İster, Çin’i durdurmak için laboratuvarda üretilsin. İster ilaç sanayi kendine yeni pazarlar açmak için; isterse de yeni korku ve panik algısı oluşturup dünyanın sosyal yapısını bozarak, insanları korkunun ve endişenin kıskancında tutarak daha kolay yönetim planları oluşturmak için peydah etsinler.
Korona virüsünü ne amaçla olursa olsun insanlığın başına belayı sarmışlardır. Bugüne kadar 107 ülke görünen 80 binden fazla insanda görülen ve yaklaşık 1900 kişinin canına mal olan bu meret, yenidünyanın tam bir belasıdır. Belasıdır da Korona virüs basında ve sosyal medya da gösterildiği kadar da tehlikelimi yoksa bazı mahfellerin trolleri yanlarına gazete kılıklı kriptoları da alarak sosyal medyadan korku imparatorluğumu kurmaya çalışıyorlar.
Bu ölümlere bakacak olursak daha korkulacak şeyler var. Her yıl grip virüsleri dünyada 500 bin kişiyi öldürürken korkmuyoruz da neden 1900 kişi ölünce bu kadar tedirgin ve rahatsız ediliyoruz. Tabi ki gönül ister ki; bir kişi dahi ölmesin ama görülen o ki; bir el gerek Türkiye’nin, gerekse Dünyanın sosyal ve ekonomik yapısını bozmak için bir proje içindedirler. Bu hain eller utanmasalar kapımıza dayanan bu virüsü para verip ithal edecekler sanki…
Bu virüs hangi ahvalde olursa olsun, madem komşumuz ve sınırımız olan İran’a kadar gelmiştir. Bizi de ziyaret edebilir. Biz ne yapmalıyız. Agah olup sükunetle hareket edip, hijyen kurallarına azami derecede uyup, beslenmemize dikkat edip, bedenimizi uyku düzeniyle de destekleyip, dirençli tutmaktır.
Devletimiz gerekli önlemleri, hastanelere gönderdiği bildirge ile tüm önlemlerin alınmasını ve yetebilecek kadar antiviral ilaç ve medikal malzemelerin hazır bulundurulması emrini vermiş, olası bir durumda tedarik zincirinin de sağlam tutulması sağlanılmıştır.
Biz yurttaşlar olarak da kendimizi korurken yurttaşlık görevimizi de yaparak toplam içinde aksırırken, öksürürken dikkat etmeli; toplu yerleri ihtiyaç olmadıkça kullanmamalıyız.
Bu virüs sadece karantina ile çözülecek bir sorun değil, birimizin sağlığı, hepimizin sağlığı deyip bazı alışkanlıklarımızdan vazgeçerek ve birbirimize karşı yapabileceğimiz fedakârlıklarla aşabileceğimiz bir sorundur. Kanuni Sultan Süleyman gibi diyelim; sağlığımızı koruyalım.
“ Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya, devleti cihanda bir nefes sıhhat gibi”
Sağlıcakla kalın, Koronasız kalın…
Ahmet AL