“Siyonizm,” yüzyıllardır dünya hâkimiyeti hedefine ulaşmak gayesi ile önemli gördükleri ülkeleri istedikleri doğrultuda yönetmek, dizayn etmek amacıyla gizli veya açık cemiyetler (partiler) kurdurdular. Bunun yanında her parti, sendika, cemiyet, cemaat (FETÖ’vari) ve tarikatın içine de ajanlarını sızdırdılar. Dünya’yı kendilerine göre dizayn etme gayretinde ki Siyonistler; emellerine ulaşmak için önce Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması gerekiyordu. Türlü entrika ve operasyonlara rağmen Sultan Abdülhamit Han, “Hasta Adam” olarak tabir edilen Osmanlıyı 33 yıl dahice ayakta tutmayı başardı. Sultanı salt dış etkenlerle devirmenin oldukça zor olacağı görülmüş ve içerideki beslemeler sahaya sürdüldü. Osmanlı’yı bitirmek görevi “Jön Türkler” olarak adlandırılan ve 19. yüzyılın son çeyreğinde tarih sahnesine çıkan bu topluluğa verilmiştir.
Devlet yönetimine karşı çıkmış ve yabancılar tarafından yönlendirilmiş bu grubun üyeleri başta Fransa olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerine dağılmış, Osmanlı Sultanı Abdülhamid Han’ı tahttan indirmek için mücadele etmişlerdir.
Kurdukları gizli veya aleni cemiyetlerle Dünyayı tek elden yönetme hevesindeki Siyonistlerin Jön-Türkler’i kullanarak kurdukları diğer bir cemiyet de; İttihat ve Terakki’dir. Cemiyet, İstanbul’un Askeri Tıbbiyesi’nde, 1893 yılında kuruldu.
JÖN TÜRKLER İLE İTTİHAT TERAKKİ BUHAR OLMADI, CHP’NİN İÇİNDE YAŞIYOR!
Osmanlı Devleti’ni yıkıp; aralarında, burnumuzun dibindeki birçok irili ufaklı ada ile petrol zengini “Musul ve Kerkük”ün de bulunduğu yaklaşık 5 milyon km² toprağın kaybedilmesine neden olan İttihat ve Terakki, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra buhar olup uçmadı elbette! Jön Türk ve İttihat Terakki kalıntıları, bugün “İslam düşmanlığı!” görevini “CHP” çatısı altında sürdürmektedir.
CHP’nin İslam düşmanlığı, kuruluşu ile başlayan ve günümüze kadar süregelen küresel üst akıl tarafından planlanan ideolojik projenin ürünüdür.
Cumhuriyetin ilk yıllarında camileri ahıra çeviren, ezanı yasaklayan, İslam âlimlerini asan, İslam ile milletin bağını koparmak için her yolu deneyen CHP, aradan geçen bir asırlık süreye rağmen; dindar kesimden oy devşirmek için dile getirdikleri “değişim,” “helâlleşme” vb. söylemlerine karşın, İslam’a olan kinlerinde zerre sapma olmadığını aşağıda kendi ağızlarından dökülen söylemleri ortaya koyacaktır. Her ne kadar, “İslam ve Müslümanlarla bir derdimiz yok” deseler de; İslam’a, Peygambere ve inanç değerlerimize yönelik düşmanca eylem ve söylemlerde bulunduklarını müşahede etmekteyiz.
Geçmişte Jön Türk ve İttihat Terakki mensubunun İslam’a bakışı neyse bugün de CHP zihniyetinin bakışı aynıdır. Değişen bir şey yok! Çünkü kodlarında İslam’a karşı nefret var! Zira hepsi aynı kaynaktan, aynı ideolojiden beslenmektedir.
İŞTE BU ZİHNİYETE MENSUP OLANLARIN İSLAM KARŞITI SÖYLEMLERİNDEN SADECE BİRKAÇI:
– Yaşamı boyunca İslam dünyası ve Osmanlı Devleti aleyhinde yazılar yazan Abdullah Cevdet: “Neslimizi ıslah etmek, kuvvetlendirmek için Avrupa’dan ve Amerika’dan damızlık erkek getirmek gerekir!”
– M.Kemal’in en yakın arkadaşlarından Falih Rıfkı Atay: “Cehennemim var diye / Kurum etme ey Tanrım / Bağrımdaki ateşle / Seni bile yakarım”
– Milletvekili Falih Rıfkı Atay:
“İslamiyet denince aklıma çorap kokusu gelir.”
– Başbakan Şükrü Saraçoğlu:
“Din zehirdir. Türkiye’den dini tamamen atabilmek için bize 30 sene lazım.”
– Eski Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt:“İslâm 14 asırlık sakat bir inançtır. İslâmiyet ilerlemeye engeldir. Bu dinle yürünmez, mahvoluruz.”
– Milletvekili Şemsettin Günaltay:“Ayetler bizi alakadar etmez.”
– Milletvekili Refik Ahmet Sevengil: “Allah’ı da, Sultan’la birlikte tahtından indirdik. Bizim mabedlerimiz fabrikalardır.”
– Milletvekili Kemalettin Kamu: “Kâbe Arab’ın olsun, bize Çankaya yeter.”
-Eski İçişleri Bakanı Şükrü Kaya: “Dinler işlerini bitirmiş, vazifeleri tükenmiş, yeniden uzviyet ve hayatiyet bulamayan müesseselerdir.”
– Orhan Seyfi Orhon: “İnsanız en şerefli mahlûkuz / Deyip de pek fazla / Övünmek haksız / Atamız elma çaldı cennetten / Biz o hırsızın çocuklarıyız.”
– Kemalettin Kamu – CHP Milletvekili:” Ne örümcek, ne yosun,Ne mucize, ne fusun; Kabe Arabin olsun, Çankaya bize yeter!
