Vücudumuz bizimle hiç durmadan konuşur.
Vücudumuz bizimle hiç durmadan konuşur. Biz ise bu sürekli iletişimin farkına ender zamanlarda varırız. Sağlığımızla ilgili sürekli bize bilgi ileten bir ulak, bir nevi alarm sistemi işlevi gören bir sinyal vardır ki biz buna ağrı diyoruz. Bu ağrıların alarm vazifesini görmek için bazen vücudumuzda seyahate çıktıkları da olur. Ağrı hissetmek çoğunlukla “normal” bir durumdur. Ağrılarınızın vücudunuzda gezindiğini hissediyorsanız ağrıların size ilettiği mesaj birçok farklı bilgi içeriyor olabilir. Vücudumuzun gezgin ulakları ağrılar, birçok sebepten kaynaklanıyor olabilir.
Ama ondan önce tespiti doğru yapabilmemiz için ağrının Uluslararası Ağrı Teşkilatı Araştırmaları tarafından 1979 yılında yapılmış tanımına bakalım: “Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan bir duyudur”. Her şeyden önce ağrının kaynağını doğru tespit etmek gerekir. Herhangi bir yaralanma, kaza ya da ağır hastalık evresinde değilseniz gezici ağrılarınızın size ilettiği mesajları doğru okumak için gündelik rutinlerinize bakmanız yerinde olacaktır. Bir gün kolunuzda olan ağrı diğer gün bacaklarınızda kendini hissettiriyorsa belki de postür bozukluğundan mustaripsinizdir. Ya da boynunuzdan gelen ağrı sinyalleri birkaç gün sonra sırtınıza geçiyorsa iş ve stres yükü altında boğuluyor olabilirsiniz. Ağrılar sağlığımız için bir tür alarm niteliğindedir ve vücut içerisinde seyahat ederek sinyallerini güçlendirmeyi severler. Gezen Ağrılarınızın Sebebi Bir Çok Problem Olabilir Bir rahatsızlık üzerinden örnek verecek olursak ; Fibromiyalji kendini bedensel ağrılarla hissettiren ancak temelinde psikosomatik rahatsızlıkların yattığı kronik yaygın kas iskelet sistemi ağrısına verilen addır.
1992 yılında WHO (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından hastalık olarak tanınan fibromiyalji genellikle yoğun stres, anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik bulgularla ortaya çıkar ve erkeklere oranla kadınlarda çok daha yaygın şekilde gözlemlenir. Serotonin eksikliği, kaygı, uyku bozuklukları gibi belirtileri de taşıyan fibromiyaljinin tanısı için ilgili uzman hekim tarafından hastanın üç aylık öyküsü dikkate alınır. Eğer üç aydır özellikle bel çevresinde yoğunlaşan gezici ağrılarınız varsa bir doktora görünmenizi öneririm. Bu noktada doktorunuzun da önerileri doğrultusunda fizyoterapi, psikonöroimmünoloji ve son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi) gibi terapi metotlarıyla psikosomatik rahatsızlıklarınızla birlikte gezici kas ağrılarınızdan kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Çünkü konumuzun başlığındanda anlaşılacağı üzere ağrılarımız bizlere bir çok şeyin bir arada olabileceğini anlatmaya çalışıyor olabilir. Her durumda hastalıklarınıza ya da sağlığınızla ilgili alarm zilleri çalarak seyahat eden gezici ağrılarınıza holistik yaklaşım esasıyla yönelmek, sizi ileride oluşabilecek daha büyük sıkıntılardan korur. Sağlıklı günler.
Fzt. Ahmet Burak SEZGİN
E-posta : bilgi@ahmetburaksezgin.com