Bir Kuşak Bir Yol Projesi, Türkiye’yi de içine alan yapısıyla, önümüzdeki 50 seneyi şekillendirecek. 1 trilyon dolarlık yatırımı ve 3 milyardan fazla nüfusu bünyesinde taşıyan proje, 65 ülkeyi içeriyor. Asya’nın en doğusu ile Atlas Okyanusu’nun Avrupa kıyılarını birbirine bağlayacak proje ile projeye dahil ülkelerin küresel ekonomisini güçlendirecek.
Çin ile Avrupa hattında oluşturulan ve Türkiye’nin altın halkası olan “Bir Kuşak Bir Yol Projesi”nin ilk transit treni Ankara’ya ulaştı. Çin’den yola çıkıp Marmaray’ı kullanarak Avrupa’ya geçecek ilk yük treni China Railway Express, 06 Kasım 2019’da düzenlenen törenle Ankara Gar’da karşılanarak törenle uğurlandı. Böylelikle 42 tıra eş değer ürün taşıyan transit trenin, Çin-Türkiye yük taşıma süresi bir aydan 12 güne, Çin- Avrupa arası ise 18 güne düşmesi gerçekleştirilmiş olacak. Bu Kuşak yol olarak tanımlanan mesafe ise 11 bin 483 kilometre olmuştur.
Ayrıca Türkiye’den Çin’e gidecek ilk ihracat trenimiz de Çerkezköy’den 07/12/2020 tarihinde hareket etmiştir, yük treni Avrupa ile Asya’yı bağlayan Marmaray’ı kullanarak Çin’e 42 konteynerin içerisinde Çin’e beyaz eşya taşımasını gerçekleştirmek üzere yola çıkmıştır.
BİR KUŞAK TREN YOLU VE BİR YOL DENİZ İPEK YOLU HİKAYESİ
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping tarafından 2013 yılında ilan edilen “Bir Kuşak Bir Yol” projesi, eşi benzeri olmayan bir pazarda 3 milyar nüfusu ilgilendiren bir yatırım projesi. Proje, başta Asya-Avrupa hattındaki önemli ekonomiler arasında bir ulaştırma altyapısı, ticaret ve yatırım bağlantısı kurmayı amaçlıyor. Sonraki zamanlarda küresel bir kapsama ulaşan projenin kara ve denizden iki önemli uluslararası ticaret güzergahı bulunuyor; kuşak kısmını oluşturan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve yol kısmını oluşturan Deniz İpek Yolu.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin, ekonomik büyüme modelini değiştiriyor. Dışarıda Çin mallarına talep azaldığı, içeride maaliyetler yükseldiği için iç pazarı geliştirme çabalarına yönelmiş durumda. Bu süreçte, ekonomik büyümesi yüzde 11’lerden yüzde 6’ya geriledi. Projeyle, Çin kendi içindeki ekonomik dönüşüm sürecini desteklemeyi amaçlıyor. Projeye sadece ekonomik açıdan bakmamak gerek. Küresel ekonominin ve hatta siyasetin geleceğini tepeden tırnağa değiştirecek Proje, ülkeler arasındaki insani ve kültürel bağları da güçlendirecek.
Ayrıca ve elbette ki, Çin’in Küresel ticarette ki 100 birim malın yüzde sekseninin deniz yolu ile taşındığı bir sistemde; Çin derin sularda ekonomisinin adım adım erimesine seyirci kalınmaması adına küresel sisteme karşı başlatmış olduğu bir başkaldırı ve meydan okumasıdır.
Bu ticari-Ekonomik projenin kapsamına işte şu ülkeler girmekte ve toplamda 3 Milyar kişiyi etkilenmesi hesaplanmaktadır.
Doğu Asya: Çin, Moğolistan
Güneydoğu Asya: Brunei, Kamboçya, Endonezya, Laos, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland, Timor-Leste, Vietnam
Orta Asya: Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan,
Ortadoğu ve Kuzey Afrika: Bahreyn, Mısır, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Filistin, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen
Güney Asya: Afganistan, Bangladeş, Bhutan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan, Sri Lanka
Avrupa: Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Bosna Hersek, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Gürcistan, Macaristan, Letonya, Litvanya, Makedonya, Moldova, Karadağ, Polonya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Ukrayna
Projeyi destekleyen 65 ülke olmasına rağmen, esas itibariyle projenin en önemli taraftarlarının Çin, İran ve Pakistan olduğu söylenebilir. İran’ın projeyi ABD’ye karşı, Pakistan’ın da Hindistan’a karşı bir kalkan olarak gördüğü söylenebilir.
Bir Kuşak-Bir Yol Projesinin Karşıtları: Hindistan, Japonya, ABD, Hindistan; Çin-Pakistan Ekonomik Koridorunun, Hindistan’ın Pakistan tarafından işgal edilmiş Keşmir Bölgesi’nden geçmesi, bu durumun Hindistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne meydan okuması, Hint Okyanusundaki Çin yatırımları, projenin Hindistan’ı kuşatması ve şeffaf olmaması nedenleriyle projeye karşı çıkmaktadır. Orta ve uzun dönemde jeopolitik bir statüye dönüşme ihtimali bulunan projenin, son tahlilde Japonya’yı ekonomik ve jeopolitik açıdan güç durumda sokacağını düşünen Japonya da Hindistan ile ortak hareket etmekte ve projeye karşı durmaktadır. Projeyi yakından izleyen ABD’nin Hindistan-Japonya karşı girişimine destek vermekte ve bu tutumuyla da proje karşıtları arasında yer almaktadır.
Son on yıldır Türkiye’nin batı ittifaklarına olan güvenini kaybetmesi, onu batı dünyasını dengelemede Rusya ve Çin’in desteğini aramaya itmiştir. Türkiye Asya kıtasında ortaya çıkan bu yeni ekonomik güç merkezine, proje ile İran’ın dışında güvenilir bir hat üzerinden (Çin-Orta Asya-Hazar Denizi-Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye) ulaşma imkânına kavuşması, Türkiye’yi Orta Asya Türk Cumhuriyetler üzerinden Çin’e bağlayacaktır.