– Milletvekili Mehmet Şeref Aykut: “Yakılan ve ebediyen çöken Arap-Acem dini tahakkümdü. Ayet ve Hadis saymakta mana yoktur. İslam dini çökmüştür.”
– Milletvekili Önder SAV: “Boşver Araplara para kaptırma. Bakarsın orada Muhammed bırakmaz seni, buraya göndermez.”
– Milletvekili Onur Öymen:
“Atalarımız maymundan gelmiştir.”
– Milletvekili Canan Arıtman:
“Başörtüsünü Sümerler’de fahişeler takardı.”
– Seyhan Belediye Meclis Üyesi Ali Aydoğan: “Bizim yalancı Muhammed’e ve onun uydurduğu Tanrı’ya ihtiyacımız yok.”
– Sera Kadıgil: “O ezanlar ki şehadetleri dinin temeli ama benim yurdumun üstünde ebedi inlemesin artık!”
– Milletvekili Ruşeni Barkın: “Din yok milliyet var. Felsefemizde din kelimesinin tam karşılığı ulusalcılıktır.”
– Eski Dışişleri Bakan Müsteşarı Tevfik Kamil Köperler: “Biz otuz sene sonra gençliğin kafasını Allah ve Peygamber gibi boş laflardan kurtarmış olacağız.”
– Eski Başbakan Recep Peker:
“Biz İttihadı Muhammedi’nin bu memleketteki hayat yıkıcı tesirlerini görmüş insanlar değil miyiz? Komünizm denen bir zehirden bünyeyi korumak için şeriat hayatının ikamesi ihtimalini tedbir diye düşünmek, bir öldürücü zehrin onun kadar öldürücü olan başka bir zehirle tedavi edileceğini zannetmekten ibarettir.”
– CHP İlçe Başkanı Osman Nuri Çerman:“Türk’ün dini Kemalizm’dir.”
– Milletvekili İsmail Hakkı Kılıçoğlu: “Allah’ın varlığına iman etmek, o gerçekte var olduğu için değil, bizim sıkıntı içinde olduğumuz zamanlarda moralimiz yükseltmek için gereklidir.”
– Türkan Saylan: “Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil bale yapmasını istiyoruz. Tanrı’nın yaptığı yasalara değil, insanların yaptığı değişken yasalara tabiyiz.
– CHP’li Yaşar Nabi: “Motorların şarkısı olsun yeni bestemiz/Yeni din ezanları, minareler yerine/Bulutlara püsküren bacalarda okunsun.”
– CHP İl Başkanı Ali Kavak:
“Atatürk gibi bir lider varken peygamber gibi lider bekliyorlar.”
– Milletvekili Öztürk Yılmaz:
“Benim dilim her şeyde okunsun. Ezan, Türkçe okunsun kardeşim!”
– CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Saliha Sera Kadıgil: “O ezanlar ki şehadetleri dinin temeli ama benim yurdumun üstünde ebedi inlemesin artık nolur ya! Resmen ağzıma ağzıma okunuyor her sabah! Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim ‘Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez’den tiksindiğim kadar”, “Van’a yardım göndermeyin gebersin p., tiplerini gördükçe çok korkuyorum… Mesele Türk olmaksa siz olayı hiç anlamamışsınız be annem.”, “Kapıda oynayan çocuklardan rahatsız olunca kızgın yağ dökem mi üstlerine? Ya da uykumdan uyandıran ezan için camiyi asıp imamı mı keseyim?”
– Fatoş Birinç: “Bu Allah nasıl Allah ki Türkiye’nin içine etmeyi and etmiş, elçi olarak da AKP görevlendirilmiş.”
– CHP’li Özgür Özer: “Din eğitimine “orta çağ zihniyeti”
– Hüseyin Çoban’ın CHP Seyitgazi ilçe başkanı: “Bu kadar büyük bir güce, üstün yeteneğe, sınırsız yetkiye sahip Allah, Müslüman olarak dünyaya gelecek kadınların başlarına türban örtmeyi başaramadı. Neden? Ukala din adamlarına göre, günümüzden 1400 yıl önce yaşamış olan, İslam’ın Peygamberi Muhammed’i, Allah Hira’ya çağırmış. (Ey Muhammed, söyle kadınlarınıza başlarını örtsünler) diye de vahiy göndermiş. Bu türban işini Muhammed bile başaramamış da şimdi siz mi başaracaksınız? Bu işe ben değil, dağdaki kargalar bile güler. Bunları görüp de türban modern özgürlüktür, diyenlere yazıklar olsun.”
-Kemak Kılıçdaroğlu: ” Başbakanlık genelgeleri doğrultusunda personelimizden kılık kıyafet yönetmeliğine uymasını istiyoruz. Personelin birçoğu türbanını çıkarırken, bir kısmı türban üzerine peruk takmaya başladı. Mahkeme kuralları var. SSK avukatları da bu kurallara uymak zorunda. Türbanla duruşmalara girme konusunda ısrar etmeleri ve mahkemeye girememeleri üzerine, görevlendirildikleri davalar tehlikeye giriyor.”
Kılıçdaroğlu, geçmişte katıldığı canlı yayında bir programda ise başörtüsünü ‘bir metrelik bez parçası’ olarak tanımlamlayarak İslam’ın emrine bakışını ortaya koymuştu.
Görüldüğü üzere CHP zihniyetinin İslam’a ve değerlerine bakışı dün de böyleydi, bugün de .. !
Uluslararası Yazarlar ve Gazeteciler Cemiyeti
Kurucular Kurulu üyesidir.Cemiyette bir süre yönetim kurulu üyeliği ve Genel Sekreterlik görevini de yürütmüştür.