- Makale / Savaş Yıllarında Bosna Hersek/
- DÜNYA SAVAŞI ve TÜRK DÜNYASI / SON BÖLÜM..
- Dünya Savaşı sırasında özellikle Doğu Bosna ve Sancak’taki Boşnakların tecrübeleri acı oldu. Sırp çeteleri Doğu Bosna’daki şehir ve köyleri basarak büyük katliamlar yaptı. Binlerce insan öldürüldü, zorla din değiştirme politikası uygulandı. Bu olaylar en yoğun olarak 1941-1942 yıllarında yaşandı ve II. Dünya Savaşı bitene kadar devam etti.
Bu dönemde Sırpların millî programına göre “Büyük Sırbistan” kurulmalı ve burası Türklerden temizlenmeliydi. Hırvatların da amacı homojen etnik büyük bir Hırvatistan’ı kurmaktı. Boşnaklar iki taraftan kuşatıldı. Bu politikaların amacı sadece Boşnakları öldürmek değil, onları korkutmak, sindirmek ve göçe zorlamaktı. Diğer bir plân ise göç etmeyenleri ve öldürülmeyenleri zorla Hristiyan yapmaktı. Ama Boşnaklar direnmeye devam ettiler ve bugüne kadar hem Bosna-Hersek’te hem de Sancak’ta var olmayı başardılar.
- Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında bir göç hareketi yaşansa da bu göçlerin sayısı hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir.
- Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Sosyalist Federatif Yugoslavya Cumhuriyeti döneminde yaşanan göçler daha çok Sancak bölgesinden oldu. Göç etmeye karar verenler yine Türkiye’yi tercih etti. 1946 yılında Yugoslav Anayasası’na dinî özgürlüklerle ilgili bir madde eklendi. Buna göre bütün dinlere devlet saygıyla yaklaşacaktı. Ancak bu madde hiçbir zaman uygulanmadı.
1946 yılında şeriat mahkemeleri kaldırıldı; sonra başörtü yasağı geldi. Mektepler (Kur’an kursları) yasaklandı. Müslümanların “Gayret” ve “Narodna Uzdanica” gibi kültürel ve ilmî faaliyetler yürüten kurumları, matbaaları, yayınevleri kapatıldı. Sarajevo’da 1964 yılında İslâmî kitap basmak yasaktı. Devletin uyguladığı anti İslâm kampanyasına karşı mücadele için “Mladi Muslimani” (Genç Müslümanlar) ortaya çıktı. Onların bu mücadelesi de cezalandırılmadan kalmadı, yüzlerce üye hapse atıldı. Bazıları öldürüldü, bazıları da çok ağır işkencelere maruz kaldı.
Yeni Komünist rejim, İslâm medeniyetinin eski izlerini de silmeye çalıştı. Camiler müzelere, depolara ve hatta ahırlara dönüştürüldü. “Boşnak” adı, resmen olmadığı için Boşnaklar, “tarafsız” ya da “İslâm dinine mensup olan “Sırp” veya “İslâm dinine mensup olan Hırvat” olarak milliyetlerini belirtebildiler. 1974 yılında Boşnaklara Müslüman olarak (dinî kimlik değil, millî kimlik olarak) hak tanındı. İktidardaki ateist parti, bir millete millî ismini kullanmasını yasaklamakta ve dinî isminin millî isim olarak kullanılmasını emretmekteydi.
Komünistler, Boşnakların millî kimlikleri ve millî isimleri ile ilgili karar verme hakkını Boşnaklara değil, kendilerine tanıdılar. Komünist rejim, bu kararları kendi ideolojik doktrinine ve siyasî çıkarlarına göre verdi Boşnakların dinî ve kültürel faaliyetleri kısıtlandı, Boşnakların millî meselelerini gündeme getirenler ve bu konuda rejimi eleştirilenler en ağır şekilde cezalandırıldılar.
Savaşın devam ettiği yıllarda aşırı milliyetçi Sırp gerillalar (Çetnikler) Bosna’nın köy ve kasabalarına karşı düzenledikleri saldırılarla toplam 100.000 Müslümanı katlettiler. II. Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda Yugoslavya idarecileri Türklere kültürel, dinî, iktisadî ve siyasî baskılarda bulundular. Bu baskılar neticesinde on binlerce Türk, Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı. 1944’te iktidara gelen Komünist rejimin hedefi, Türkleri ananelerinden koparmak, dinlerini ortadan kaldırmak, bunun yerine Komünizm’i yerleştirip onları Slavlaştırmak, böylece Türkiye’den ve Türk dünyasından koparmaktı.
Bu Belgeler : Tavrida National V.I. Vernadsky Universitesi Tarafından, Ortak Türk Tarihi Platformuna Rusça Olarak Tercüme Edilmiştir.
Zarema MEMETOVA
Akademik Mütercim/ Yazar