Ecdadım Osmanlı’nın manevi mimarlarından Şeyh Edebali devletini kuran Osman beye “Ey oğul, insanı yaşat ki, devlet yaşasın” diye öğüt vermiş. Hz. Ali ise (r.a) “devletin dini adalettir” ifadesini emanet bırakmıştır. Hz. Ömer’de “Adalet mülkün temelidir” sözü ile bizlere bir devletin veya düzenin esası adalettir ilkesini hatırlatmaktadır. Biz devletimizden ve onun yürütme organı olan kuruluşlardan beklentimiz ; Ülkemizde adaleti eksiksiz ve zamanında hak sahibine vermeleridir. Fakat yaşanan olaylar Hırsız, arsız, uğursuz, katil, toplumsal ahlakı ifsad edenler, dolandırıcı gibi suçluların yararına olan yasa maddelerini en akıl almaz bir şekilde uygulayarak, toplumda haklı ve fakat mağdurlar ordusunun oluşmasına göz yummalarıdır. Biz bugün Tüm Türkiye’de özellikle İstanbul’da ki hırsızların devletin kendi kanunları ile korunduğunu dilimizin döndüğünce anlatmaya çalışacağız. Dileriz can siperhane çalışarak hırsızları üçer beşer yakalayıp kanunun önüne çıkaran polisimiz ve onlara gereken cezayı verecek olan savcı-Hakimlerimiz gibi onların elini kolunu bağlayan, hırsızların yaptıkları suçlarının cezalarını tam ve zamanında verilmesine engel olan kanunlarımız yeniden güncellenerek Mazlumların feryatlarına çare olur iken hırsız-arsızların da cezalarını vererek sevinç naralarına engel olunur.
HIRSIZLARA DEVLET DESTEĞİ OLAN KANUNLAR
Tarih 16.03.2022 İstanbul’un Ataşehir Ferhatpaşa ilçesinde aynı gecede 6 farklı iş yerinden 740 bin liralık malzeme çaldıkları belirtilen hırsızlar, çalınan malların bir kısmı hariç tamamı depolarında tespit edilerek ve çalma anları da net görüntü ile kameralara yansımış şekilde yakalanmıştır. Hırsızlık yaptırılan kişiler defalarca suç işleyen hırsızlık yaptırılan Afgan uyruklulardır. Karanlık bir şahıs devletin arazisini duvar ile çevirmiş ve içine konteynerler inşa ettirerek Afganlara kiraya verdiğini söylemektedir. Boğazına kadar sıkıntıda olan esnaf muhtasarını vermese veya zamanında muhtasar vergisini devlete yatırmakta geç kaldığında şahin kesilen devlet bu gibi olaylarda neyi kimi korumaktadır, dürüst vatandaş olmak suç haline gelmiş ise bırakın bizde kendi kanunlarımız ile suç ve suçlular ile mücadele edelim. Yok eğer siz, biz devletiz diyorsanız Adaleti tesis edin veya kenara çekilin. Bu akıl almaz suç şebekelerinin rahatlığına bir sözünüz var mıdır, nerede belediye,nerede maliye nerede güvenliği sağlayacağı söylenen emniyet unsurları; Yani şimdi isteyen istediği yerde çadırını kuracak şebekesini sürü halinde asayişin tüm kuralları ile alay edercesine hareket edebilecek ise devlet için bunca sıkıntıya ne gerek var, Yoksa gücü yeten yetene dönemine mi dönülüyor, hükümetimiz ülkeyi kurtardığı kargaşadan yine FİNAL yaparak kaos-Kargaşanın içine bırakarak mı geri çekilmek istiyor. Biz çözemedik bir yetkili çıkar anlatır umarım.
5 hırsız 6 farklı iş yerine girerek, hırdavat ve iş makinesi çalıyor, Şikayet üzerine Polis harekete geçiyor ve A.H., R.H., H.A., M.A. ve Ü.A. isimli Afganı Ferhatpaşa Mahallesinde yakalıyor. Ayağında üstünde başında bir şeyler olmayan bu kişiler 30 kişi bir konteynerde kalmakta yaşam şartları insanın kalamayacağı kadar kötü ve fakat işte tamda burada, Bu şahıslar yakalandıktan sonra kısa bir sürede arsadaki konteynerleri kiraya veren kişi/kişiler ile beraber Avukatları da hemen oraya hırsızların savunmasını yapmak üzere geliveriyorlar.
İşte asıl acı olan ise bu kişilerin hiç birisi tutuklanmıyor, NEYE-KİME HİZMET ise tutuksuz yargılanmak üzere, yani hırsızlıklarına devam etmek üzere serbest bırakılıyor. Devlet mevcut yasalarla hırsızlar ve hırsızlıklar üzerinden yeni bir ekonomik model mi denemekte acaba MERAK EDİYORUZ.
HIRSIZA ÇAL DİYE YOL VEREN YASALAR
Değerli yetkililer Devletin yurt içinde can-Mal güvenliğini dışarıya karşı ise vatanın bölünmezliğini sağlamak için var olduğunu biliyoruz.Adaleti sağlayarak devlet yeniden güven tazelemek zorundadır,mevcut kanunlarla en adi suçu işleyene bile ceza verilemez hale gelmiştir, taşlar bağlı itler serbestçe dolaşmaktadırlar. Devletimizin bir çok cephede şanlı mücadeleler verdiğini biliyor ve görüyoruz, amma velakin sıkıntı başımızdan aşmıştır;Anayasayı mı değiştirirsiniz yoksa acil olarak KHKleri mi yürürlüğe getirirsiniz biz vatandaşlar olarak evimiz de işimizde sokaklarda velhasıl vatanımız da kendimizi-canımızı-malımızı-ırzımızı güvende görmek istiyoruz. Yürürlükte olan Yasa diyor ki bir hırsıza yapmış olduğu suç yani her hırsızlık başına verdiği ceza ile ancak 5-10-15 suç işler ise ve bunların toplamından ancak bir YATAR cezası verebilirmiş. Yahu Allah aşkına trafik-Maliye cezalarını yazanlar ile bu tip cezaları yazanlar kimler, siz neyi kimi koruyorsunuz, devlete olan güveni azaltıp milletin öfkesini devletlerine mi yöneltmek istiyorsunuz. Kimsiniz SİZ..
Biz şerefli bir Milletin ve insanlık vicdanının son kalesi bir ülkenin vatandaşları olarak, bizleri suçlulara karşı aciz bırakmadan koruyacak yasaların bir an önce meclise getirmesi için hükümetimizden acil önlemler almasını bir hak olarak talep etmekteyiz. Biz Hak’tan ve adaletten TARAF olan TÜRKİYE POSTASI gazetesi olarak, gerek bu yasaların meclise getirilmesini gerek ise bu hırsızlar-arsızlar ile şahsi ikballeri için menfaat ilişkileri kuranların takipçisi olacağız.
Türkiye Postası Gazetesi / Genel Yayın Yönetmeni
Çok güzel bir yazı
Ben yıllardır hep konuşur söylerim malesef kanunlarımız hiç caydırıcı değil hemen hemen baştan aşağı caydırıcı olması için acilen hükümetimizin bu konuya el atması lazım bakın o zaman cinayet hırsızlık trafik vs hatırınıza ne gelirse ağır cezalar olunca suç oranı nasıl düşecek.Rabbim bizleri iyilerle karşılaştırsın inşaallah.selâm ve dua ile…