Ecdat Orta Asya’dan yola çıkıp uzun mücadeleler ve destanlarla dolu bir tarihi süreçten sonra son 240-300 yılda Osmanlı’nın hüküm sürdüğü 22 milyon K.M.karelik topraklarını kaybetmiş ve Anadolu’ya sığışmak zorunda kalmışlardır.
Ecdadımız kanları ve canlarını bedel ödeyerek yurt edinmiş oldukları son kale Anadolu’ya Osmanlı bakiyesinden kendilerini Türk, Müslüman, ve bu kültüre ait görenleri yeniden bayrağının gölgesini tüm mazlumların üzerine gelecek şekilde bir arada ve ayakta tutmuştur.
İşte biz kendini bu aidiyete dahil olduğu söyleyenlere, bu toprakların bir parçası olduğunu kabul edip öylece yaşayanlara Türk Milleti diyoruz.
İşte tam da burada biz USPUM olarak ulusal stratejinin ülkemiz ve Milletimizin gelecekte var olmasına veya var olsa dahi aslını muhafazasına, mefkureleri yolunda mesafeler almasına hizmet edecek teknik sistemik stratejilere mecburiyetimizin var olduğunu söylemekteyiz.
Bununla ilgili olarak 10 yılık- 100 yıllık geleceğe uzanan stratejiler için Anadolu’muzun her kesimini de kapsayacak sorunları yerinde sahada tespit çalışmaları yaptık.
Çeşitli Üniversitelerden, araştırma enstitülerinden, teknokrat arkadaşlardan, bürokrat arkadaşlardan sorunların çözümünde neler yapılabiliriz diyerek gerekli temel sorunlarla beraber çözümlerini de içeren hazırlıklarımızı yaptık ve devletimizin ilgili kurumlarına ulaştırmak için de girişimlerimizi sürdürmekteyiz.
Bu Milletin sorunları bize yük değil cana minnettir gerekirse alır biz yürürüz, taşıyacağımız yere kadar gider, çıkarsa ehline teslim etmekten de imtina etmeyiz.
USPUM olarak Türkiye adına yeni bir medeniyet çalışmaları, Yeniden kuruluş çalışmaları yapmaya devam etmekteyiz, oysa biz biliyor ve görüyoruz ki, Avrupa yöneticileri, egemen güçleri ve bağnaz din çevreleri, Horasan’dan, Buhara’dan Avrupa’nın içlerine kadar gelen biz Türkleri geldiğimiz yerlere geri göndermeye azmetmişlerdir, bu amaçlarını değişmez milli politikaları Güvenlik konsepti haline getirmişler ve bu idealden hiç vaz geçmemişlerdir.
Türkiye’nin Libya meselesi ile beraber 1.Dünya savaşında kaybettiklerimizle beraber bir hak arama süreci başlamıştır. En son Bayrağın düştüğü yerden Bayrağı yükseltmek konusunda başarılı olacağımıza inanıyorum. Libya’nın Kurtuluşu Kudüs’ün kurtuluşunun kapısını da açacaktır.
Geldiğimiz topraklar Türkistan diyarı da, ecdat kanlarıyla bize yurt olmuş Anadolu toprakları da , üzerin de ezan okunan/ okunacak olan bir cümle torak parçaları da; Allah’ın kendi yolunda cihat edeceklere vaat ettiği benim vatanımdır. Tüm bu topraklarda Allah’ın nizamının gölgesinde oluşacak Krallığın mirası da, bu yolda yürüyecek nesillerimize Allah’ın bahşedeceği İhsanıdır.
COVİD-19 , siber saldırı, virüs saldırısı, genetik saldır, zihinsel saldırı bunların hepsi bir merkezden yapılmaktadır. Bu mücadele Rahmaniler ile Şeytanilerin arasındaki bitmeyen mücadeledir.
Bu şeytani yapı tarih içersin de hep var olmuştur, Dünya’da emirleri doğrultusun da kendilerine hizmet edecek ekonomik, medya, eğitim, sağlık, siyasi ve daha bir çok oluşumu gerçekleştirmiştir. Bunlara BM, WHO, DSÖ,İMF,DÜNYA BANKASI,NATO,UNESCO gibi kuruluşlarda dahildir.
Yeni dönemde ülkeler ve sıradan insanlar için çok şeyler değişecektir.Göç, Homeofis ile uzaktan çalışma, akıllı evler, yapay zeka, Akıllı telefonlarla insana hükmetme,iklim değişimleri adı altında Dünyanın doğasıyla oyun oynama,Transhumanizm belası,Sosyal mesafe bahanesi ile insanı yalnızlaştırılması, Siber güvenlikte yetersizliğinde gelecek siber saldırılar; Özetle USPUM olarak deneyimli kadrolarımızla, kısa bir dönemde bir çok cephede uzun ve zorlu mücadeler verecek olan ülkemiz insanının ve Türkiye’mizin yanında ve emrinde olacağız.
USPUM Başkanı/ Muhammed Taha GERGERLİOĞLU/ www.uspum.org.tr