşılır ve şeffaf bilgileri gerek kamu ile gerek ise Basın aracılığı ile tüm muhattapları ile paylaşmanızı bekliyoruz.
Sizin satır arasın da söylediğiniz gibi kalite ve hizmet standartlarını yükseltecek her projede yanınız da, ihmal ve suiistimallerde ise bir vatandaş ve hemşeri olarak gerek biz ve gerek ise Şanlıurfa basını da sizin peşinizde olacaktır.
Biz TÜRKİYE POSTASI gazetesi olarak Şanlıurfa’lı yetkililerini, esnafını, sanatkarını ,sanatçısını, sanayicisini ve tüm halkını memleketimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bu yazının konusu olduğundan dolayı önce ,ŞTGŞ ‘yı ve Şanlıurfa’daki diğer kamu kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere her bir taşı oynatan ve yerine koymayanı denetlemeye ve hesap sormaya davet ediyoruz. Bu kurumlar ihalelerine fesat karıştırmamalı, Siyaset bulaştırmamalıdırlar. Kim işi en iyi yapacak ise Şanlıurfa’ya HİZMET görevi ona verilmelidir. Hz.Muhammed’in ümmeti olarak işi ehline verip duaya talip olmalıyız.
Bir toplantıda Resûlulah sallallahu aleyhi ve sellem etrafındaki sahâbîlere birşeyler anlatırken, bir bedevî geldi ve
– Kıyâmet ne zaman kopacak? diye sordu.
Resûlulah sallallahu aleyhi ve sellem sözünü kesmeyip konuşmasına devam etti. (O kadar ki) oradakilerden kimisi (kendi içinden) “Bedevîyi işitti ama, sorusundan hoşlanmadı”; kimisi de ” Galiba işitmedi” diye durumu yorumladı. Derken Resûlulah sallallahu aleyhi ve sellem, sözünü bitirince
-“O, kıyâmeti soran nerede?” buyurdu. Bedevî;
-Benim, buradayım ya Resûlellah! dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber;
-“Emânet zâyi edildi mi kıyâmeti bekle!” buyurdu. Bedevî;
-Emânet nasıl zâyi olur? dedi. Resûlulah sallallahu aleyhi ve sellem de;
-” İş, ehil olmayana verildi mi kıyâmeti bekle!” buyurdu.
MUSTAFA HAKKI SEZGİN