‘’Ak akçe kara gün içindir’’ atasözünü bilmeyenimiz yoktur. Ak akçe denince akıllara hep para düşmüştür. Daha ötesi bir manası olmalı ak akçenin. Akçe ak olmalı ki gönüllere ışık tutsun. Ak akçeyi hazırlamak irade ve mücadele ister. Aydınlatması için, akçenin ak ve helal olması şarttır.
Hikmetli akçelere Yusuflar talip olur, yedi yıllık kara kıtlığa hazırlık yapmak için. Kardeşlerinden kuyuya, Züleyha’dan zindana, zindandan Yaradana sığınarak aklanmışsan kara kıtlığa çare olursun. O zaman Yakub’un görmeyen gözlerine çare olur ak gömleğin…
Emek ise akçe; helal olacak. Sadaka ise gönülden kopacak. İnfak ise riyasız ve eziyetsiz olacak. Ak akçe vicdanda yeşerir, vicdanın terazinden süzülerek adalete dönüşürse aktır. Bazen bir garibin yüzüne tebessüm, bazen yolda kalmışa gösterilen yol, bazen susamışa su, acıkmışa aş, akçeye dönüşür; yolumuzu ve yüzümüzü aydınlatır.
Bir çocuğun elinde, eziyet çeken kuşu satın alıp özgürlüğe uçurmanız ak akçeniz olur, mahşerde imdadınıza yetişir.
‘’ Yoğurt yiyor musun? Sorusuna, ‘’bizim İneğimiz yok ki amca’’ diyen temiz yürekli bir çocuğun ailesine, iki ineğinden birini bağışlayan amcanın yüreğidir ak akçe…
Ak akçe helal olan, temiz olan, nezih olan, saygın olan el emeği alın teridir. Fedakârlığın, diğergamlığın, saymanın ve sevmenin ete kemiğe bürünmüş halidir ak akçe. İncitmemişsen, üzmemişsen, itip kakmamışsan, akçeyi ak yapmışsın. İçtenliktir, samimiyettir, ihsandır, ihlastır akçeyi ak eden haslet. Bazen okşanan yetimin başı, alınan mazlumun gönlü ak akçe oluverir.
Ak akçe, gençliğimizden ihtiyarlığımıza ayırdığımız paydır. Kredibilitedir, vefadır, hatırlamaktır, hatırlanmaktır ak akçe. Ak akçe, güzel, faydalı ve değerli müktesebattır, güzel ahlaktır, paylaşılan tecrübedir.
Ak akçe, Gül ’dür, gülistandır, yardır, yarandır, candır, canandır. Bir selamdır, hal-hatır sormaktır, ziyarettir, nasihattir ak olan akçe. Emanetleri zayi etmeyen Allah’a birbirimizi emanet etmektir ak akçe. Ak akçe, kadirşinaslıktır, düşene destek, hastayı ziyaret, yorulana kuvvet, üzülene teselli olmaktır.
Ak akçe namuslu olmaktır, namuslu kalabilmektir, sevdiklerimizi unutmamaktır, ufak bir dünyalığa yamulmamaktır.
Ak akçe, tahammüldür, tevazudur, empatidir, adaletle muameledir.
Önce zenginliğini sonra da eş ve çocuklarını kaybeden, yardıma muhtaç bir kadına nasıl geçindiği sorulunca; ‘’Varlıklı iken yardım ettiklerim bugün bana yardım ediyorlar’’ cevabını vermişti. Bu hanımefendinin imkânı varken, giderdiği her ihtiyaç, tuttuğu her el, güldürdüğü her yüz, okşadığı her baş, yaşını sildiği her göz ak akçe olup, kara ve dar gününde imdadına yetişmişti…
Bizim de başımız sıkıştığında, ihtiyacımız olduğunda, sıratta başımız dönerken, dar geçitten geçerken, imdadımıza yetişecek ‘’Bitaqe’’ ya da ak akçemiz var mı? Varsa çapı ne, özgül ağırlığı kaçtır?
Güzel ahlakta sebat, iyilik yapmaya devam, adil olmaya kararlı, hakkı tutup kaldırmakta ısrarlı, kendimiz için isteğimizi başkalarından esirgememek, namuslu olmak ve namuslu kalmak için mücadele etmeye azimli isek, ak akçemizi sipariş ettik demektir.
Kara günümüz olmasın, ama akçemiz bol, hem de ak olsun…
Abdulgani TEKİN