Biz Müslümanlar için ganimet değerindeki günleri, geceleri koynun da saklayan Ramazan-ı Şerife girmiş bulunmaktayız. İnsanlık tarihi boyunca Hak’ka çağıranlar olduğu gibi ilahi ses ve emirlere karşı duranlar da olmuştur.
Bu güne gelindiğin de, gerek Kur’an hükümlerinin bu zamana uymadığını söyleyenler veya şeriata karşı savaş edenler, açıktan günah işlemekten korkmayanlar da bulunmaktadır. Allah ve Peygamberine karşı mücadele ettiği halde her ne hikmet ise bir kısım insanımız Allah’ın cennetine de talip olmaktadır.
Şimdi bu yazıdaki amacımıza uygun olarak bu konuda Kur’an ve ilahi emirler olarak ayetler ne diyor ona bir bakalım istedik. İstedik ki belki bir yazı ve söz, çaba göstermeden hasat bekleyenlere bir uyarı olur da faydalı bir iş yapmış oluruz.
Haydi bakalım…
﴾123﴿ Ne sizin kuruntularınız, ne de Ehl-i kitabın kuruntuları…
Kim bir kötülük yaparsa onun cezasını görür ve kendisi için(1) Allah’tan başka bir dost da bir yardımcı da bulamaz.
﴾124﴿ Erkek olsun, kadın olsun her kim iman etmiş olarak dünya ve âhiret için yararlı iyi işler yaparsa işte onlar da cennete girerler ve (2) zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Nisâ Suresi – 123-124 . Ayet Diyanet Tefsiri
Yüce Rehberimiz Kur’an’ı Kerim de, iman yolunu seçen, şeytana değil, rahmâna kulak veren, imanını ibadetlerle, iyi ve güzel işlerle güçlendiren kimselerin dünyada ve âhirette elde edecekleri meyvelerden, güzel sonuçlardan söz edilmekte, bunların başında gelen cennet ve ebedî saadet vaadinin Allah’a ait bulunduğu ve hiçbir kimsenin sözüne O’nun kadar sadık olamayacağı vurgulanmaktadır.
Kur’an ve Allah’ın peygamberi Hz.Muhammed (s.a.v.) bizlere iman etmenin altı şartı olduğunu haber vermiş ve İslam’a girmenin kapısı olduğunu söylemişlerdir.
Nedir bu İmanın Şartları derseniz bunlar sırasıyla; Allah’ın Varlığına ve Birliğine İman, Meleklere İman, Allah’ın Kitaplarına İman, Peygamberlere İman, Ahiret Gününe İman ve Kadere İman şeklinde olduğu ve şeksiz, şüphesiz kabulü esastır.
Bazı Ehl-i kitap gruplarıyla bir kısım Müslümanlar(3) veya müşrik Araplar, boş kuruntulara, delilsiz, dayanaksız kanaatlere kapılarak Allah’ın kendilerine farklı muamele edeceğini, günah işleseler bile âhirette cezalandırmayacağını iddia etmişlerdir.(Benim kalbim temiz ve/veya Allah nasılsa affeder)
Ayetler bu gibi boş sözleri ve kuruntuları reddettikten sonra şu evrensel kanunu ilân etmektedir:
Dünya hayatında sa‘y (emek, çaba, eser) kanunu geçerlidir.
Kötülük eden cezasını görür, hakça bir düzende(5) kimse onu koruyamaz.
Mümin olup iyi işler yapan, güzel davranışlarda bulunanlar da, cinsiyetleri ne olursa olsun cennete girerler, kendi seçimleri ve eserleri olmayan farklılıklardan (4) dolayı zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.(Haşa şirk batağın da olanlar hariç.)
“Ayetteki iman etmiş olarak “ ilk ve tek zorunlu şarttır. Bu olmadan yani Allah için yapılmayan hiçbir iyilik, hayır ,buluş, ilim de dahil olmak üzere yapılanlar, dini olarak bir mana ve değer ifade etmez.
Haşa biz kimsenin ahir hayatta varacağı yeri tespit ve takdirde hiçbir şekilde yetkili bilgili bir vasfımız yoktur. Biz sadece bu yazıda İslam’a, Şeriata Resulullah’a (s.a.v.)karşı gerekli hassasiyeti göstermeden, dinin hakkın da fikir beyan edip, İslami hiçbir ibadeti yapmadan, Allah’tan cennetini O’nun rızasını isteyenlere ,yine O’nun alemlere Rehber olması için indirmiş olduğu Kur’an’ı Kerimden ayetler ile bir hatırlatma yapmaktır gayemiz.
Bizim ilahi ve nihayi gayemiz tüm Allah’ın kullarının onun Rahmetinden faydalanması için dua ve niyaz da bulunarak Dünya ve ahiret saadetini tüm insanlığa istemektir.
MUSTAFA HAKKI SEZGİN
1-2/ Hesap günün de ..
3/ İbadet ve iman konusun da kendi uydurdukları kalbim temiz diyerek yeterli hassasiyetleri gösteremeyenler. Bazı Yahudi ve Hristiyanlar.
4 / ırk ve İnanç
5 /Ahir hayatta, hesap gününde