Kemik Erimesi (Osteoporoz)
İnsanoğlu yaşamından ölümüne kadar geçen süre içerisinde çeşitli hastalıklarla karşılaşan ve onunla mücadele eden bir varlıktır. Osteoporoz nedir? Sorusu aslında birçok kişinin bildiği gibi kemik erimesidir. Ancak bunun nedenlerini ve alınabilecek önlemleri bilmek çok daha önemli bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Birçok hastalıkta olduğu gibi kemik erimesi hastalığı da spontane gelişmez. Özellikle vücudun kalsiyum dengesinin bozulduğu ve belli bir yaşın ardından kaçınılmaz olarak gelen doku ve kemik zayıflamaları osteoporozun oluşumunda en büyük etkendir.
Bu hastalığa genellikle 40-45 yaşlarından sonra daha sık rastlanmakla birlikte genetik olarak yatkınlığı bulunan kişilerde daha erken yaşlarda görülebilir. Kendisini ilk olarak bel, boyun ve sırt ağrısı olarak göstermeye başlayan hastalık kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür. Osteoporoz kemiklerde fiziksel değişimler yaptığı için boy kısalmasına yol açar ve fiziki olarak bariz bir şekilde teşhis edilir. Özellikle taşıyıcı omurga üzerinde eğilmelere sebep olan hastalık kemiklerin çok çabuk kırılabilmesine neden olur. Üstelik hasta belli bir yaşı geçtiği için düzelme süreci son derece uzun zaman alır.
Yeterli Derecede Güçlü Bir Kemik Yapısı Hastalığa Yakalanma Riskini Düşürüyor.
Osteoporoz maalesef tamamen engellenebilecek bir hastalık değildir. Çünkü beden sürekli olarak eskimekte, yani yaşlanmaktadır. Ancak bebeklikten başlayan sağlıklı beslenme çocukluk ve gençlik dönemlerinde iyi bir strateji ile sürdürüldüğü taktirde kemik yapısının yeterli mineral ve kalsiyum dengesi sağlanarak güçlü bir iskelet yapısına sahip olmak mümkündür. Dolayısıyla yaşam boyunca sağlıklı bir beslenme Osteoporoz oluşumunu engelleyen en önemli faktördür.
Sağlıklı bir yaşam sürmenin başka bir kriteri olan düzenli olarak egzersiz yapmak gibi vücudu dengede tutan aktivitelerde bu rahatsızlığına yakalanmamak için alınacak farklı bir tedbirler arasında sayılabilir. Kemik erimesine neden olan başka bir unsur vücudun hormonal dengesinin bozularak kemik yapısı üzerindeki tahribata neden olmasıdır. Kadınlarda Östrojen hormonu ile erkeklerde bulunan Testosteron hormonlarında meydana gelen düşüşler osteoporozu tetikleyen diğer faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle iskelet yapısını oluşturan kemiklerin yeterli düzeyde Kalsiyum ve D vitamini gereksinimleri mutlaka karşılanmalıdır.
Süt Yerine Yoğurdu Bol Miktarda Tüketmelisiniz.
Son yıllarda yapılan güvenilir araştırmalarda sütün direkt olarak kendisinin tek başına kullanılmasının kemikler üzerinde negatif etkiler yaptığı belirlenmiştir. Dolayısıyla bu noktada süt yerine özellikle kendi yaptığınız yoğurdu tüketmenizi tavsiye ediyoruz. Çünkü ev yapımı bir yoğurt vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kalsiyumu sağlamakla birlikte aynı zamanda içerdiği yararlı probiyotikler ile bünyenizde doğal bir antibiyotik görevini yerine getirmiş oluyor.
Ancak ilerleyen yaş ile birlikte bu vitamin ve mineralleri alsak bile bu kez karşımıza yaşlanmaya bağlı olarak gelişen vücudumuzun genel metabolizma yavaşlaması sorunu çıkıyor. Bunun anlamı gençlik döneminde almış olduğunuz aynı miktarda vitamin ve minerali alsanız bile vücudunuz bunu işlemeden dışarı atacağı ve sizin bu maddelerden yoksun kalacağınızdır.
Kemik erimesi tedavisi gereksinim duyduğumuz kalsiyum ve sadece güneş ışığında bulunan D vitamininin vücudumuz tarafından emilim kabiliyetinin giderek azalması geçmişte aynı miktarda tükettiğimiz yiyeceklerin yaşa bağlı olarak çok daha azından faydalanmamıza neden olacaktır. Dolayısıyla yeterli düzeyde beslenemeyen tüm organlar gibi iskelet yapısı da bundan nasibini alarak her geçen gün zayıflamaya ve çok küçük bir darbe ile birlikte kemik kırılma olayları görülmeye başlayacaktır.
Kemik Erimesinde Beslenme En Fazla Dikkat Gerektiren Konu.
Aslında Kemik erimesi nasıl önlenir? Sorusunun yanıtı tam olarak bu sürecin geciktirilebilir veya etkilerinin sınırlandırılabilir olması olarak açıklanabilir. Bol miktarda kalsiyum içeren doğal besinlerin yanı sıra yeşil yapraklı sebzelerin sıkça tüketilmesi bu hastalığın oluşumunda oldukça önemli yavaşlamalar sağlar. Kadınların menopoz dönemine geçişinin ardından hızlanan osteoporoz hastalığına yakalanma riski erkek hastalara oranla çok daha narin bir yapıda bulunan kadın kemik dokusunun genç yaşlardan itibaren güçlendirilmesini gerektiriyor. Menopoz sürecinde kadınların çok daha itinalı bir beslenme stratejisi geliştirmesi bu açıdan çok faydalı olacaktır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta var. Fitat içeren yiyeceklerle oksalat ihtiva eden yiyeceklerinin aynı anda tüketmek almış olduğunuz kalsiyumun vücudunuz tarafından emilimini engelleyecektir. Yani bir başka değişle yaş ilerledikçe kemik yapınız için gerekli olan minareleri kazanırken bu vitamin ve minerallerin vücudunuzda kalması için daha dikkatli ve bilinçli bir beslenme anlayışı ile yaşamınızı sürdürmeniz gerekmektedir. Kemik erimesi hastalığı açısından düşünüldüğünde yeşil yapraklı salataları ve mevsimsel olarak çıkan sebze yemeklerini sofralarımızdan eksik etmemek sigara veya alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak genel olarak bütünsel sağlık açısından en faydalı davranış biçimi olacaktır.
Sağlıklı günler.
Saygılarımla
Ahmet Burak SEZGİN